Never came up traducir turco
301 traducción paralela
But when he went under I thought if he never came up, I'd have you all to myself.
Ama kramp girip suya batmaya başlayınca çıkmazsa tamamen bana kalacağını düşündüm.
It never came up.
Konusu hiç geçmedi.
Well, that never came up before.
Aslında, daha evvel böyle bir şey olmadı.
Funny how that never came up.
Her nedense o konu hiç açılmadı.
- Never came up.
- Hiç konu olmadı.
Never came up in the first investigation, you bullying them.
Onlara zorbalık yaptığın ilk duruşmada gündeme geldi mi?
It never came up.
Adı hiç geçmedi.
After that, the mule wasn't mentioned to my daddy. Just never came up.
Bir daha babamın yanında o katırdan asla söz edilmedi.
- lt just never came up.
Sadece konusu hiç açılmadı.
And he never came up.
Ve bir daha hiç çıkamadı.
She never came up.
Yukarı hiç gelmedi.
It never came up.
Konusu açılmadı.
They never came up here.
Buraya hiç gelmediler.
Never came up.
Adını söyledi mi? Hiçağzını açmadı.
I've been running a crew compatibility analysis, and your file never came up.
Mürettebat arasında uyuşum sağlayabilecek analizler yapıyordum, ve sizinki daha elime ulaşmadı.
Gee, George, I guess it just never came up in a conversation.
Bana Moskova'da arkadaşın olduğunu söylemedin. Tanrım, George, herhalde hiç lafı geçmemiş olmalı.
- Never came up.
- Asla bilmiyordum.
No, it never came up.
Hayır. Hiç lafın geçmedi.
That never came up!
Neden sözünü etmedi acaba?
Nope, never came up.
- Hiç denk gelmedi.
- It never came up.
- Hiç konusu açılmadı.
I was trying to, but the opportunity never came up.
Deneyecektim ama hiç fırsat olmadı.
It never came up. Ever.
- Kimse söylemedi.
I never saw one till I came up here.
Buraya gelmeden önce hiç İngiliz görmemiştim.
And I suppose most of them never saw a German till they came up here.
Ve sanırım onların çoğu da buraya gelene dek hiç Alman görmemişlerdi.
He started up in the elevator, came right down again and never went back.
Asansöre binmiş, sonra tekrar inmiş, bir daha da asla geri dönmemiş.
"Who came up from the bottom, but never really left it"
"Çukurdan çıkmış ama çukuru hiç terketmemiş."
My father used to get up at 6 : 00 every morning to train... carrier pigeons, most of whom never came back.
Babam posta güvercinlerini eğitmek için her sabah altıda kalkardı.
He went out with his truck this morning... to pick up a load for our trip home and he never came back for me.
Bu sabah kamyonetiyle eve dönerken taşıyacağımız yükü almaya gitti, ama hala gelip beni almadı.
I came to ask you to give up your quest and sail away with the Argonauts in peace. Never return.
Bu işten vazgeçip buralardan gitmeni istemeye geldim.
And you wished you never came, and the only thing you really want was... to pick up your wife, and carry her to the airport, and fly home and live happily ever after.
Hiç gelmemiş olmayı arzu ettiğini, şimdi gerçekten istediğin tek şeyin karını alıp havaalanına götürmek, eve dönmek, ve hayatının sonuna kadar mutluluk içinde yaşamak olduğunu.
He's from L.A. He's done a lot of little theater there but never had a hit so he came up here because he got a job with the Cosmic Workshop.
Orada küçük oyunlar yönetti ama ses getiren bir oyunu olmadı. Cosmic Workshop'ta iş bulduğu için buraya geldi.
He never did what he came up here to do.
Buraya yapmağa çıktığı şeyi hiç yapmadı.
He came up here to count his money, double-locked the door, put the money on his desk but he never opened the box.
Buraya parasını saymak için geldi, kapıyı iki kez kilitledi, parasını masaya koydu fakat kutuyu hiç açmadı.
I never expected this when I came in here to stick up your bar.
Senin barını seçerken, böyle bir şey olmasını hiç beklemiyordum.
