One by friend traducir turco
95 traducción paralela
Inspecteut Juve in his office, accompanied by friend and occasional collaborator and volunteer journalist Jerome Fandor, a reporter of "La Capitale" one of the most widely read daily in Paris...
Müfettiş Juve'ye ofisinde, Paris'in en çok okunan günlük gazetelerinden biri olan "La Capitale"'in gönüllü gazeteci muhabirlerinden ve nadiren iş birliği içinde olan Jerome Fandor, eşlik ederken...
I place a nomination, one whose integrity is conceded by friend and foe alike.
Bir adaya yer veriyorum, Dostlarına güven, düşmanlarına korku veren kişi...
A friend of mine at mission preparatory had his head torn from his body by one of them beasts.
Göreve çıkan arkadaşlarımdan birinin kafası o canavarlar tarafından koparıldı.
I can't imagine him at death's door, being held up by a friend and hitting a running man with one shot.
Ölüm döşeğindeki bir adamı, arkadaşından destek alırken ve koşan birini tek bir atışla vururken düşünemiyorum.
Sheikh Ali Ibrahim has been induced... by my friend and great emir Mohammed al Khalia... to acknowledge me as the Expected One... the true Mahdi.
Şeyh Ali İbrahim arkadaşım ve büyük emir, Muhammed el-Hayır, beklenen gerçek Mehdi olarak beni tanıdığını kabul etti.
And I was given a very good horse by a friend of mine, one Bob Rusk.
İyi bir arkadaşım olan Bob Rusk bana bir atın tüyosunu verdi.
The next song was written by a friend of mine, one of the great little ladies of jazz.
Sıradaki şarkı bir arkadaşım tarafından yazıldı, Jazz'ın büyük hoş bir bayanı tarafından.
A friend of my cousin was blinded by one ofthese things.
Bir arkadaşımın kuzeni bu şey yüzünden kör kaldı.
Perhaps you should remind my old friend Garak that the Bajor withdrawal was a decision made by the civilian leaders, one which I opposed.
Peki o zaman, belki de eski dostum Garak'a benim karşı çıktığım.. ... Bajor'dan geri çekilme kararının siviller tarafından verildiğini hatırlatman iyi olur.
One of the stories I had in mind suggested to me by a friend and the story had drawn me here in the first place.
Kafamın içinde dönen hikâyelerden biri, bir arkadaşım tarafından teklif edildi. Ve bu hikâye beni buraya sürükledi.
Why, my friend Binnie's new mink coat was splattered with red paint by one of those anti-fur thugs outside of Rockefeller Center.
Neden arkadaşım Binnie'nin yeni vizon kürkü ceketine Rockefeller Center'ın orta yerinde kendini bilmez cani bir kürk düşmanı tarafından kırmızı boya dökülüyor?
Jack, may I say that although Maya and I only worked side by side for one day, I feel that I can truly call her friend.
Jack, Maya'yla sadece bir günlüğüne yan yana çalışmış olsak da onu gerçek bir arkadaşım olarak görmüştüm.
Not a week goes by that someone doesn't find the name of a loved one a friend or an acquaintance on that damned list.
Aramızdan birinin, o listede başka bir arkadaşını görmeden bir hafta geçmiyordu.
The role of Will's best friend has always been and will always be filled by one scrappy little Grace Adler.
Will'in en yakın arkadaşı rolü küçük kavgacı Grace Adler'indi ve daima onun olacak.
I've had one cop, my best friend, driven insane by the angels shrieking in his head... before somehow spontaneously combusting... in a madhouse he had mistaken for a monastery.
Bir polis, en iyi arkadaşımdı kafasının içindeki meleklerin çığlıkları yüzünden aklını kaçırdı. Sonra, nasıl olduysa, manastır sanarak girdiği bir tımarhanede bir anda alevler içinde kalarak yandı.
I say, young Roo, If you suggest that a letter... would bring cheer to our friend Tigger, then we shall, by all means, write one!
Diyorum ki genç Roo, Eğer dostumuz Tigger'ın keyfini yerine getirecek şey bir mektupsa o zaman biz de yazarız.
One of my people found out... our "friend" has been able to track your whereabouts... by intercepting your e-mails.
Adamlarımdan biri, "dostumuzun" e-postalarınızı okuyarak hareketlerinizi izlediğini öğrenmiş.
It's never too late to one-up your best friend by telling him that you raped the love of his life in high school.
En iyi arkadaşının lisedeki aşkına tecavüz ettiğini söyleyerek... yıkmak için hiçbir zaman çok geç değildir.
