Little friend traducir turco
2,210 traducción paralela
Don't worry, little friend. I'll get you out.
Merak etme ufak dostum, seni çıkarıcam
Has your funny little friend found out who did it yet?
O komik arkadaşın, kimin yaptığını hâlâ bulamadı mı?
- Your little friend.
- Küçük arkadaşınız.
And I'll let you in on a little ratty secret, my greasy, terrorist little friend.
Şimdi size şu terörist arkadaşla, Eğlenmeniz için izin vereceğim.
My little friend, look.
Küçük dostum aşağıya bak.
You remember that time that, I took you and Your little friend for a boat ride?
Seni ve küçük arkadaşını tekne gezisine götürdüğüm zamanı hatırlıyor musun?
Soon as we drop your little friend off here, your ass is going straight to the military academy.
Küçük arkadaşını burada bırakır bırakmaz o götün doğruca askeri okula gidecek.
My little friend.
Benim küçük dostum.
Your little friend and her family?
Küçük arkadaşın ve ailesi mi?
I see, this time your little friend's not a Yankee. Get out of here!
Bak sen, bu seferki hanım arkadaş Amerikalı değilmiş.
Say hello to my little friend!
Küçük dostuma merhaba de.
Say hello to my little friend.
Küçük arkadaşıma merhaba deyin.
Remember my'little friend'Sasa from elementary school?
İlkokuldan arkadaşım Sasa'yı hatırlar mısın?
Say goodbye to your little friend.
Küçük arkadaşına veda et.
You just ended up staying here. And this time, Cindy has arranged a little friend to meet you.
Burada kalmayı tercih etmiştin... ama bu sefer Cindy seninle bir arkadaşını tanıştırmak istiyor.
And when we get to Santiago de Compostela, it's all over for you, my little friend.
Santiago de Compostela'ya vardığımız zaman her şey bitecek, küçük dostum. Bitmiş olacaksın.
Our little friend here says you were in Mexico City.
Buradaki ufak arkadaşımızın dediğine göre Mexico City'deymişsin.
Well, if it isn't my little friend.
Bu benim küçük arkadaşım değilse.
He left as soon as my little friend made the copies he wanted.
İstediklerini küçük dostum kopyalar kopyalamaz gitti.
You want to end up like your little friend over there? You want someone to cross your name out and you end up like that? Huh?
Oradaki arkadaşın gibi mi olmak istiyorsun?
Sure. I'll take care of our little friend here.
Tabii. Küçük dostumuzla ben ilgilenirim.
What my little friend is saying is how much?
Küçük dostumun söylemek istediği, ne kadar istiyorsunuz?
I am sure my little friend will catch up to your intruder.
Küçük dostumun saldırganı yakalayacağına eminim.
My theory is our little friend will attack the Duchess and anyone who defends her.
Teorime göre küçük dostumuz Düşese ve onu koruyan herkese saldıracak.
Your little friend come to visit?
Yoksa küçük arkadaşın ziyarete mi geldi?
- No occasion. Just a little friend gift.
Yok, sadece arkadaşıma hediye.
And when I wouldn't say hello to his "little friend," he got mad and said I wasn't right for the part.
"Küçük arkadaşına" merhaba demeyince de, sinirlendi ve benim bu bölüme uygun olmadığımı söyledi.
You know, your sister's little friend, she's pretty hot.
Kız kardeşinin arkadaşı bayağı ateşliymiş.
Like every cheesy little perv-boy on the Internet was her friend.
İnternetteki her küçük sapık çocuk onun arkadaşıymış.
She's a friend of my wife's, and she has a little issue with,... crystal meth, okay?
Kendisi eşimin bir arkadaşı olur. Uyuşturucu ile başı biraz dertte de.
I brought you a little something from a mutual friend of ours.
Size ortak bir arkadaşımızdan bir şey getirdim.
- A friend of yours has a little problem. - Oh, really?
- Arkadaşlarından birinin küçük bir sorunu var.
It's like you haven't seen a little come on your friend's face before, or something.
Sanki daha önce orgazm olurken yüzüne sıçratmış bir arkadaşın olmamış gibisin.
Ever since I was little, I've always wanted a friend like you.
Çocukluğumdan beri ben her zaman senin gibi arkadaş istemişimdir.
When we were little Kids, he was like my best friend.
