Neither of you traducir turco
1,222 traducción paralela
Neither of you have had a period before and you're how old?
Tabii siz ikiniz daha önce oldunuz. Yaşlarınız kaçtı?
You'll be together, neither of you will remember you promised not to clone her.
Birlikte olacaksınız. İkiniz de ona verdiğin sözü hatırlamayacaksınız.
But if you ask me... neither of you will win.
Ama bana sorarsan... İkinizde kazanacaksınız. Arabacı!
So neither of you is pregnant, failing, or under indictment?
İkiniz de hamile değilsiniz dersten kalmıyorsunuz ve kanunla başınız dertte değil, değil mi?
If she codes again, neither of you are to touch her.
Eğer nefesi tekrar kesilirse, hiç biriniz ona dokunmayacak.
So if neither of you are married by 40, you'll marry Joey?
Yani ikiniz de 40 yaşına kadar evlenmezseniz, Joey ile evlenecek misin?
But so far, neither of you will tell me why.
Ama su ana kadar, ikiniz de nedenini söylemediniz.
But neither of you looks like you did in the other life.
Ama hiçbiriniz önceki hayatınızdaki gibi görünmüyorsunuz.
Neither of you appears to be ill.
Hiçbiriniz hasta gözükmüyorsunuz.
Neither of you is going to leave me.
Hiçbiriniz beni terk etmeyeceksiniz.
Wait. So if neither of you are married by 40, you'll marry Joey?
Dur biraz yani her ikiniz de 40 yaşına geldiğinde, evlenmemişseniz Joey'le mi evleneceksin?
You mean to tell me, you love her and she loves you... and neither of you got married today?
Bana, onu sevdiğini ve onun da seni sevdiğini ve ikinizin de bugün evlenmediğinizi mi söylüyorsun?
When you're with someone, there's only a very short time when you can really give each other things for free... with neither of you having to ask.
Biriyle beraberken, ilişkinin ilerleyip ilerlemeyeceğini çok kısa sürede anlarsın. Hiç soru sormadan.
Are you telling me neither of you... wants custody of your child?
Bana hiçbirinizin çocuğun velayetini almak istemediğinizi mi söylüyorsunuz?
Neither of you gets it, do you?
İkiniz de anlamıyorsunuz değil mi?
- Neither of you.
- İkinizin de öyle.
I also found evidence of a broken wrist which neither of you mentioned.
Ayrıca bileğinin kırıldığını fark ettim. İkiniz de bundan söz etmediniz.
- Then you are neither of your parents.
- O zaman ne annene, ne de babana benziyorsun.
Thank you very much, but neither of you is marrying us.
Çok teşekkür ederiz ama bizi ikiniz de evlendirmiyorsunuz.
She'd like you better and neither of you would talk to me again.
Seni çok severdi ve bir daha benimle konuşmazdınız.
Neither of you ever got a passing grade on any geometry test and then the midterm.
Düşünün. İkiniz de hiçbir geometri sınavından geçer not almadınız ama bu sömestr ortası sınavı.
But neither of you will be there to see it.
Ama siz bunu göremeyeceksiniz.
Since neither of you remembers science class, let me remind you that while this liquid is highly infectious, we can and are going to make an antidote, a vaccine.
Hiçbiriniz fen dersini hatılamadığına göre, size hatırlatayım bir sıvı çok bulaşıcı olduğu zaman, ona karşı bir panzehir, bir aşı, yapabiliriz.
- Neither of you.
- Hiç birinizi.
And neither of you seems that surprised when things just keep getting weirder.
İşler garipleştikçe siz ikiniz de şaşırmış görünmediniz.
But neither of those things gives you the right to insult my wife.
Ama bu sana karıma hakaret etme hakkı vermez.
And if you had a man like me in your life... you wouldn't have to be scared of them neither.
ve hayatında benim gibi bir adam olduğunu... ve onlardan artık korkmaman gerektiğini söylemek istedim.
Neither one of you can navigate worth a damn.
Yön bulma beceriniz sıfır.
If I were running it, perhaps I'd try to sustain his residency. But I'm not running it - -neither are the three of you.
Burayı ben yönetseydim, belki kalmasına izin verirdim.
I mean, neither one of you is making much of a go at it.
Ne de olsa ikinizin de bir faydası yok.
