Once more traducir turco
7,998 traducción paralela
I see that a marriage of plow and sword will sustain you, until you become a virgin once more.
Seni ayakta tutacak olan sabanla kılıcın evliliğini görüyorum ta ki sen tekrar bir bakire olana kadar.
I am sold once more.
Kandırdınız beni.
Your Majesty, it is a most distinguishing honor to stand in your royal presence once more.
Majesteleri bir kez daha muazzam huzurunuzda durmak en ayrıcalıklı onurdur.
Shall we do it once more?
Bir daha alsak mı?
Come on, once more from the top.
Haydi! Bir daha baştan alalım!
I simply hoped to see Your Majesty's face once more before I left.
Gitmeden evvel Majestelerini son bir kez daha görmek istedim.
Once more... with feeling?
Bir kez daha... duygu yüklü söyle.
Because if one appreciated a gift of such magnitude, then one would put up more of a fight before returning it, wouldn't one?
Çünkü kişi böylesine önemli bir hediyenin değerini bilseydi iade etmeden önce daha çok mücadele etmez miydi?
Now, what if, instead of paying for things with money, you could tell the cashier a story that you've never told anyone before and the crazier it was, the more stuff you could buy?
- Şimdi, ne olursa yerine şeyler için ödeme. Para ile, sen kasaya bir hikaye anlatabilirim. Eğer önce hiç kimseye anlatmadım ettik.
Whether you're a convicted felon, if you've been involved in a crime of violence, dishonorably discharged from the army, mentally competent. If you've got more than one DUI offense in the last five years, if you're a fugitive,
Daha önce hüküm giyip giymediğinize vahşi bir suç işleyip işlemediğinize ordudan atılıp atılmadığınıza aklî dengenizin yerinde olup olmadığına son beş yılda madde etkisi altında araba kullanıp kullanmadığınıza...
If she is allowed freedom to go about the house, she has more than once hurt herself very badly.
Evden dışarı çıkma özgürlüğü verildiği zaman birçok kez kendisine çok kötü zarar verdi.
But it sounded more beautiful to me than any of the pianos I'd ever played.
Ancak sesi daha önce çalmış olduğum bütün piyanolardan daha güzeldi.
So, there's no monster in the house, the house is the monster, and we have until midnight to find its dark heart and destroy it before it goes off in search of more victims.
Evde canavar falan yok, esas canavar olan ev, ve geceyarısına kadar vaktimiz var. şu kötü kalbi bulup yok etmemiz için. daha fazla kurbanı aramaya başlamadan önce.
Once you've been possessed, you are ten times more likely to be repossessed, revisited.
1 defa ele geçirilince, 10 defa daha ele geçirilme ve ziyaret edilme ihtimaliniz olur.
I've never seen a more beautiful place like this.
Daha önce böylesine güzel bir yer görmemiştim.
You need to think more about your family and the business... and abandon that ridiculousness once and for all.
Aileni ve işini daha fazla düşünmen gerekiyor. Siyaset işlerini sonsuza kadar kapatmalısın.
And more complicated than it first appeared, which just about gave me the vapors, I can tell you.
İlk göründüğünden çok daha karmaşıkmış. Biraz önce bayılacaktım az kalsın, düşünün.
Queues stretching from here to Hackney we'll have once we get a few more of you in.
Senin gibilerden birkaç tane daha getirdik mi buradan Hackney'ye kadar kuyruk oluşacak.
I don't like them once they're on the page. So kind of less of a writer's block issue, and more of a heart-not-being-in-it issue?
O zaman bu yazarın tutukluk sorunu değil daha çok içine sinmeme sorunu.
Once I lace up, I'm more like 6'6 " with a 40-inch vertical, so.
Bağcıklarımı bağladıktan sonra... 2 metre uzunluğunda ve 1 metre genişliğinde oluyorum.
He's just asking for more time. Jackie, he has already canceled once.
Jackie, önceden bir kere iptal etti zaten.
I started my career more than 30 years ago in the Parks and Recreation Department right here in Pawnee, Indiana.
Kariyerime 30 yıldan uzun bir süre önce Pawnee'deki Parklar Bahçeler Müdürlüğü'nde başladım.
I asked you more than once to stay away from her and yet, with the whole dorm half-naked, here you are.
Sana kaç defa ondan uzak durmanı söyledim ve tüm koğuş buradayken ve de yarı çıplakken, sen buraya gelmişsin.
I don't think Dr. Turner spent more than five minutes talking to her before she came back out.
Dr. Turner'ın, Lila odadan çıkmadan önce 5 dakikadan çok konuştuğunu sanmıyorum.
I mean, I-if you look into the code Even looking past all the glowy bits, it's way more complex than anything I've ever hacked, and I've hacked the NSA.
Demek istediğim, eğer kodlara bakacak olursanız tüm bitler basitmiş gibi gözükse de, bu daha önce heklediğim herşeyden daha karmaşık gözüküyor, ve ben NSA'yı heklemiştim.
Two more here and we shall collect whatever drinking glasses guests used during hors d'oeuvres before we seat for dinner.
