English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ M ] / Maybe it's just me

Maybe it's just me traducir turco

241 traducción paralela
Maybe it's because if you girls didn't talk about me... you just wouldn't talk at all.
Belki, siz kızlar hakkımda konuşmasanız birbirinizle hiç konuşmazdınız da ondan.
It took a war to make me understand or maybe it's just that I'm four years older but there hasn't been a day that you weren't with me or a night on patrol or ashore in town or pushing some kids through the jungles with a baby in my arms.
Anlayabilmem için bir savaş geçti ya da belki de 4 yıl daha yaşlandığım içindir ama seni düşünmediğim tek bir gün bile olmadı ne de gece denizde ya da karada şehirde ya da kucağımda bir bebekle bir avuç çocuğu ormana sürüklerken.
Maybe it's best you just tell me where they are.
En iyisi bana tam olarak nerede olduklarını söyle.
Well, I just know. Look. Maybe if I told you a story she told me this morning, maybe it would help you understand.
Bak, sana bu sabah bana anlattığı bir anısını anlatırsam anlamana yardımcı olabilir.
Maybe my mother felt the same way about me and it's just the same thing.
Belki annemde benim için aynısını hissediyordu, tıpkı şimdiki gibi.
I'll get rid of the bad elements first Maybe it's because he just saved me
Önce Klan içinde temizlik yapmalıyız beni kurtarmasının bir sebebi olmalı
I mean... maybe it's just me... but I find you very mysterious.
Yani... belki bana öyle geliyordur... fakat seni çok gizemli buluyorum.
Maybe it's just me.
Belki de sorun bende.
JUST ONCE, MAYBE YOU COULD BOOK ME INTO A ROOM THAT'S GOT SOME PEOPLE IN IT OR SOMETHING?
Sadece bir kereliğine içinde birileri veya birşeyler olan bir oda tutabilirsin?
Or maybe it's just me. Johnny.
Ya da ben farklıyım.
But trust me, everything's gonna be just the way you want it, maybe better.
Ama her şey istediğiniz gibi olacak.. Belki de daha iyi.
You know, maybe it's just me, but I think our little adventures lately are becoming... stupid. You know?
Belki sadece öyle geliyor, ama sanırım küçük maceramız salaklaşmaya başladı.
Some days painting revolts me Maybe it's just as well
Bazen resim beni isyan ettiriyor. Belki böylesi daha iyi.
Really, Data,... I think it's just a matter of me going over it, maybe finding something I forgot.
Data,... bence bu, benim ilgilenmem gereken bir mesele, belki unuttuğum bir şey bulurum.
Maybe it's just me.
Belki ben yanlış anladım.
Now, maybe it's just me, but college was very confusing times.
Belki sorun bendeydi ama üniversite dönemi çok kafa karıştırıcıydı.
Maybe you guys can just walk away and look for something else... but it's not that easy for me.
Belki de siz ikiniz sadece buradan uzaklaşıp Hayatınıza dair yeni bir şeyler bakacaksınız. Ama bu benim için o kadar kolay değil.
Maybe it's a fairy tale he made up but it started me thinking... how... how each of us might have turned out if history had been just a little different.
Belki onun uydurduğu bir peri masalı ancak bu masal, geçmiş birazcık farklı olsaydı... her birimiz nasıl değişik biri olup çıkardık diye beni düşündürmeye başlattı.
# I got daisies # Maybe it's just me... # In green pastures # but I think she's better than ToMarkam.
Belki bana öyle geliyor ama kız Todd Markham'dan daha iyi.
Oh, maybe it's just me, you know....
Belki ben öyle anladım.
Maybe it's just me but I take a dim view of that particular approach.
Belki kabahat benim. Ama bu yaklaşım için olumlu düşünmüyorum.
It's ahead of its time, perhaps, or maybe just... a recommendation from me might do you as much harm as it does good.
Zamanın akışına bırakılmış, belki de, sadece... benden alacağın bir tavsiye sana onun vereceği kadar bir zarar verebilir.
You know, Bart, maybe it's just the concussion talking but any way you choose to live your life is okay with me.
Biliyor musun Bart, belki beyin sarsıntısıyla böyle konuşuyorum ama hayatını ne şekilde yaşamak istersen iste, benim için sorun değil.
Maybe it's just me, but I can't figure out... how to feel like one of the guys with these guys.
Belki de sadece benimdir, ama düşünemiyorum... şu erkeklerden biri olmanın nasıl birşey olduğunu.
Maybe it's just me, but if you'd ask a question or two before accepting a job...
Belki saçma gelecek ama işi alırken bir iki soru sorsan nasıl olur?
Maybe it's just me, but fucking is fucking.
Belki de bana öyle geliyor fakat sikiş sikiştir.
Maybe it's just me, but fucking is fucking.
[Kayıt] Belki de sorun benim fakat sikiş sikiştir.
I don't know, maybe it's grotesque of me to say this now, so just... write it on a piece of paper or something... and put it in your purse for a rainy day.
