Martinique traducir turco
82 traducción paralela
And he's broken the record from Rio to Martinique.
Rio'dan Martinique'e giderek rekor kırmıştır.
Besides, I need boat fare to get out of Martinique.
Hem Martinik'ten gitmem için bilet parası lazım.
I don't care who runs France or Martinique, or who wants to run it.
Fransa'yla Martinik'i kim yönetirse yönetsin, umurumda değil.
The tickets in his wallet show he was to leave Martinique at daylight.
Cüzdanındaki bilete bakılırsa sabahleyin Martinik'ten ayrılacakmış.
Beauclere's paying me to get you people back to Martinique.
Sizi Martinik'e götürmek için Beauclere'den para aldım.
Then I suggest you stop talking and take us to Martinique.
- Evet. O halde bence konuşmayı kesip bizi Martinik'e götürün.
They sent me here to get him... to bring him back here to Martinique.
Benim görevim, onu kaçırıp... buraya, Martinik'e getirmekti.
You took a cab to the Martinique Hotel at 32nd and Broad.
Martinique Hotel'e taksiyle gittin.
Not that Martinique was a paradise.
Martinique aslında cennet değildi.
Last winter, in Martinique... I got into a fight with some sailors.
Geçen kış Martinique'de birkaç denizciyle kavga ettim.
Here in Martinique, we are working with the French Deuxieme Bureau.
Martinik'te Fransız İkinci Büro'yla çalışıyoruz.
- In Martinique.
- Kayıtlar Dairesi mi? - Martinique'teki.
Martinique?
Martinique'e mi?
Two years ago in Martinique...
İki yıl önce Martinique'deydim...
It was the same in Martinique
Martinique'de de böyleydi.
I'm from the island of Martinique.
Martinik Adası'ndan olduğumu söylerim.
It is a French of Martinique.
"Martinique" li Fransız bir kadın.
If she is not in your custody within five minutes, you'll be checking parking meters in Martinique.
Beş dakikaya kadar nezaretin altında olmazsa Martinique'deki parkmetreleri kontrol ediyor olursun!
Mr. Werder, of Martinique... will advance me the money for the journey. "
"Martinique'ten Bay Werder..." "... yolculuk için bana avans verecek. "
Soon I'll take my marvelous wife, ... somewhere, anywhere... to America or Martinique, we'll see...
Yakında harika eşimi Amerika'ya ya da Martinique'e öyle bir yere falan götüreceğim.
Now he wants us to go to Martinique.
Şimdi de bizi Martinique'e götürmek istiyor.
He found something in Martinique, I believe.
Martinique'de bir şey buldu, sanırım.
Peasant soup Martinique-style.
Köy çorbası, Martinique tarzı.
Unless you release me immediately, I will personally see to it... that you are transferred to Martinique where you will spend your career... writing traffic citations and checking parking meters.
Beni bir an önce serbest bırkamazsan Martinique'e transferin ve... kariyerini trafik cezaları yazıp parkmetreleri kontrol etmekle... geçirmen konusu ile bizzat kendim ilgileneceğim.
Oh, honey, trust me, Martinique is perfect.
Tatlım, güven bana, Martinik mükemmeldir.
Martinique.
Martinik.
I tried it in Maninique with 2 young blacks.
Bunu Martinique'de iki genç zenciyle denedim.
I have made another reservation on the 11 : 00 to Martinique.
Saat 11 de Martinique'e giden başka bir uçağa da rezervasyon yaptırdım.
But I don't know anything about Martinique.
Ama Martinique hakkında hiçbir bilgim yok.
You never mentioned Martinique.
Aynı şekilde Martinique'ten de.
You didn't mention Rotzinger or Martinique because the plan was perfect and you didn't wanna worry me with unlikely contingencies, right?
Rotzinger ya da Martinique'ten bahsetmedin çünkü plan mükemmeldi ve benim ufak ihtimallerle endişelenmemi istemedin, değil mi?
I'm going to Martinique with a million bucks taped to my butt unless you keep screwing around, in which case, we'll all go to jail.
Eğer boş boş ortalarda dolanıp hepimizi hapise göndertmezsen.... ..... kıçıma tıkdığım 1 milyon dolarla Martinique'e gidiyorum.
I had one like this, only smaller, back in Martinique.
Benim de böyle bir tane vardı. Martinique'de, ama daha küçüktü.
Went every day in Martinique.
Martinique'de her gün giderdim.
He didn't see the stuff I did in Martinique.
O benim Martinique'da yaptığım şeyi görmedi.
Martinique?
Martinique'de mi?
That abortion you so kindly paid for... left me with an infection.
- Nezaketinle yaptırdığın kürtaj bana enfeksiyon bulaştırdı. Martinique'de oldukça hastaydım.
Martinique... then Senegal, I think.
Martinique sonra Senegal, sanırım.
our brother from Martinique, Aime Cesaire.
Martinique'den kardeşimiz, Aime Cesaire.
But, Governor, can't we have them sent from Paris?
Ancak, Sayın Vali, onları Paris'ten göndertemez miyiz? Martinique bu iş için müsait bir yer!
Martinique.
Martinique.
Don't they have an executioner?
- Cellatları yok mu? - Martinique'de bir tane var.
From Martinique.
Martinique'den.
Things didn't work out in Martinique so they're here now.
Martinique'de işler pek iyi gitmedi o yüzden şimdi buradalar.
Maybe next time you're in Martinique you'll be single.
Belki bir dahaki sefere Martinique'da yalnız olabilirsin.
Her mother's nuts Takes yoga in Martinique
Annesi üşütüğün tekidir. Martinique'de yoga yapıyor.
Martinique,
Martinik.
You know Martinique feeds everything to Us Weekly.
Millet her şeyi "US Weekly" için depoluyor.
London, Martinique, Jakarta, Dakar...
Londra, Martinik, Cakarta, Dakar...
It was made in St. Pierre. Martinique.
St. Pierre, Martinique'de dikildi.
I was in Martinique at the time, but the housekeeper was beside herself.
Ben Martinique * deydim, ancak bakıcı kendinde bile değilmiş.