Buraya iki tane daha ve konukların ordövrler sırasında kullandıkları ne kadar içki bardağı varsa akşam yemeğine oturmadan önce toplayalım.
They're firing employees with longer tenure and more benefits for those newer, cheaper workers.
Önce uzun kıdeme sahip, dolgun hakları olanları kovmakla başlarlar. yeni ve ucuz işçilere, pek dokunmazlar.
That's never been more clear to me than it is right now.
Bu dediğin, daha önce hiç bu kadar net olmamıştı benim için.
Yeah, I think we have time for one more before bed.
Evet, bence yatmadan önce bir tane daha için vaktimiz var.
Before we go casting about New Hampshire for new blood, let's put together a set of criteria, most of which I'm sure Dr. Edwards already fulfills, and begin a more formal process.
Aradığımız taze kanı New Hampshire'da aramadan önce aradığımız özellikleri belirleyelim. Eminim bunların çoğu zaten Dr. Edwards'da mevcuttur. Böyle daha ciddi bir yol izleyelim.
For those of you at home, Leonard just found out his fiancée makes way more money than he does.
Evlerindekiler için söyleyeyim, Leonard az önce nişanlısının ondan daha fazla para kazandığını öğrendi.
I gave you more than that once upon...
- Ben zamanında bundan fazlasını vermiştim.
Might be a year, maybe even more than a year before the case even goes to trial.
Belki bir yıl, belki daha fazla dava mahkemeye gitmeden önce.
- More than once?
- Birden fazla mı?
We have intel that places her in Paris not more than an hour ago.
Bir saat kısa bir süre önce Paris'te olduğuna dair istihbarat aldık.
It's more like something Deaton told me once.
Bu daha çok Deaton'un bana bir zamanlar söylediği gibi.
I'm kind of more concerned about the guy who just tried to kill me.
Daha çok beni az önce öldürmeye çalışan adamla ilgileniyorum.
I'm sure there won't be any more surprises before the launch.
Fırlatmadan önce başka sürpriz olmayacağından eminim.
You know earlier tonight we had 200 more dollars in there?
Geceden önce burada 200 dolar daha olduğunu biliyor musun?
Looks like they're gonna have to do some more work before they open.
Açmadan önce biraz daha uğraşmaları gerekecek gibi.
"And if you could scan my anterior cingulate cortex " right now, Donnie, you'd see that it has never been more relaxed. "
Donnie, şu an ön singulat korteksimi tarayabilsen, daha önce hiç bu kadar rahat olmadığını görürsün. "
And maybe even more yours than it was ever mine.
Belki de daha önce benim olduğundan da çok senindir.
Excuse me, but the bureau's gonna need a few more details before we officially cut power to half our nation's capital.
Afedersin ama büronun resmi olarak ülkemizin başkentinin yarısının... elektriği kesmeden önce birkaç detaya ihtiyacı var.
More than once.
Birden çok kez.
The problem is once the boys reach manhood, we are legally bound to release them, which, unfortunately, leaves them free to engender more idiots like themselves.
Problem şu ki çocuklar reşit olduğunda onları göndermekle mesûlüz ne yazık ki bu da, onların dışarı çıkıp kendileri gibi ileri zekâ geriliği olan çocuklar yetiştirmesine neden oluyor.
Once the soldiers took him away, there was really nothing more that we could do.
Askerler onu götürürken yapabileceğimiz bir şey yoktu.
Hey, Jimmy, do we have time for one more round before Nate gets home...
Jimmy, Nate eve gelmeden önce bir tur daha atacak zamanımız...
I just talked to Nate, and I told him that this was more than just a one-night stand, and he freaked out.
Az önce Nate ile konuştum, ve ona bunun tek gecelik bir ilişkiden daha fazlası olduğunu söyledim o da çıldırdı.
I tried working more slowly once.
Bir keresinde yavaş çalışmayı denedim.
You have not once tried to change the custody arrangement in the last four years, because let's be honest now. It fits better with your life that I have the kids more of the week than you.
- Sen dört yıl içinde bir kez olsun vesayet anlaşmasını değiştirmeye kalkmadın çünkü, dürüst olalım ki, çocukların bende daha çok kalması senin yaşantına daha çok uyuyordu.
Once you take it, nothing else matters, just how you'll get more.
İlacı sadece bir daha alacak mısın sorusu dışında hiçbir şeyin önemi yoktur.
more 1904
moreno 58
moretti 68
moreau 46
morello 30
morelli 46
more or less 614
more than you know 97
more than you think 24
more drinks 21
moreno 58
moretti 68
moreau 46
morello 30
morelli 46
more or less 614
more than you know 97
more than you think 24
more drinks 21
more tea 49
more than you 43
more than ever 118
more than you can imagine 30
more than anything else 28
more than me 30
more than enough 37
more than you'll ever know 22
more to the point 94
more than anything 252
more than you 43
more than ever 118
more than you can imagine 30
more than anything else 28
more than me 30
more than enough 37
more than you'll ever know 22
more to the point 94
more than anything 252