On what grounds traducir turco
347 traducción paralela
- On what grounds?
- Hangi sebebe dayanarak?
On what grounds?
Ne sebeple?
- On what grounds?
- Hangi gerekçeyle?
On what grounds?
Gerekçeniz nedir?
On what grounds do you base your objection?
- Hangi gerekçeyle?
- On what grounds?
Hangi sebeple?
On what grounds?
Neye itiraz ediyorsun?
On what grounds?
Neye dayanarak?
- On what grounds?
- Hangi sebepten dolayı?
- On what grounds, Captain?
- Kaptan, hangi gerekçe ile?
On what grounds, doctor?
Ne sebeple, Doktor?
On what grounds, commodore?
Hangi sebeple?
Why and on what grounds is imperialism... trying these Eight?
Neden ve hangi sebeplerle emperyalizm bu Sekiz'i yargılıyor?
- On what grounds?
- Bunu neye dayanarak söylüyorsun?
- On what grounds?
- Neye dayanarak?
On what grounds are you arresting me?
Beni hangi sebepten tutukluyorsun?
On what grounds?
Hangi gerekçeyle?
I wanna know on what grounds you don't wanna shoot Braxton!
Bilmek istiyorum, nerelerde Braxton'u vurmak istemiyorsun ha?
On what grounds?
Hangi ilkeye göre?
On what grounds? They were meticulous in their procedure.
Prosedürü titizlikle uyguladılar.
Andujar waived his rights. - On what grounds?
Andujar haklarını kullanmadı.
- On what grounds? - On the grounds, Your Honor... that the police had no right to conduct the search in the first place.
Gerekçemiz, polisin, zaten bu aracı aramaya hakkı olmadığıdır.
- On what grounds?
- Kes sesini! - Ne gerekçeyle?
And on what grounds?
Ve hangi gerekçeyle?
On what grounds?
Hangi sebeble?
Egesta appealed to Athens on what basis? On what grounds?
Egesta, Atina'ya hangi sebeplere ve temele dayanarak baş vurdu?
On what grounds do you ask that I deny extradition?
Neye dayanarak iadeyi reddetmemi istiyorsunuz?
- On what grounds?
Ne gerekçeyle?
And on what grounds is this dispersal based?
Bu yerleşim neye dayanıyor?
On what grounds?
Hangi nedenle?
On what grounds?
Yer yüzeyi konusunda mı?
On what grounds?
Neye dayanaraktan?
On what grounds?
Hangi sebeple?
On what grounds are you calling your witness?
- Tanığınızı niye çağırıyorsunuz?
On what grounds?
Bunun anlamı ne?
On what grounds?
Gerekçeniz nedir peki?
On what grounds?
- Geçerli nedenin ne?
- On what grounds?
- Hangi nedenle?
On what grounds do you challenge my authority?
Neye dayanarak otoriteme meydan okuyorsun?
- Sued you on what grounds?
Vicki Kraft dava mı açtı?
On what grounds?
Kamaramıza gidip tost makinemizin altını, neden yakmıyoruz?
- On what grounds?
- Ne gerekçeyle?
On what grounds?
... hangi sebeble?
On what grounds, may I ask?
- Hangi suçtan?
Easy to say, but on what grounds? BENSON : What about RICO?
yasasına dayanarak.
Then on what grounds?
- Peki öyleyse hangi açıdan?
- On what gr-grounds?
- Hangi gerekçeyle? - Vatana ihanet ve cinayet.
- On what grounds?
Evlenmelerine izin verilmedi. - Niçin?
On what grounds?
- Hangi nedenlerle?
- On what grounds? - lncompetence.
- Neye dayanarak sözleşmeyi feshetmek istiyor?
We might win on those grounds, but what about the Doctor?
Bu zeminde kazanabiliriz, ama Doktor ne olacak?