The bridegroom is the one to whom the bride belongs. but the bridegroom's friend... who stands by and listens, is glad when he hears the bridegroom's voice.
Damat gelinin ait olduğu kişidir ama damadın arkadaşı duran ve dinleyen, damadın sesini duyduğunda memnun olur.
I almost forgot, one day a friend of yours came by...
Hazır hatırlamısken... İstanbul'da birgun su kız arkadasın geldi...
Perhaps she was required to erase your memories by laws of the Others, but, as your friend and mentor, she wished you one day to regain it.
Belki de Diğerleri'nin kurallarına göre senin hafızanı silmeyi gerekli gördü, fakat, arkadaşın ve rehberin olarak, onu birgün tekrar elde etmeni diledi.
On an interesting note, the situation was brought to the attention of police... by a friend of one of the hostages, Eric Gotts.
İlginç bir not, durumu polise bildiren rehinelerden birinin arkadaşı, Eric Gotts.
Listen, friend, I haven't got a clue what you're talkin'about. By the way, I'm the one who normally does the fuckin'mood here!
Dostum neden bahsettiğini hiç anlamıyorum ve normalde burada baskın olan kişi ben olurum.
Teri claimed she got the painting from an elderly bartender named Pops... who had been given it by his friend, Jackson Pollock, back in the 1940's.
Teri, tabloyu 1940'larda dostu Jackson Pollock'tan almış olan yaşlı bir barmenden aldığını öne sürdü.
Because I've learned that with one close friend by your side... even the worst things in life... will eventually pass... in just one short breath.
Zira, yanında samimi bir arkadaşın varsa hayatta en olumsuz şeylerin bile nihayetinde bir solukta geçip gideceğini öğrenmiştim.
One night, he and a friend were attacked by some boys from another gang
Bir akşam, o ve bir arkadaşı başka bir çetenden çocukların saldırısına uğradı.
I'll warn you again, Mr Grantham. If you don't uphold your side of the bargain and see we reach the Uvodni ship in one piece, my friend Mr Smith has detailed files on you that will be in the hands of the police by midnight.
Sizi tekrar uyarıyorum Bay Grantham pazarlıkta payınıza düşeni yapmaz ve bizi tek parça halinde Uvodni gemisine ulaştırmazsanız, Bay Smith'de detaylı bir dosyanız var.
So in one day, I destroyed my parents, got kicked out by my best friend, made my ex-boyfriend homeless and almost burned down my own apartment.
Sonuç olarak bir gün içinde ; Ailemi yokettim, en iyi arkadaşımdan tekmeyi yedim, eski erkek arkadaşımı evsiz bıraktım ve neredeyse dairemi yakıyordum.
The pictures were taken by a friend of mine, one of these expert divers
Görüntüleri arkadaşlarımdan uzman bir dalgıç çekti.
This was given to me by a friend, the one who taught me to stick fight better than you.
Bunu bana arkadaşım vermişti. Hani şu, senden iyi olduğum sopa döğüşünü, o öğretmişti.
My friend ashley Was taken by one of your guys.
Kız arkadaşım Ashley'i sizin arkadaşlarınızdan birisi tarafından alıkoyuldu.
My gut tells me that your friend's life, the one hanging in the balance not gonna be saved by a tube of toothpaste.
İçgüdülerim bana, ölümle cebelleşen arkadaşının hayatının bir diş macunu tüpü tarafından kurtarılamayacağını söylüyor.
And the first bullet out of one of my guns that hits a Son or friend of, ends the arrangement, followed by a hell you don't even want to know.
Ve de silahlarımdan birinden çıkıp da bir adamımı veya arkadaşımı vuran ilk kurşun anlaşmayı bitirir, arkasından hayal bile edemeyeceğin kadar büyük bir kargaşa getirir.
This one's been set up by my new best friend.
Bu iş, en iyi arkadaşım tarafından ayarlandı.
Yeah, except at the end of the day, there still has to be one kid that's popular all by himself... one kid that everyone else looks up to and wants to call their friend.
Ama sonuçta yine de birisi diğerlerinden daha revaçta olacak. Herkes onunla arkadaş olmak isteyecek.
Well, at the end, want to hear about how at one point I was at the top then dismissed by Friend, ended up at this barrier?
Ve şimdi zirveye dek onca yolu katettikten sonra Arkadaş tarafından uzaklaştırıldım.
The one who was killed by Friend?
Donkey... Arkadaş tarafından öldürülen dostun mu?
