Life is good traducir turco
812 traducción paralela
- Oh, even here your life is good, noblemen, the iron beaks!
- Oh, burada hayat güzel, asilzade!
And when I tuck them in bed and know they will wake up in the morning still loving me, life is good.
Ve yatağıma uzandığım zaman biliyorumki sabah hala beni severek uyanacaklar. Hayat güzel.
An active life is good for one.
Aktif bir yaşam iyidir.
Life is good!
Hayat güzelmiş!
Life is good.
Hayat güzel.
You pretend your life is good, carrying a sword concealed inside your cane.
İyi bir hayat sürdüğünü varsayalım. Değneğinin içine gizlenmiş bir kılıç taşıyorsun.
Life is good at the Security Department!
Güvenlikte işler tıkırında!
Life is fine Life is good
Hayat iyidir Hayat hoştur
Life is good.
Hayat çok güzel.
- So life is good.
- Yani hayat güzel.
The simple life is good for you!
Senin için en iyisi bu olur!
I think what I'm trying to say, ultimately, is that she lived a good life.
Sonuç olarak onun iyi bir hayat yaşadığını söylemeye çalışıyorum.
Is it any jollier than the world used to be in the good old days... when life was short and hot and merry and the devil took the hindmost?
Ömrün kısa ama keyifli olduğu o eski güzel günlerden daha mı eğlenceli şimdi dünya?
And while part of it extends to your work as a peace officer... there is another part that has to do with your spiritual life... and the influence of a good woman.
Bunun bir kısmı polis memuru olarak işine uzanırken diğer kısmı da tinsel yaşamınla ve iyi bir kadının tesiriyle alakalı.
Life is great lt could be great, instead you only live once and life is short and not always good
Güzel olabilirdi ama onun yerine bir kere yaşıyorsun ve hayat çok kısa, her zaman da güzel değil.
When the world is ready... for a new and better life... all this will someday come to pass... in God's good time.
Dünya, daha iyi ve yeni bir hayata hazır olduğunda tüm bunlar tekrar bulunacaktır Tanrı'nın güzel zamanlarında.
And when the world is ready for a new and better life, all this will someday come to pass... in God's good time.
Dünya, daha iyi ve yeni bir hayata hazır olduğunda tüm bunlar tekrar bulunacaktır Tanrı'nın güzel zamanlarında.
How good it is to know a man who doesn't live his life measuring time in bits and pieces.
Hayatını ufak tefek zaman işlerini dert etmeden yaşayan bir erkeği tanımak ne güzel.
What good is life to a bird if he can't fly?
Eğer uçamıyorsa bir kuş için hayat ne kadar güzel olabilir?
I know this life is no good for me.
Bu hayatın bana göre olmadığını biliyorum.
What good is life if I go through it not having guts to do it my way?
Kendi yolumdan gidemeyeceksem hayatın ne anlamı var?
And what good is your life?
ve Yaşamında iyilikler ne?
Who knows what is good for a man in his life, his vain life which he spends as a shadow?
Anlamsız hayatını bir gölge gibi yaşayan bir adam için,... neyin iyi olduğunu kim bilebilir,?
Good, it means life is coming back.
Güzel, yaşam geri geliyor demektir.
A good body with a dull brain is as cheap as life itself!
İyi bir vücut, beyin boş olduğu sürece hayat kadar değersizdir!
Next week's very special excursion into the twilight zone is called "it's a good life."
Önümüzdeki özel Alacakaranlık Kuşağı bölümünün adı "Bu iyi bir hayat."
I offered them my life, and told them that if it is not for the good of Rome that I be Caesar, then let me be killed.
Onlara hayatımı sundum... ve dedim ki "Sezar olmam Roma için eğer iyi olmayacaksa... o zaman öleyim."
Life is not a joke, my good lady!
- Hayat bir şaka değildir, benim iyi Leydim!
But in all good conscience, my lord, is it worth even one innocent life merely to remove worthless rabble, riffraff, like myself who one day will die on the gallows anyway?
Ama vicdanen lordum, zaten bir gün darağacında ölecek benim gibi beş para etmez, serseri ayaktakımından kurtulmak için tek masum canı bile kaybetmeye değer mi?
You've only ever done one good thing in your whole life.
Tüm hayatın boyunca tek bir iyi iş yaptın.
My life is only good when I'm asleep. And you had to go and wake me up from it.
Hayat sadece uyurken güzel ve gelip beni uyandırman lazımdı, değil mi?
A good life is alien to me
Bahsettiğin huzurlu hayat bize tamamen yabancıdır
All you have to do to be immortal is lead a good Christian life.
Ölümsüz olmak için tek yapılması gereken, iyi bir Hıristiyan olmak.
- Married life is no good for her. - Don't get worked up.
- Evlilik ona göre değil.
Boy, what you just said... is a very good philosophical way of life.
Evlat, az önce söylediğin şey oldukça güzel, filozofik bir yaşam tarzı.
You know, my dear Milo, in the good old days, before television, that is, People constructed the pleasures of life for themselves.
Sevgili Milo, televizyondan önceki o eski güzel günlerde insanlar dünyevi eğlenceleri kendi kendilerine yaparlardı.
"What good is your life if your riches bring you no peace of mind and all your people starve?"