İkimizde küçükken, benim en iyi arkadaşımdı.
Maybe if you had just stayed home... and not tried to force yourself... into every little aspect of his life... my best friend wouldn't be dead right now.
Belki sadece evde kalıp ve yaşamının her anına girmek için onu zorlamasaydın en iyi arkadaşım şimdi ölmüş olmazdı.
My friend Marshall and I are staying at this neat little native American place called "The Little Mohican Inn."
Arkadaşım Marshall ile birlikte Amerikan yerlileri havasındaki küçük ve zarif "Küçük Mohikan Mağarası" isimli yerde kalıyoruz.
Hey, little prince, why didn't you come with your friend?
Hey, küçük prenses, Neden arkadaşınla birlikte geldin?
I see you brought your little lady friend with you.
Görüyorum ki bayan arkadaşını da getirmişsin.
So, my friend here is going to hit you with a low-frequency magnetic pulse, and I'm not going to lie to you, that little thing is not going to like it, no, not one little bit...
O küçük bunu sevmeyecek, hayır, hem de hiç.
... an old friend who used to inform on you to the fbi... you know spies A bunch of bitchy little girls.
Sizinle ilgili FBI'a bilgi veren eski bir arkadaş... Ajanları bilirsin, bir grup cadaloz küçük kızlardır.
You've shut yourself off to the energies that are around us. But, your friend here, she's a little more receptive.
Kendinizi etrafımızdaki enerjilere kapatmışsınız, ama yanınızdaki arkadaşınız, o daha açık.
... an old friend who used to inform on you to the FBI... you know spies - A bunch of bitchy little girls.
Sizi FBI'a rapor eden eski bir arkadaş... Ajanları bilirsin, kancık küçük kızlar gurubu.
... an old friend who used to inform on you to the fbi... you know spies - A bunch of bitchy little girls.
Sizi FBI'a rapor eden eski bir arkadaş... Ajanları bilirsin, kancık küçük kızlar gurubu.
I mean, it's a little strange, but if Peter's never coming back to me, it's at least nice to know I'm in the arms of a trusted friend.
Demek istediğim, biraz garip, ama Peter bir daha geri dönmezse, güvenilir bir dostun kollarında olduğumu bilmek çok güzel..
So tell me a little bit more about this friend who happens to be a boy.
Bana bu erkek olan arkadaşından biraz daha bahset.
We're having a little get-together for my friend carole.
Arkadaşım Carole için toplanıyoruz.
Your special friend, Julian wanted you to know that he's running a little late tonight.
Yakın arkadaşınız Julian var ya bu gece biraz gecikecekmiş.
If you have a girl friend a little love-making.
Bir tane kız arkadaşın varsa, iki tane seviş gel.
Has anybody seen my little lady friend?
Benim küçük hanım arkadaşımı gören oldu mu?
When I was your age, I had a friend just like carly who, you know, blossomed before I did and made me feel a little self-conscious.
Senin yaşındayken benim de tıpkı Carly gibi benden önce ergenliğe girmiş bir arkadaşım vardı. Beni biraz bunalıma sokardı.
friends 2160
friend 1938
friendly 281
friendship 155
friends with benefits 24
friends forever 21
friends and family 37
friendly fire 24
friend or foe 27
friends of yours 55
friend 1938
friendly 281
friendship 155
friends with benefits 24
friends forever 21
friends and family 37
friendly fire 24
friend or foe 27
friends of yours 55
friends of mine 20
friend of a friend 19
friend of mine 37
friend of yours 87
little 465
little princess 21
little bitch 55
little bastard 56
little girl 597
little bit 264
friend of a friend 19
friend of mine 37
friend of yours 87
little 465
little princess 21
little bitch 55
little bastard 56
little girl 597
little bit 264
little boy 262
little red riding hood 42
little dude 46
little star 39
little buddy 170
little man 671
little things 48
little mouse 39
little prince 20
little bro 54
little red riding hood 42
little dude 46
little star 39
little buddy 170
little man 671
little things 48
little mouse 39
little prince 20
little bro 54
little baby 76
little miss 43
little devil 17
little bird 53
little guy 231
little girls 44
little brother 361
little sister 127
little by little 92
little thing 38
little miss 43
little devil 17
little bird 53
little guy 231
little girls 44
little brother 361
little sister 127
little by little 92
little thing 38