My therapist traducir turco
720 traducción paralela
My therapist asked me to jot down whatever popped into my head.
Doktor aklıma ne gelirse yazmamı söylemişti.
That was my therapist.
- Terapistim.
Well, you know, I've, uh — I've stopped seeing my therapist, and... well, I'm looking around for a better job, so... the money thing will be a lot easier for you.
Peki, biliyorsun... Artık terapiste gitmiyorum. Daha iyi bir iş arıyorum.
My therapist said that I had a neurotic need to find a father figure.
Psikanalizim bir baba imajına ihtiyacım olduğunu söylüyor.
He wasn't my therapist.
Terapistim değildi.
- My therapist...
- Terapistim...
Well, I know my therapist intimately.
Pekala, ben trapistimi cinsel yönden tanıyorum.
I need to see my therapist.
Terapistime ihtiyacım var.
My therapist says...
Terapistime göre...
My therapist told me if I go through labour, I might get psychotic.
Terapistim normal yolla doğum yaparsam, ruhsal bozukluk yaşayabileceğimi söyledi.
I told my therapist about you.
Terapistime senden bahsettim.
But my therapist says I crave recognition more than actual accomplishment.
Ama terapistim başarılı olmak yerine tanınmak istediğimi söylüyor.
It will make my therapist very happy.
Terapistim bu işe çok sevinecek.
My therapist's never going to believe this.
Terapistim buna asla inanmayacak.
Yeah, for my therapist.
Evet, terapistim için.
Maybe I should give it to my therapist to read.
Okuması için terapistime mi versem?
I gotta be at my therapist in five minutes.
Beş dakika içinde terapisitmde olmam lazım.
What do I do, being at my therapist drunk?
Terapistime sarhoş giidnce ne yapacağım?
My therapist, Alan Champion.
Terapistim, Alan Champion.
I spoke with my therapist.
Terapistim ile görüştüm.
I haven't heard from Melanie, and nothing compels me to return to my therapist,
Melanie'den haber alamadım. İçimde psikologuma dönme isteği de yok.
You're my therapist?
- Annie, bundan yararlanalım.
I just spent 25 years with a self-absorbed man who is marrying my therapist...
Bu kabul edilemeyecek bir şey. Evet, kabul edilemeyecek bir şey! Ben de Bill ile o aptal filimleri yaptım.
My therapist says you need me.
Terapistim senin bana ihtiyacın olduğunu söylüyor.
My therapist told me that and it's true!
Terapistim öyle dedi ve doğru olduğunu biliyorum!
This whole thing is my therapist's idea, really.
Bunların hepsi terapistimin fikri aslında.
Precisely what my therapist told me yesterday.
Dün, terapistim de aynısını söyledi.
You see what I mean? My therapist says I'm paranoid.
Terapistim paranoyak olduğumu söylüyor.
My therapist, she knows.
Terapistim. Biliyor.
My therapist.
Terapistim.
Much better than my therapist.
Terapistimden çok daha iyisin.
My therapist suggested it as a way to get over my little blip.
Psikiyatrım bu şekilde sıkıntımı giderebileceğimi söyledi.
To call my therapist.
Terapistimi arayacağım.
Are you my therapist?
Sen terapistim misin?
My therapist tells me I don't get what I need out of this relationship.
Terapistim, bu ilişkiden ihtiyacım olanı almadığımı söylüyor.
My therapist tells me one day I'll get over it.
Terapistim bunu atlatacağımı söylüyor ama ben o kadar...
And you are going to sit right there, I am going to call my therapist, and we're all going to talk about this. All three of us!
Olduğun yerde kalacaksın, ben de terapistimi arayacağım ve hepimiz bunu konuşacağız.
My health insurance only covered 10 sessions with a shrink and 10 sessions with a speech therapist, but now... now it's maxed out, and it's all on me.
Sağlık sigortam, deli doktoru ve konuşma terapistiyle onar seansı kapsıyordu. Ama artık sınırı zorluyor ve hepsi benim suçum.
I have a session with my physical therapist.
Bugün fizik uzmanımla randevum var.
I asked him, in my capacity as his departmental therapist... about his altercation with Lieutenant Nilsen.
Nilsen'le aralarındaki sorundan bahsettik.
Actually, my parents have this friend that's a therapist and they would like me to try a few sessions with him.
Aslında, bizimkilerin şu arkadaşları, bir terapist ve onunla birkaç seans denememi istiyorlar.
No, no, this is Daphne Moon, my father's physical therapist.
- Selam. - Yok, hayır, hayır. Bebe, bu Daphne Moon.
So you send me to this therapist to help me with my emotional disorders and she criticizes our script.
Duygusal düzensizliklerime çare bulsun diye beni bu terapiste yolluyorsun ama o gelmiş senaryomuzu eleştiriyor.
Oh, my Uncle Lee's a therapist.
Benim Lee Amcam bir terapist.
My brother is a speech therapist.
Kardeşim konuşma terapisti.
My gestalt therapist says I ´ m on the road to recovery and then the news comes of Hook ´ s death.
Terapistime göre iyileşmeye başladım ve Hook'un ölümü o kadar korkunç görünmüyor.
Some therapist said to undermine my admiration for him. Next year she said he died.
Bir terapist ona birinci adımın ona olan hayranlığımın ortaya çıkarılması olduğunu söylemiş.
My court-appointed therapist makes me wear it.
Mahkemenin bana tuttuğu terapist giymemi söyledi.
This is Daphne Moon, my physical therapist.
- Adı Daphne Moon. Fizyoterapistim.
My name is Jack McFarland, and I will be your massage therapist. "
Benim adım Jack McFarland, ve ben sizin masörünüzüm.
Oh, my god. - I been seein'a therapist.
Kızın külotlarını kokladın mı?