English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ L ] / Lie down

Lie down traducir turco

4,193 traducción paralela
- If you would lie down.
- Eğer şöyle uzanabilirsen.
Hey. Won't you come lie down for awhile?
Hey bir süre uzanmak istemez misin?
Ask it to lie down.
Şöyle uzanmasını söyle.
Could you lie down over there, Rick?
Şuraya uzanır mısın Rick?
Please, lie down.
Lütfen, uzan.
Lie down here and you'll see something really funny.
Şuraya uzan, sana çok komik bir şey göstereceğim.
I need to lie down.
Uzanmam lazım.
Right now you just lie down.
Şimdi sen uzan.
It might be nice to lie down.
Belki de yatıya kalmalıyım.
Trav, take her up to my bedroom and let her lie down.
Trav, onu yukarı yatak odama götür ve bırak biraz uzansın.
"I think about him " when I lie down at night and imagine he's in my arms. "
Onu düşündüm geceleyin uzandığımda onu kollarımda hayal ettim.
Lie down.
Yere yat.
- Go on, lie down.
- Hadi yere yat dedim.
I said lie down.
Sana yere yat dedim.
- He said lie down!
- Sana yere yat dedi!
Oh, lie down.
- Hayır, uzan.
I want to lie down here, on a rainy day, and watch a DVD.
Yağmurlu bir günde seninle burada uzanıp DVD izlemek istiyorum.
I'm going to lie down now.
- Hemen yatacağım.
Dude, dare you to lie down in it.
Dostum, İçine girip yatmaya cesaret edemezsin.
Go lie down in it.
Git ve içine yat.
You'll come, you'll lie down.
Geliyorsun ve uzanıyorsun.
I just... needed to lie down.
Uzanmaya ihtiyacım var.
Oh, no, I just need to lie down. Come on.
Hayır, uzanmak istiyorum.
Yeah, yeah. It's just right now I wanna go lie down in a dark room and breathe.
Evet ama şu an karanlık bir odaya gidip nefes almak istiyorum.
I need to get home and lie down.
Şu an eve gidip uzanmak istiyorum.
Now, lie down. While I'm here, you do nothing.
Ben buradayken, hiçbir şey yapmıyorsun.
Lie down on the ground!
Yatın yere!
No, it's worse when I lie down or... whoa. Uh, um, when I stand up, apparently.
Hayır, yattığımda ya da görünüşe göre kalktığımda daha kötü oluyor.
Now, lie down.
Şimdi, yat sen.
It's not cheating if I lie down on the bar... and let Nick do a shot from my belly button, right?
Masaya uzanıp Nick'e göbeğimden içki içirmek aldatmak olur mu, canım? - Ne dedin?
There are moments I just want to lie down and shut the door.
Yatıp kapıyı kapamak istediğim zamanlar var.
So I think I'm gonna go lie down.
O yüzden biraz yatacağım.
Do you see them at night... when you lie down to sleep?
Geceleri yastığa kafanı koyduğunda... onları görüyor musun?
I'll just lie down for a minute.
Biraz yatayım.
Lie down a little, calm down.
Biraz uzan, dinlen, sakinleş.
I'm having a lie down upstairs.
Yukarı çıkıp biraz uzanacağım.
Lie down, Wilson.
- Kal orada Wilson.
Lie down right here.
Buraya böyle uzan.
Please, lie down.
Uzanın lütfen.
Yeah, I'd just lie down.
Evet, biraz uzansan.
Come here, lie down.
Gel buraya, uzan.
I need to lie down.
Biraz uzanmam gerekiyor.
Excuse me. I must lie down.
Affedersiniz ama yatmam gerekiyor.
So just lie down, stop talking, and start watching, because nothing says summer like fireworks!
O yüzden uzanın, konuşmayı kesin ve izlemeye başlayın çünkü havai fişeksiz yaz olmaz.
But because it happened, what, am I supposed to just lie down and die with him?
Ama bu oldu diye oraya uzanıp onunla birlikte... ölmeli miyim?
Can I just lie down?
Uzanabilir miyim?
- You should lie down. You should lie down.
Uzanmalısın.
♪ nothing lasts forever but the Earth and sky ♪ I really think you should lie down.
Bence gerçekten uzanmalısın.
God. One day you are gonna fall so deep down your lie hole, you're not gonna be able to get out.
Bir gün kendi kazdığın o yalan çukuruna öyle bir düşeceksin ki sen bile çıkmayı beceremeyeceksin.
You have fallen down your lie hole.
Kendi kazdığın yalan çukuruna düştün.
I don't wanna burden James with this right now, but I feel like I'm falling down her lie hole with her.
James'i şimdi bu şekilde yaralamak istemiyorum, ama ben de onun yalan çukuruna onunla birlikte düşüyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]