English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ L ] / Lock it

Lock it traducir turco

2,534 traducción paralela
Then, 40 years ago, they managed to trap it and lock it in the barn.
40 yıl önce onu tuzağa düşürüp ambara kapatmayı başardılar.
You heard that man. Lock it down.
Adamı duydunuz, kapatıyoruz.
♪ better lock it in your pocket ♪
Cebine saklasan iyi olur.
Lock it.
Kilitle.
I lock it up real good in night come back in morning, some times this thing's wide open.
Geceden önce bunu kapatıyorum ve bazen sabah döndüğümde tamamen açık buluyorum.
Either way, a gun like him, you should lock it in a cupboard.
Her halükarda onun gibi bir bombayı kilit altında tutman gerekir.
Can you lock it up from the inside?
İçeriden kilitleyebilir misiniz?
You, lock it.
Sen! Kapat kapıyı!
Lock it.
Yerine koyalım.
Lock it.
Kilitle şunu.
Lock it down!
Vur!
Lock it!
Kilitleyin!
- Lock it!
Kilitle!
- I'll lock it.
- Kitliyorum.
Lock it.
Kapıyı kilitle.
Lock it down.
Kapıları kilitle.
Lock it!
- Kilitle şunu!
Did you forget to lock it, Grace?
- Kapıyı kilitlemeyi unuttun mu, Grace?
Tell him to lock it in my desk drawer.
Onu masamdaki çekmeceye kilitlemesini söyle ona.
I say if you love something, lock it in the basement and feed it through a slot in the door until it loves you back.
Bence bir şeyi seversen onu bodruma kilitle ve ve o da seni sevene kadar kapı eşiğinden besle.
You really care about your best friend, you'll lock it down, Morgan.
En iyi arkadaşının iyiliği için bunu hasıraltı edeceksin Morgan.
I knew that door had a lock on it!
O kapıda bir kilit olduğunu biliyordum.
To a bathroom that has a lock on it and no one can tell me that it doesn't.
Bana kimse tersini iddia edemez.
Lock into a signal from that village I saw, see what direction it's in.
Gördüğüm köyden sinyal yakalayabilirsem ne tarafta olduğuna bakarız.
- You're gonna have to lock it down.
Mekânı kapatmanız lazım.
It was a nice lock.
Bu güzel bir Iock oldu.
I mean, if you really mean business, Mildred, you can have it, lock, stock and barrel.
Demek istediğim, niyetin gerçekten iş yapmaksa Mildred tekmili birden senin olabilir.
Swear this one you'll save better lock it in your pocket taking this one to the grave if I show you then I know you won't tell what I said'cause two can keep a secret if one of them is dead....
Çeviri : coolasfcuk
Is it true you guys never lock your doors?
Kapınızı hiç kilitlemediğiniz doğru mu?
- What I don't get is it also says here that your husband is currently serving a six-year bit at Golad lock away.
- Ama anlamadığım nokta burada yazdığına göre kocanız Golad Hapishanesi'nde 6 yıllık cezasını çekmekte.
Zip it, lock it, keep it in my pocket.
- Çenemi tutacağım.
This is a 1-10 team. Everybody's saying it's a lock for you guys. And it's gonna set the stage for something dramatic.
Herkes maçın büyük olduğundan ve çok dramatik bir oyun için perdelerin açılacağından bahsediyor.
Yeah, and walked through a lock-down protocol like it wasn't there.
Evet, bir de sanki hiç yokmuş gibi kapatma protokolunun içinden yürüyüp geçti.
What you need is someone who will tell you That it's good to check the bathroom lock twice... But it's even better to look under the stall door.
Senin ihtiyacın olan ise banyonun kapısını iki kez kontrol etmeni ama daha önemlisi içerisinin boş olduğundan emin olmanı söyleyecek biri.
It's just a shitty lock.
Uyduruk bir kilit işte.
It may seem innocuous, but it could be personal for her- - a fingernail or a lock of hair?
Bu, zararsız gibi görünebilir. Ama bir tırnak ya da bir saç lülesi onun için kişisel olabilir.
Okay, well it won't lock, and somehow it's projecting satellite anomalies,
- Harika. Pekâlâ, tamam. Kilitlenmiyor ve bir şekilde uydu anomaliler üretiyor.
You guys do have kind of a lock on it.
Sizinkiler bu yarışmada bir çeşit hile yapıyor olmalılar.
It's the perfect place to lock naughty, dirty people away.
Yaramaz ve ahlaksız insanları kilitlemek için harika bir yer.
It was not that hard I lock. I do not know.
- Anladım diyelim
It took about 3 seconds for that system to lock on.
Sistemlerinin kilitlenmesi yaklaşık 3 saniye sürdü.
The ring is in the lock box, where I found it.
Yüzük, onu bulduğum kutunun içinde.
- Does it lock?
Kilidi var mı?
Ah, it's got a lock on it.
Kilitli ama.
Closest place it's stored is Jameson Labs, under lock and key.
Jameson Labaratuvarlarında kilit altında tutulanlar en yakınımızdakiler.
Like satnav, I'll use it to get a lock, then smash through to get you out.
Uydudan görüntü alır gibi,... sana kilitlenmek için bunu kullanacağım ve sonra gelip seni alacağım.
It's, uh, fist bump, fist bump, pinkie lock, patty cake, ass smack, cabbage patch to double high-five.
Yumruk, yumruk serçe parmak, börek kıçı tokatla ve de çifte beşlik.
Drill the lock, we'll blow it.
Kilidi del. Patlatacağız.
Sam, it's a lock-out.
Sam, bu bir lokavt.
I have it on good authority the lock-out will end soon.
Lokavtın yakında biteceğine dair sağlam bilgiler aldım.
It has a lock.
Kilidi var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]