No contact traducir turco
1,372 traducción paralela
Still no contact.
Hala bağlantı yok.
We know if the killer has no contact with his victims, he will contact the media.
Afedersiniz. Kurbanlarıyla hiçbir temas kurmadığını biliyoruz,.. ... medyayla temasa geçmeliydi.
However, if we simply cut her off, no contact whatsoever... then the odds of being able to get things back to the status quo... are not very good at all.
Ama onunla bağımızı koparırsak, hiç iletişim kurmazsak her şeyi eski hâline döndürme şansımız yüksek değil.
And no word no contact in almost seven hours.What the hell are they after?
Ve neredeyse yedi saattir ne bir kelime ettiler, ne de temas kurdular. Neyin peşinde bunlar?
No flight plan, no contact with air traffic control.
Uçuş planı yok, hava kontrol ile temas kurulmamış.
That's why our Malek had no computers, no contact names, nothing.
Bu yüzden bizim Malek'in bilgisayarı bağlantı listesi, hiçbir şey yoktu.
The Embassy is to have no contact with him while he's in Washington.
Washington'dayken elçilikle hiçbir bağlantısı olmayacak.
- No contact points, no alarm.
- Kilit yok, alarm yok.
No contact till we get equipment.
Ekipmanları sağlayana kadar kimseyle temas yok.
Jenny has no contact to her family or anyone outside. Not that she seems to care to.
Jenny'nin dışarıyla bir bağlantısı yok, ailesinden kimse onu ziyaret etmiyor, gerçi onun bunu pek önemsemediğini de biliyorum.
The FBI will confirm that you had no contact with Eleanor Green prior to the election.
Az önce FBI ile konuştum. Eleanor Green ile seçimden önce konuşmadığını doğrulayacaklarmış.
Modern : no human contact.
Ve kimseyle karşılaşmazsınız.
Good. No human contact.
İşte bu çok güzel.
No, it's all a question of..... contact.
Hayır, aslında bu bir tür ilişki meselesi.
Stitch has taken off in the ship, and we have no way to contact him.
Stitch gemiye alındı ve onunla iletişim kurmamız imkansız.
It was supposed to be a non-contact sparring... but I had no choice because you used the forbidden skill.
Temasın olmadığı bir ağız dalaşı olması gerekiyordu... fakat seçeneğim yoktu çünkü yasaklanmış tekniği kullandın.
No one makes contact with him.
Hiç kimse onunla temasa geçmeyecek.
We have to act as if we have no idea they've been in contact.
İletişimde olduklarını bilmiyormuşuz gibi hareket etmemiz gerekiyor.
I told him he was no longer allowed to have contact with her.
O kızla, bundan böyle görüşmesine izin vermediğimi söyledim.
You're sure you have no means left by which to contact Prophet Five?
Kâhin Beş'le temas kurmak için hiçbir yol kalmadığına emin misin?
Fleet's quiet, no enemy contact for the last 10 days.
Filo sakin. Son 10 gündür düşmanla karşılaşmadık.
No Cylon contact, anyway.
Cylonlarla karşılaşmadık.
No dradis contact.
Radarda görünmüyor.
No wireless contact, but it's in an axis spin and there does appear to be some damage.
Telsiz bağlantısı yok ama ekseni etrafında dönüyor ve bir miktar hasar var.
Had no reason to be in contact with cobalt.
Kobalta maruz kalmaları için hiçbir sebep yok.
But what a jury will find most unforgivable... is that there is no record of you ever trying to contact Andrea Allix.
Ama jurinin en affedilemez bulacağı şey, bütün bunlar olurken hiç Andrea Allix'i uyarmamış olman.
Do we have any contact inside the train yet? No.
Trenle hâlâ irtibat kuramadık mı?
But sadists are sexually deviant, yet there's no evidence of sexual contact.
Ama sadistler sapkındır,.. ... şu ana kadar cinsel temasa ilişkin bir kanıt yok.
No, Jimmy's too experienced to run without contact.
Jimmy haber vermeden kaçmaycak kadar tecrübelidir.
There's no reason to contact them.
Onlarla bağlantı kurmamız için bir neden yok.
" Make no mistake, if you contact law enforcement of any kind...
" Hata yapmayın, polisi ararsanız...
Uh, no return address on the package, boss, but I did contact the post office.
Pakette iade adresi yoktu patron ama postaneyle bağlantı kurdum.
Contact lenses breast implants... the contact lenses are generic mail-order so there's no serial numbers
Kontak lens, göğüs silikonu... Kontak lensler postayla alınabilecek kadar genel bir şey yani seri numarası yoktur.
Well, your father's plane was tracked flying at low altitudes in populated areas with no flight plan and no radio contact.
Babanın, uçağı, uçuş planı ve telsiz irtibatı olmadan yoğun nüfuslu bölgelerin üzerinde, alçak irtifalarda uçurduğu saptandı.
He's a federal fugitive and we think he's trying to contact him, but we have no idea why.
Bu adam federal bir kaçak ve onunla bağlantıya geçmeye çalışıyor. Ama neden olduğu konusunda en ufak bir fikrimiz yok.
No, I can't, because we don't have any emergency contact information, because Pam said it wasn't a priority.
Hayır olmaz, çünkü Pam acil bir iş olmadığını söylediği için.. bizde acil durum kontak listeni güncellemedik.
No outside contact for a month.
1 ay boyunca dışarıyla temasa geçmek yok.
Sir, we have no way of knowing who Fischer may have come in contact with prior to leaving this base, or how far this thing has spread.
Buradan ayrılmadan Fisher'ın kiminle temas ettiğini veya bu şeyin ne kadar çabuk yayıldığını bilmiyoruz.
No, and we haven't been able to establish radio contact with them either.
Hayır, onlarla telsiz bağlantısı da kuramadık.
The Jumper's radio transmitter is in the forward section, which is now flooded with water, which means that you have no way to contact the surface, which means that they have no way to triangulate your position.
Jumper'ın telsiz bağlantısı ön kısımda, orası da suyla dolu yani yüzeyle bağlantı kurmanın hiçbir yolu yok, bu da demekki senin yerini belirlemelerinin imkânı yok.
I can contact him... - No.
- Hayır, teşekkürler.
- Still no contact?
S-Sen...!
We have no time to wait for people we've lost contact with.
Bizimle bağlantıyı kaybetmiş insanları bekleme lüksümüz yok.
He made no threat to contact you in the future?
- Sizi temas kurmakla tehdit etti mi?
- No, I'm waiting on the contact.
- Hayır, aramalarını bekliyorum.
Even though we no longer have contact with our chopper, we do understand it was the Neo-Marxist movement that started these riots.
Helikopterimizle irtibatımız kesilmiş olsa da bu isyanı başlatanın, Neo-Marksist bir eylem olduğunu buradan görebiliyoruz.
No. We have tried everybody who has any contact with anyone inside that house.
O evdeki herhangi biriyle görüşen, herkesi denedik.
No worries, though, I've got a new contact.
Aldırmayın. Yeni bir bağlantım var.
There's no direct contact anywhere.
Hiçbir şekilde doğrudan temas kurmuyor.
Advance scouts report no rebel contact in the inland valley.
Öncüler vadi yatağında isyancılarla temas olup olmadığını bildirin.
Full contact, no holds barred, okay?
Kendini tutma, tamam mı?
contact 196
contacts 55
contact me 16
no comments 23
no comment 524
no contest 43
no complaints 60
no connection 21
no coffee 52
no complications 30
contacts 55
contact me 16
no comments 23
no comment 524
no contest 43
no complaints 60
no connection 21
no coffee 52
no complications 30