English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ L ] / Let him up

Let him up traducir turco

1,585 traducción paralela
Let him up!
Kaldırın onu!
Let him see exactly what we're up against.
Neyle karşı karşıya olduğumuzu anlamalı.
Let's bring up everything we know about him.
Onunla ilgili tüm bilgileri toplayın.
Let's get copies to Ramsey, bring him up to speed.
Kopyalarını Ramsey'e götürelim. Hızını arttırır. Pekâlâ.
We can't let Jake know, we don't want him to get his hopes up.
Ama Jake'e söyleyemiyoruz çünkü durduk yerde umutlansın istemiyoruz.
We let him go. We didn't have much to hold him on. He lawyered up.
Gitmesine izin verdik çünkü elimizde onu tutacak fazla delil yoktu.
I won't let him wake up and find himself alone.
Uyandığı zaman kendini yalnız bulmasını istemiyorum.
So whoever he beat up didn't press charges and the sheriff let him go home.
Dövdüğü kişi onun hakkında bir suçlamada bulunmayınca şerif onu serbest bıraktı.
Let's pick him up.
Sorguya alalım.
Let's get him up.
Kaldıralım.
- Then shut up and let me tell him!
- O halde sus. Ben konuşurum.
Hey Mom, you wanna let him make up his mind once in his life?
Hey anne, hayatında bir kez olsun kendi aklını kullanmasına izin verir misin?
Let's get him inside and get him fixed up.
Onu içeri götürüp tedavi edelim.
I'll be damned if I let him or anybody else fuck this up for me.
Onun veya başkasının buradaki işi rezil etmesine izin vermem.
- Let's cover him up.
- Üstünü örtelim.
Let him wake up at least!
En azından uyandıralım!
Let's try waking him up.
Hadi onu uyandırmayı deneyelim.
Don't let him come up that far.
O kadar uzaklaşmasına izin verme.
Let me hook him up.
Kumandaya bağlayayım.
Okay, gentlemen, let's get him up on the roof. Get Mr Israel up on the roof.
Tamam baylar çatıya çıkarın onu hemen bizimle geliyor
Then tie up Ge Li now let Prince Liang Shi... bring him to the Zhao
O zaman beni tutuklayın Prens Liang Shi Zhao'ya teslim etsin.
I don't know, like crazy about him - that I didn't break up with him, or, I wouldn't let him break up with me.
Ondan ayrılamadım ya da onun benden ayrılmasına izin vermedim.
I let him go about an hour after I picked you up.
Seni aldıktan yaklaşık bir saat sonra onu bıraktım.
I'II start fluids. Let's go get him hooked up.
Haydi, yukarı kaldıralım.
Well, let's say we catch up with him- - Michael.
Diyelim Michael'e yetiştik.
I even let him tie me up.
Beni bağlamasına bile izin verdim.
- I'll give you, uh, 50 bucks if you let him ride up front. - Why?
- Eğer onu öne oturtursan sana 50 dolar veririm
Let's scoop him up.
Yakalayalım.
Let's tell him to shove it up his ass times two.
Onlara cevabımızın olumsuz olduğunu söyle, iki etti.
Let's see him get up from that one.
Şimdi kalksın da görelim.
He'd have let his wife die rather than give him up.
Onun ismini vermektense, karısının ölümünü tercih etti şimdi de, aniden Başkan Yardımcısı Gardner...
Why don't we let some unis pick him up?
Neden polisler getirmiyor onu?
Let's get in, get the DNA, and get out without waking him up.
Güzel, yapacağımız tek şey, oraya girmek, DNA'yı almak ve çıkıp gitmek.
Let's tie him up and leave him here.
Onu bağlayıp burada bırakalım
Let him freshen up a little bit.
Biraz dinlensin.
Let's get him up now.
Hadi onu kaldıralım.
I caught up with Stuart, and thinking I was just a fellow bowler, he let me buy him some pie.
Stuart'la biraz takıldım, ve benim bovlingci bir arkadaş olduğumu düşünerek, ona pasta almama izin verdi.
Of course, I'll have to check the meteorological data for the area before we speculate further. Let's strap him up.
Tabii, daha fazla yorum yapmadan önce bölgenin meteoroloji verilerine bakmak lazım.
Okay, let's- - let's wake him up.
Tamam, hadi... Onu uyandıralım.
I'll let him back up when he wants to talk about both cases.
Her iki dosyadan da konuşmak istediğinde onu yukarı çıkarırım.
Let me fix him up.
Biz katil değiliz. Bırakın onu iyileştireyim.
I swear, I promise you if you let me fix him up, I will walk you right out of here.
Size söz veriyorum. Onu tedavi etmeme izin verirseni sizi buradan çıkaracağım.
Your boy come up short saying spillage or police or whatever, you let him be, and then he gettin'over on you.
Adamın gelip... "yere döküldü, polis bastı" derse ve.. sen de ses çıkarmazsan.
If you stick a finger up his ass, it makes him let go.
K.çına parmağını sokarsan çenesini açarmış.
- Let's lift him up.
- Onu sarkıtalım.
He must have fucked up big if they won't let anyone see him!
Kimsenin kendilerini görmesini istemediklerine göre büyük oynuyorlar demektir!
Ok, lieutenant Provenza and detective Sanchez, let's pick him up first thing tomorrow.
Tğm. Provenza ve Dedektif Sanchez, sabah ilk iş olarak alalım şu herifi.
Let me go! Get him up!
- Bırakın beni!
Let's go clean him up.
Gidip onu temizleyelim.
Yeah, let's get him up as soon as we can.
Evet. Onu bir an önce yukarı çıkaralım.
Let's squeeze in two units, portable monitor, let's move him up.
İki ünite verelim, monitöre bağlayalım ve yukarı alalım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]