English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ M ] / May i ask

May i ask traducir turco

3,346 traducción paralela
May I ask the type of contact to which you're referring, Mr. Hillington?
Ne tür bir temastan bahsettiğinizi sorabilir miyim Bay Hillington?
I know that this is not someone's confession, but may I ask for some advice?
Rahibe biliyorum günah çıkarma değil bu ama bişey istesem
May I ask what you're doing in front of my condo?
Mülkümün önünde ne yaptığınızı sorabilir miyim?
- And may I ask what that is?
- Bunun ne olduğunu sorabilir miyim?
Sky, with my wine, may I ask how many times this bright moon appears?
Gökyüzü, şarabımla, acaba bu parlak ay kaç defa doğacak diye sorsam?
What--may I ask which DNA lab you used?
Acaba hangi DNA laboratuvarına gönderdin?
May I ask where the coffin will be buried?
Tabutun nereye gömüleceğini sorabilir miyim?
And may I ask how much, bryn, do you contribute to the household?
Bir şey sorabilirmiyim, Bryn, eve katkın ne kadar?
Mr. Bethel, may I ask you to go outside, please?
Bay Bethel, sizden dışarı çıkmanızı isteyebilir miyim, lütfen?
So how did you get hooked up with these guys, may I ask?
Bu heriflerle nasıl takılmaya başladınız, sormamda sakınca yoksa?
May I ask you to dinner? - As a thank you?
- Sizi teşekkür etmek için yemeğe çıkarabilir miyim?
How nice. May I ask why?
Nedenini sorabilir miyim?
And who, may I ask, is setting you up?
Peki sana tuzak kuran kim, sorabilir miyim?
May I ask why not?
Nedenini sorabilir miyim?
May I ask you a question?
Size bir soru sorabilir miyim?
May I ask something?
Bir şey sorabilir miyim?
May I ask you to
Size sorabilir miyim
May I ask what you were doing?
Ne yapıyordun orada diye sorsam?
May I ask you a few questions?
Birkaç soru sorabilir miyim? Burada iki güzel avukatınız tarafından mükemmel bir şekilde hazırlandım. Evet.
May I ask you what changed your mind?
Fikrini neyin değiştirdiğini sorabilir miyim?
May I ask you, what is it about me that troubles you so much?
Benim hakkımda neyin, canını bu kadar sıktığını sorabilir miyim?
May I ask, are you in this room now?
Şu anda bu odada mısın?
May I ask you a question?
Bir soru sorabilir miyim?
Excuse me, may I ask. Can tell me your size.
Şey, kaç beden giyiyorsun?
May i ask who are you.
Kim o?
Sorry to disturb. Excuse me, may I ask. Need what drinks?
Affedersiniz, içecek bir şey ister misiniz?
May I ask for anything?
Sizden bir şey rica edebilir miyim?
May I ask for anything?
Bir şey rica edebilir miyim?
May I ask, why haven't you left?
Neden gitmediğini sorabilir miyim?
i see you graduated from high school last year. may i ask what took so long?
Geçen yıl liseyi bitirmişsin niye bu kadar uzun sürdü diye sorabilir miyim?
May I ask you something?
- Bir şey sorabilir miyim?
So what exactly do you have in mind, may I ask?
Peki tam olarak aklında ne var, sorabilir miyim?
Excuse me, may I ask you a question?
Affedersin, sana bir soru sorabilir miyim?
Mary Pell, I know it must be hard for you, but may I ask you some questions?
Mary Pell, senin için zor olduğunu biliyorum. Sana birkaç soru sorabilir miyim?
So may I ask you a question? If you were struck by lightning, bolt of lightning, bam! Mm-hm.
Bir soru sorabilir miyim?
Because I lied to the police, and they may ask you where I was So if I still mean... anything to you, Sara...
Çünkü polise yalan söyledim ve onlar sana nerede olduğumu sorabilirler. O yüzden, hâlâ senin için bir şey ifade ediyorsam Sara..
I have to ask if Pippy or your husband, do you think they may be capable of killing officer Grealy?
Size şunu sormak istiyorum, Pippy ya da kocanız Memur Grealy'i öldürecek kadar ileri gidebilirler mi?
I know this may sound... Crazy or... or selfish or like I'm living in the past... Or something.
Biliyorum bu çok çılgınca ya da bencilce gelecek ya da geçmişte yaşıyormuşum falan gibi gelecek ama sen benim hayatımın aşkıydın Dan.
If I may quickly ask my learned colleague to which materials he is referring here.
Meslektaşıma, bahsettiği şeyleri nereden atıfta bulunduğunu sorabilir miyim?
Therefore, I do not need the manuscript of Only in May in order to ask these questions.
Bu yüzden, bu soruları sormak için... "Sadece Mayıs'ta" nın el yazmasına gerek yok.
We're still investigating, but I may need to ask you a few questions.
Hala araştırıyoruz ama size birkaç soru sormam gerekebilir.
This may be none of my business, but I-I-I really have to ask you :
Bu benim işim olmayabilir ama gerçekten sana sormak zorundayım :
- Uh, Karen if I may ask Jane a question- -
- Karen, izninle Jane'e bir soru sorsam- -
I thought you may have come to ask me to use magic to heal your father.
Büyü kullanarak babanı iyileştirmemi isteyeceğini sanmıştım.
Excuse me, may I ask.
Hey.
I may not be a smart bird, but I know what love is.
Ben akıllı bir kuş olmayabilirim. Ama aşkın ne olduğunu bilirim.
In exchange, for which I ask your word that you will vouch for me upon our return, so that I may be knighted.
Karşılığında iş bitince bana yeminimi ettirme sözü verin ki ben de bir şövalye olabileyim.
May I... ask what you name is?
Adını öğrenebilir miyim?
one day, you may even screw. uncle paul says i shouldn't think about screwing. and for sure, not ask aunt cindy what it really means.
Paul amcam, düzüşmeyi şimdilik düşünmemem gerektiği isöyledi
What I'm going to ask you to do may be very difficult,
Birşey yapmanızı rica edicem. Çok zor olabilir.
If I may ask one last question...
Son bir soru daha sormama izin verirseniz...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]