And if only one thing had happened differently if that shoelace hadn't broken or that delivery truck had moved moments earlier or that package had been wrapped and ready because the girl hadn't broken up with her boyfriend or that man had set his alarm and got up five minutes earlier or that taxi driver hadn't stopped for a cup of coffee or that woman had remembered her coat and got into an earlier cab Daisy and her friend would have crossed the street and the taxi would have driven by.
Sadece bir şey farklı olsaydı o ayakkabı bağı çözülmeseydi o kamyon daha önce geçseydi ya da o paket hazır olsaydı çünkü kız erkek arkadaşından ayrılmamış olsaydı ya da o adam saatini kurup beş dakika önce kalksaydı ya da o taksi şoförü kahve molası vermeseydi ya da kadın mantosunu unutmasaydı ve bir önceki taksiye binseydi Daisy ve arkadaşı karşıdan karşıya geçerken taksi de onları geçip gidecekti.
yeah, By one friend, but this email, It's designed to be forwarded.
- Evet bir arkadaşı tarafından ama bu e-posta başkalarına gönderilmek için yapılmış yani Gwen Brianna'yı e-postayı iletmediği için cezalandırdı.
Not number-one friend material, by the way.
Yakın arkadaşın yapacağı bir şey değildi bu.
It was my cousin, Paulo, my best and most loyal friend, almost like a brother, who took me one night to a gala held by the Count, her husband...
En iyi ve en sadık arkadaşım olan kuzenim Paulo,... kaldı ki kardeşim gibiydi kendisi... Kontes'in kocası... Kontes'in kocası...
I know only one more of my sex no young woman's face remember save from my glass, mine own nor have I seen more that I may call men than you, good friend how features are abroad, I am skilless of : but, by my modesty
Sadece bir tek kadın yüzü biliyorum, hiçbir genç kadın yüzü hatırlamıyorum. Tabii, aynada gördüğüm kendi yüzüm hariç. Ne de senin dışında erkek diyebileceğim birini gördüm, iyi dost.
You lit fire of desire in me by saying one day boy friend, how can you walk away just like that?
Bir günlük sevgili diyerek, içimde arzunun ateşini yaktın. Nasıl böyle gidebilirsin ki?
My best friend's sister-in-law was in intensive care we went in one by one. I know, they move them around.
E sokuyorlar, ben biliyorum zaten.
I come by each one of'em with my best friend, Lightning McQueen.
Onların her birini en iyi dostum Şimşek McQueen ile yaptım.
Mike, our child, who usually sits by himself and reads, would like to do a show for us with his one friend.
Genelde tek başına oturup, kitap okuyan oğlumuz bir tanecik arkadaşı ile bizim için bir gösteri hazırlamış.
It seems like the appropriate thing to do when one's best friend finds herself replaced by a smart, beautiful woman with the smoldering sexuality of a crouched Bengal tiger.
Birinin en iyi arkadaşı kendini çok zeki yerde uzanmış bir Bengal kaplanı gibi alev alev yanan seksi bir kadına tercih edilince yapmam gerekir diye düşündüm.
After a friend of his was killed by one of the cartels, Pepe left the game.
Onun arkadaşlarından biri öldürüldükten sonra Pepe oyundan çıktı.
Listen, Estee, we are simply dropping by so I can do one nice thing for a friend before heading to the cardiac ball.
Beni dinle Estee, baloya gitmeden önce bir arkadaşıma iyilik yapmak için buraya uğruyoruz o kadar.
It defines the word "friend" as one who is attached to another by esteem, affection, and loyalty.
'Arkadaş'kelimesini şöyle tanımlar ; birinin başka birine saygı, şefkat ve sadakatle bağlı olması.
Making the question whether the enemy of your enemy is your enemy or friend, followed by whether that enemy is the friend of your enemy or of the 2nd enemy and whether one or all three are enemies of Gunter, who is the enemy of both your enemies, but perhaps not of your 3rd enemy, who could also be your friend.
Bu soruyu, düşmanının düşmanı düşmanın mı yoksa dostun mu olup olmadığı... ve ondan sonra o düşmanın düşmanının mı yoksa ikinci düşmanının mı dostu olup olmadığı ve birinin yada üçünün de, her ikinizin de düşmanlarınızın düşmanı ama her ikinizin dostu da olabilecek olan üçüncü düşmanınızın kesinlikle düşmanı olmayan, Gunter'in düşmanı olup olmadığı, yapar.
one by one 326
one by foe 18
friends 2160
friend 1938
friendly 281
friendship 155
friends with benefits 24
friends forever 21
friends and family 37
friendly fire 24
one by foe 18
friends 2160
friend 1938
friendly 281
friendship 155
friends with benefits 24
friends forever 21
friends and family 37
friendly fire 24