When he first came up, he got on a roll like we'd never seen before or since.
İlk ortaya çıktığında, o zamana kadar hiç görmediğimiz bir gidiş tutturmuştu.
I never actually came up here... with anybody but you.
Buraya senden başka hiç kimseyle gelmedim.
When Mun came, he told me over and over that, if you find someone whom you truly love, never give them up, even if it means death.
Mun geldiğinde, Bana defalarca söylemişti ki, Gerçekten sevdiğin birini bulduğunda,
And after we cleaned it up, the blood never came back.
Temizledikten sonra kan hiç geri gelmedi.
Thirteen thousand, and I never came up here.
13,000 dolar olsun.
I wanted him to know who he was and where he came from, and that I never would've given him up if I'd have been clean and hadn't been all messed up, and that I was going to always be there for him.
Kim olduğunu, nereden geldiğini bilmesini istedim. Zamanında bağımlı olmasaydım, ondan asla vaçgeçmezdim. Onun hep yanında olurdum.
Never came up.
Karınız endişesini hiç dile getirmiş miydi?
Suddenly, this man I'd never seen before came out of nowhere and evened things up.
Aniden, daha önce hiç görmediğim bu adam ortaya çıkıverdi.
They came to school in really nice shorts... and polished tennis sneakers... and their shirts were always collared with buttons... and their hair was always slicked back... their teeth were always brushed... and their shirts and pants were always ironed... and their shoes never were scuffed up... or anything like that.
Okula, gerçekten güzel şortlarıyla cilalı tenis ayakkabılarıyla yakası ilikli gömleklerle ve her zaman geriye taralı saçlarıyla gelirlerdi. ... dişleri her zaman temizdi gömlekleri ve pantolonları her zaman ütülüydü ayakkabıları hiç bir zaman pis değildi ya da aklınıza gelebilecek her şey.
- And midnight came and they never showed up.
Bekledik ama gelmediler.
When I came up to you at graduation, it was like a high, like a drug, When I came up to you at graduation, it was like a high, like a drug, because I had never done something like that before. because I had never done something like that before.
Mezuniyette yanına geldiğimde uyuşturucu etkisindeymiş gibiydim çünkü daha önce hiç böyle bir şey yapmamıştım.
I love baseball but they said I threw the world series, I was banned from the game and thought I would never play again then one day, this couk in Iowa tears up his farm to make a baseball field, he built it, we came
Bir daha asla oynayamayacağımı düşünmüştüm. Sonra bir gün Iowa'daki çılgın bir adam, mısır tarlasını beyzbol sahasına çevirdi! - Bunu yaptı ve geri döndük!
I'm not sure how that came up exactly, but me and Dad have never been closer.
Bu nasıl oldu bilemiyorum ama babamla hiç bu kadar yakın olamamıştık.
We were in the market and she bent down to get some yogurt and never came back up again.
İkimiz marketteydik yoğurt almak için eğildi ve bir daha doğrulamadı.
He believed these particles came from the sun, but his ideas were never taken up.
Bu taneciklerin Güneş'ten geldiklerine inanıyordu ama fikirlerini hiçbir zaman ispatlayamadı.
Nothing. The word "lotto" never even came up.
Piyango kelimesi geçmedi bile.
never came back 37
came up empty 20
up here 454
update 59
upper 104
upon 29
upset 163
uptown 38
upstairs 739
upright 26
came up empty 20
up here 454
update 59
upper 104
upon 29
upset 163
uptown 38
upstairs 739
upright 26
upside 40
uptight 38
upsy 47
upstate 42
uppercut 41
upham 30
upper east siders 33
up you go 144
up next 81
up yours 130
uptight 38
upsy 47
upstate 42
uppercut 41
upham 30
upper east siders 33
up you go 144
up next 81
up yours 130
upside down 57
up top 130
up against the wall 84
up to you 126
up guy 119
up call 187
up and at' em 72
up north 49
up the stairs 74
up we go 50
up top 130
up against the wall 84
up to you 126
up guy 119
up call 187
up and at' em 72
up north 49
up the stairs 74
up we go 50