I buy you a drink, neither one of us has that problem any more. Now, do we?
Sana içki ısmarlarsam ikimizin de böyle bir sorunu kalmayacak, değil mi?
Neither one of you and especially not me.
İkiniz de değmezsiniz. Özellikle de ben değmem.
And neither one of them had a problem with it until you butted in!
Ve sen burnunu sokuncaya kadar, ikisininde problemi yoktu.
I will not let a flying rodent throw me out of my house, and neither will you my fault that have come here
Ben evimi bir kaç tane uçuşan kemirgene bırakmayacağım. Sizde bırakmayacaksınız.
Except then neither one of you would've been alone.
Ama ikiniz de hiçbir zaman yalnız olmamışsınızdır.
I'm gonna bet you a hundred bucks neither one of them hits 50.
Hiç birinin 50'yi geçemeyeceğine seninle 100 dolarına bahse girerim.
Are you sure neither one of you can remember what he looks like?
Hiçbirinizin onun neye benzediğini hatırlayamadığına emin misiniz?
- Neither one of you has ever told me.
- İkiniz de bana anlatmadınız.
The truth is, neither one of you are qualified to run special projects.
Gerçek şu ki, ikiniz de özel projeleri yürütecek yeteneğe sahip değilsiniz.
Neither am I, but there are more of you, right?
- Ben de. Ama ekibinizde başkaları da var değil mi?
So she knows, and you know she knows and neither one of you said anything about it.
Yani o biliyor, siz de bildiğini biliyorsunuz. Ama ikiniz de bu konuda hiçbir şey söylemediniz.
The health department has yet to conclude its investigation. Until they do, neither one of you is in the O.R. Happy?
Sağlık departmanı henüz sonuca varmadı.Bir sonuca varana kadar ikinizde ameliyathaneye girmeyeceksiniz.Mutlu oldunuz mu?
You know, it's like... neither one of us could've gotten her on our own, but... but melded together, we were like a whole other... entity.
Birbirimize karışınca bir bütünü oluşturduk.
Do you realize neither of us has the vaguest idea where we are?
Farkında mısın? İkimiz de nerede olduğumuzu bilmiyoruz.
When you asked me to resign, you said no one would ever know the reason, that we were gonna keep it internal so that neither one of us would get hurt.
İstifa etmemi istediğinde, sebebini kimsenin bilmeyeceğini söylemiştin, bunu kendi içimizde tutacaktık böylece kimse incinmeyecekti.
- Grace... If I was the valet and you were the wife, neither of us has existed for some time.
Grace, ben valeydim sen de birinin karısı.
"You will see she resembles both her parents, " neither of whom she knows to be her parent.
Annesi ve babasına benzediğini göreceksin ikisinin de varlığından haberdar değil.
The only thing we had in common was that neither of us knew who you were.
Tek ortak noktamız ikimizin de kim olduğunu bilmememizdi.
Neither did I. For the rest of the weekend could you please remember
Projeyi kimin yönettiğini unutmamaya çalışır mısın?
That is, if you want to go to college... because neither one of you have got the brains to win a scholarship.
- Tabi üniversiteye gitmek istiyorsanız. Çünkü aksi halde burs için beyninizi çalıştırmanız gerekecek. Futbol bursu bile veriyorlar.
You know, neither of us has had any luck with men.
Hiç birimizin erkeklerden yana şansı olmadı.
neither of them 17
neither of us 21
of you 197
of yours 40
you know 156049
you know what 23733
you see 13602
you will be 199
you got this 563
young 1055
neither of us 21
of you 197
of yours 40
you know 156049
you know what 23733
you see 13602
you will be 199
you got this 563
young 1055
you got it 4932
youtube 39
you suck 398
you can do it 1412
your 1839
you bitch 789
you okay 9168
your phone 169
you're cute 195
your honor 7894
youtube 39
you suck 398
you can do it 1412
your 1839
you bitch 789
you okay 9168
your phone 169
you're cute 195
your honor 7894
yourself 387
your hat 64
your own 34
yours 1007
you know that 5741
you tell 24
younger 104
youn 21
you're welcome 5601
you are 6060
your hat 64
your own 34
yours 1007
you know that 5741
you tell 24
younger 104
youn 21
you're welcome 5601
you are 6060