Lets go traducir turco
1,101 traducción paralela
- Lets go get Melissa.
- Gidip Melissa'yı alalım.
Come on, lets go.
Haydi, gidelim.
Lets go ride some waves.
Haydi gidip biraz sörf yapalım.
Lets go.
Haydi, gidelim.
Lets go home, Bear.
Eve gidelim, Bear.
Lets go home.
Eve gidelim.
Lets go home and get warm, come back tomorrow.
Eve gidip ısınalım, yarın tekrar geliriz.
- Whoa! Lets go over.
Haydi oraya gidelim.
OK, lets go! Lets go!
OK, oraya gitsin.
Lets go!
Gidelim!
Alright. lets go!
Pekala. Gidelim!
Lets go this way.
Bu tarafa gidelim.
Come on, lets go!
Hadi, gidelim!
Come on Elle, lets go back to the ship.
Hadi Elle, gemiye dönelim.
Lets go aboard your ship and continue on at once.
Hadi geminize gidelim bir kez daha deneyelim.
Lets go away from here.
Buradan uzaklara gidelim.
She lets go of that purse, I'm on my way.
Bıraksa ben de gideceğim.
She lets go of my hand.
Elimi bıraktı.
Lets go.
- Haydi gidiyoruz.
- Lets go, Boomer.
- Gidelim, Boomer.
Hey, lets go swimmin!
Hey, haydi yüzmeye gidelim!
So lets go banjo ring-a-ling-a-ding-ho
Çalsın bançolar taram ta tadam
Well... Lets go home.
Pekala haydi, evlat.
"come, lets go, the doors are closed."
Gidelim. - Kapılar kilitli.
Lets go back to the table. Dinner's getting cold.
Masaya geri dönelim, yemek soğuyacak.
Quick, lets go.
Jan, kalk biraz.
LETS go!
Gidiyoruz.
Lets go Trav.
Gidelim Trav.
OK, come on. Lets go have dinner.
Tamam gel gidip yemeğimizi yiyelim.
Then, come on, lets go.
Tamam gidelim o zaman.
Okay, boy lets go.
Başlayalım.
OK, lets go. Come on.
OK, hadi gidelim. hadi.
Lets go!
gidelim!
When this "death-panic" sets in, one lets go.
- Ölüm korkusu insanı altına yaptırır.
Untie the dog and lets go.
- Dediğimi yapıp, köpeği çözün.
Lets go.
- Gidelim.
* on wisconsin, on wisconsin * jump in when you're ready, lets go ; come on.
"Wisconsin'de, Wisconsin'de!" - Hazır olunca zıplayın, hadi!
Lets go, come on!
Hadi, gidelim!
- Lets go.
- Gidelim.
Lets go, Giulia.
Gidelim, Giulia.
- Lets go.
- Haydi gidelim.
Lets go.
Gidelim.
That's the way it is, the devil takes one and lets the other go!
Bu işler böyledir, şeytan alır birini, verir ötekini!
Never lets me go to the Commodore.
Amirale gitmeme asla izin vermezdi.
- And he never lets you go.
- Evet yaptı!
He curbs his drinking, but sometimes he really lets himself go.
Bazen de iyice kaptırıp koyveriyor zaten.
Maybe... Maybe if the weather lets up, you and I can go fishing one day.
Şey, belki de... belki de, hava uygun olursa, sen ve ben bir gün balığa gidebiliriz.
Lets go all the way.
Sonunu getirelim.
Lets go have some sleep.
Gidelim millet.
Come on, lets'go together.
Gel, birlikte gidelim.
IF SHE EVER LETS YOU GO
Eğer bir gün bırakırsa
good 48980
google 74
good night 12775
good morning 12476
go on 13820
goodbye 8643
gore 42
gonzo 57
gout 25
go ahead 10567
google 74
good night 12775
good morning 12476
go on 13820
goodbye 8643
gore 42
gonzo 57
gout 25
go ahead 10567
gomez 119
gonzalez 36
goran 103
got it 8698
good luck 6133
goro 44
good evening 5411
gold 780
goodnight 1676
golden 68
gonzalez 36
goran 103
got it 8698
good luck 6133
goro 44
good evening 5411
gold 780
goodnight 1676
golden 68