Belki bunu şimdi söylemek çok anlamsız, ama sadece bir yere yaz. Cebinde dursun, belki bir gün lazım olur.
And just tell me if it's too soon... ... but I wondered if maybe you wanted to have dinner sometime?
Çok erkense söyle ancak bir gün, akşam yemeğine çıkmak ister misin?
Look, maybe it's just me but if you gotta dress it up like that, it just doesn't ring true.
Belki ben yanlış düşünüyorum ama eğer öyle giyinip bunu yapacaksan, bilemiyorum.
Who can tell me what's the best use for nettle? Maybe it's just a dream, a delirium?
Bana ısırgan otunun en iyi nerede kullanılabileceğini söyleyecek olan var mı?
To the untrained ear, maybe, but to me it's just the same double speak.
Bilmeyen böyle düşünür. Ama bence öyle demiyor.
Maybe it's just me being totally insecure but... when I gave Noel that ticket, you know to go back to Los Angeles... he was really touched, but he seemed sort of distant and, um... and he wasn't sure if he could go... and I didn't really know why. Ruby...
Ruby- -
But I've searched so long, I just thought that if your friend had found a way to ease people's suffering...,... that maybe she could share it with me.
Ama çok uzun zamandır araştırıyorum. Ben sadece, eğer arkadaşın... insanların acı çekmesini azaltacak bir yol bulduysa, belki onu benimle paylaşır diye düşündüm.
If you could just tell him that you'd met me and let him know what he's doing to me, maybe, coming from you, it might mean something.
Ona benimle tanıştığınızı söyler, bana yaptıklarını bildiğinizi hissettirirseniz belki sizin söylüyor olmanız bir anlam ifade eder.
Maybe it's just me, but I always thought when one got some leave,..... one actually left.
Belki sadece ben, ama birisi biraz ara vermek zorunda kalırsa diğerleri de gerçekten biraz ayrılmalı.
Maybe because my frame of reference extends beyond boy bands and butt-robics, or maybe, just perhaps, it's because he sees a good long-term prospect with me rather than a good hour and a half with you.
Belki de ilgi alanlarım oğlan müzik grupları ve popo jimlastiğinin ötesine geçtiği için veya seninle 1,5 saat hoşça vakit geçirmek yerine benimle uzun vadeli bir beraberliği olabileceğini gördüğü içindir.
Maybe it's just me, but it seems like these Vulcan star charts take all the fun out of it.
Belki de sadece bana öyle geliyor ama görünüşe göre yıldız planları çıkarma bahanesiyle tüm eğlenceli dış göreve Vulcan gidiyor.
Um, maybe it's just me...
Belki de sadece bana öyle geliyor- -
Maybe there's a bigger purpose for me... and I've just been too high to figure it out.
Belki burada benim için daha büyük bir amaç vardı... ve bu amacı bulmak için düşünmeye başladım.
But then again, maybe it's just me...
Ama yine aynı, belki sorun bendedir...
Maybe it's just the video that creeped me out, with the cow and chicken all swirly together. I don't know.
Bilemiyorum.
Maybe it's'cause, when I was growing up, there were seasons... but it still gives me this charge. And it's not just the nipples.
Ergenlik çağımda bu işlerin mevsimi vardı... ama hala yazın cinsel heyecanım artıyor.
Well, maybe it's just me, but I'm of the opinion that a man should be more concerned about his family's well-being than figuring out a way to get his wife to let him go on a week-long golf retreat to Myrtle Beach.
Belki de bana öyle geliyor ama bence bir adam ailesini daha çok düşünmeli. Myrtle Sahili'ne golf turnuvasına gitmenin yolunu yapmamalı.
Trust is everything, I don't know, Maybe it's me, lt's like I'm just sending out some kind of vibe,
Güvenmek herşeydir. Bilmiyorum, belki bu benden kaynaklanıyor. Sanki ben bir çeşit itici dalga yayıyorum.
Maybe this is a sign coming from nowhere, from out of the blue... just telling me it's time. It's time to get out. It's time to do it.
Belki de bu umulmadık bir anda umulmadık bir yerden gelen... ve bana çekip gitme zamanı olduğunu hatırlatan ilahi bir işarettir.
It's just that since I didn't see you for so long... and you called to say you wanted to see me, I thought maybe something was wrong.
Çünkü seni uzun zamandır göremedim... Ve sen beni arayıp görmek istediğini söyleyince, bir şey oldu sandım.
A little too Aguilera for a school event, but maybe it's just me.
Okul etkinliği için biraz fazla Aguilera sayılır.
Amy... um... maybe it's just me, but all you did was ask him to dinner, and now he's living on our couch.
Belki bana öyle geliyordur ama ona sadece yemeğe kalmasını söyledin. Şimdiyse bizim kanepede yaşıyor.
I think it's just a case of me taking the upper body and you maybe taking the legs, the lower body, and just lowering him in very gently.
Ben vücudunun üstünü tutarım sizde ayaklardan tutsanız, ve alt vücuttan, yavaşca indirsek. Yani girmesine yardım edelim mi?
Maybe it's just me.
Belki sadece benim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]