"cennetin rüzgarları boş saraylarında essin. " Zenginliğin sana huzur getirmediyse, tüm halkın açlık çekiyorsa,
What good is your miserable life, when you steal from the poor, steal from the poor, slaughter the innocent and hoard gold while your countrymen starving to dead?
Bırak da kuşlar tacına yuva yapsın! Fakirden çalıp, masumu katlediyorsun. Sen altınlarını saklarken, yurttaşların açlık çekiyor, sefil hayatının ne anlamı var?
Churchill would be a risk e when one is at a critical moment of the life, is not good for running risks.
Churchill kararı bir risk olabilirdi. Ama, böyle kritik zamanlarda riskleri düşünmek ne kadar fayda sağlardı ki?
It's as if, beneath the surface of your calm and reassuring history, the good little boy, as if, running beneath the obvious, too obvious, signs of growth and maturity - scribbled graffiti on bathroom doors, certificates, long trousers, the first cigarette, sting of the first shave, alcohol, the key left under the mat for your Saturday night outings, losing your virginity, the baptism of air, the baptism of fire - as if another thread had always been running, ever present but always held at bay, and which is now weaving the familiar fabric of your rediscovered existence, the bare backdrop of your abandoned life, veiled images of this revealed truth,
Sanki o sakin ve güven verici, uslu bir çocuk olduğun geçmişinde o bariz büyüme ve olgunlaşma belirtilerinde, yani tuvalet kapılarına çizdiğin resimlerde diplomalarda, uzun pantolonlarda, ilk sigarada usturayla ilk temasta, alkolde Cumartesi geceleri için paspasın altına bırakılan anahtarda bekaretini kaybedişinde, ilk uçuşunda, ilk savaşında sanki orada olan ama sıkı sıkı tutulan şimdi de baştan keşfettiğin hayatının halısını dokuyan, terkedilmiş hayatının temellerini kuran bir iplik tutuluyordu hep :
It is good that warriors such as we meet in the struggle of life or death.
Bizim gibi savasçilarin birlikte dövüsmeleri iyidir hem hayat için hem ölüm için.
All I really want is a good life
Tek istediğim iyi bir hayat.
Always the good one hiding behind the skirts of this sham called organized religion whose sole aim is to rob true spirituality of its life and perpetuate an implacable authority.
Tek amacı hayatın kutsallığını yok etmek ve güç odaklarını semirtmek olan organize din denen şeyin arkasına hayatı boyunca saklandı.
What matters is from now on you know how to lead a good life
Nerden geldiğiniz önemli değil. İyi bir hayat sürmenin ne demek olduğunu anladın.
You know, whoever, uh, made this threat on your husband's life is gonna know that he didn't make good on that threat.
Biliyor musunuz, kocanıza bu ölüm tehdidini kim yaptıysa, o tehdidin başarılı olmadığını anlayacak.
Hua Mu Juet, the only good thing I do in my whole life is to allow you an easy death
Hua mu juet, Sana ömründe yapacağım... tek ama tek iyiliği yapacağım o da ; Kolay ölüm
The wine is quite good here, but a person can't drink all day, and waste his life away.
Buranın şarabı gerçekten iyidir, ama bir kimse bütün gün içip, hayatını boşa geçirmemelidir.
A very good way of life it is, young lady... no matter how much people like you and Charles try to tear it down with your sloppy idealism.
Bu hayatın en iyi yönüdür genç bayan... Charles ve senin gibiler, aptalca idealizmleriyle insanları terörize etmeye çalışsa da!
The bottom line is, if you take a chance in life, sometimes good things happen, sometimes bad things happen.
Uzun lafın kısası, hayatta eğer risk alırsan bazen iyi şeyler olur, bazen de kötü şeyler olur.
You know, he really is headed for the good life.
Biliyorsun, adamı keyifli bir hayat bekliyor.
Good life is over, buddy.
Güzel günler sonra erdi, dostum.
life is but a dream 17
life is beautiful 34
life is short 124
life isn't fair 26
life is too short 32
life is hard 20
life is complicated 17
life is full of surprises 25
life is great 19
life is 34
life is beautiful 34
life is short 124
life isn't fair 26
life is too short 32
life is hard 20
life is complicated 17
life is full of surprises 25
life is great 19
life is 34
is good 107
good 48980
good night 12775
good morning 12476
goodbye 8643
good luck 6133
good evening 5411
goodnight 1676
goody 261
good morning to you 106
good 48980
good night 12775
good morning 12476
goodbye 8643
good luck 6133
good evening 5411
goodnight 1676
goody 261
good morning to you 106
goodness 671
good job 2434
goodspeed 27
goodweather 34
goodie 48
good boy 1464
good luck tomorrow 38
goodwin 111
good afternoon 2327
good morning to you too 27
good job 2434
goodspeed 27
goodweather 34
goodie 48
good boy 1464
good luck tomorrow 38
goodwin 111
good afternoon 2327
good morning to you too 27
good to see you 2547
good for you 2168
good to hear from you 16
good girl 941
good to know 481
good call 326
good work 1533
good day 1886
good one 705
good luck to you all 17
good for you 2168
good to hear from you 16
good girl 941
good to know 481
good call 326
good work 1533
good day 1886
good one 705
good luck to you all 17