One nation traducir turco
461 traducción paralela
The sea, and the sea alone, makes America one nation.
Sadece denizler, Amerika'yı tek ulus yapıyor.
I pledge allegiance to the flag... of the United States of America... and to the republic for which it stands... one nation, indivisible... with liberty and justice for all.
Amerika Birleşik Devletleri bayrağı ve cumhuriyetinin temsil ettiği milletin bölünmezliği, herkes için özgürlük ve adalete sadık kalacağıma and içerim.
And France will praise the maid for it's birth as one nation.
Ve Fransa, tek ulus için doğmuş bu Bâkire'yle övünecektir.
I will not speak with any one nation or group of nations.
Bir ulus ya da ulus grubu ile konuşmayacağım.
If this river can be followed to the ocean... the United States will be one nation from the Atlantic to the Pacific.
Eğer bu nehir Okyanusa kadar geçilebilirse Birleşik Devletler Atlantikten Pasifike kadar tek bir ulus olacak.
I don't know of one nation, whether existing now or in the past... that was not born in violence.
Geçmişte veya şu an için şiddetle kurulmamış tek bir devlet yok.
I pledge allegiance to the flag, and to the country for which it stands, one nation indivisible with...
Hayır, öğrenmek istediğimiz bu değil. Bu mu? Başlangıç için iyi.
And out of one world, one nation.
Ve bir dünyadan, bir ulus.
At the center, the capital of this world, one people, one nation Alexandria?
O dünyanın, bir halkın, bir ulusun merkezindeki başkent İskenderiye mi?
"One state, one nation, one leader."
"Tek devlet, tek ulus, tek lider." idi.
And to the Republic for which it stands, one nation under God, indivisible, with liberty and justice for all.
"Tanrı'nın buyruğu altındaki tek ulusun cumhuriyeti, " bölünemez, herkes için özgürlük ve adalet. "
- - of the United States of America and to the Republic for which it stands one nation, under God, indivisible with liberty and justice for all.
... ABD bayrağına ve Cumhuriyet Devletine sadık kalacağıma ant içerim. O, Tanrı'nın yönetiminde, bölünmez bir tek ulustur hürdür ve adildir.
... and recognize that it is one nation.
... ve kabul edecegime ulusun birligini.
And recognize that it is one nation.
Ve kabul edecegime ulusal birligi.
One nation under God, indivisible, with liberty and justice for all.
Tanrının hizmetindeki bu ulus bölünemez, özgürdür... ve herkese karşı adildir.
One nation unified under the banner of National Socialism.
Bir ulus Nasyonal Sosyalizm'in sancağı altında birleşmiştir!
One nation under God. Indivisible with liberty and justice for all.
Tanrının gözetiminde tek ve bölünmez bir millet herkese özgürlük ve adalet.
If I don't get satisfaction from somebody in this building... is going to be one policeman less in this united nation.
Bu binadan biri benimle ilgilenmezse... ülkeden bir polis eksilebilir.
Not one of us would fail to die for the true welfare of our nation.
Ülkemizin gerçek refahı için bir tekimiz bile ölmeyeceğiz.
No one knows better than you the importance of this heroic period in the history of the French nation.
Fransız milletinin tarihindeki bu destansı dönemin önemini kimse sizin kadar iyi bilemez.
And one man is not a nation.
Tek bir adamdan da millet olmaz!
She's one in a nation.
Ülkede tektir benim kızım.
She's one in a nation.
Ülkede tek, bir eşi daha yok.
He flooded the nation like a one-man Mississippi.
Tek kişilik Mississippi'ymiş gibi memleketi su bastı.
By the year 1880, all but one of the scattered bands of the Apache nation had been forced to surrender.
1880 yılının başında, biri hariç dağınık Apaçi gruplarının hepsi teslim olmaya mecbur edildi.
And so when the nation was safe the sacred bundle, symbol of the chief of chiefs, was passed on for no one could carry it who had shed the blood of another Cheyenne.
Ve sonunda halk güvende olduğunda başka bir Cheyenne'nin kanını döken hiç kimse onu taşıyamayacağı için.. şeflerin şefinin sembolü olan kutsal yazma el değiştirdi.
Speak strong and clear, so no one forgets the fight for the nation's new open generation
Açık ve dürüstçe konuş ki ulusumuzun gençliğinin mücadelesi başarıya ulaşsın.
"One people, one Reich, one Feuhrer," referring to the unity of the nation.
Evet birlik bütünlük içinde bir ulus. Öyle güzel anlaşıyorlar ki.
I have invited writers from all over the nation to contribute on one topic :
Bir konuda yazmaları için ulusun her kesiminden yazarları davet ettim.
I am not here to revenge one man... but to bring a nation justice.
Burada onun intikamını almak için bulunmuyorum. Sadece biraz adalet istiyorum, hepsi o kadar.
The nation stands together as one in accusation.
Bu hususta tüm ulus hemfikir.
We see collapsing one after the other all the pillars which sustained our nation throughout its glorious past.
Ulusumuzu, muhteşem geçmişi boyunca ayakta tutan bütün direklerin birer birer yıkıldığını görüyoruz.
The man you're looking at is Frank Wayne, number-one man in the vast criminal empire that is corrupting our nation's economy.
Gördüğünüz adamın adı Frank Wayne ülkemizin ekonomisini bozan suç örgütünün bir numaralı adamı.
It's own superiority is the one thing each nation knows.
Kendi üstünlüğünüz her ülkenin bildiği bir şey.
Takechi told me,'Kill that one for the sake of the nation'.
Takechi bana "Ülkenin yararı için şu adamı öldür." dedi.
There is always a temptation for a man in my position to regard the nation as his own trough and to eat from one end to the other.
Benim mevkiimdeki biri her an günah işleyebilir. Kendi devletini bir baştan ötekine yemeye çalıştığı bir yemlik gibi görebilir.
Il Duce will make an address in one hour... to the entire nation.
Il Duce bir saat içinde tüm İtalya'ya bir konuşma yapacak.
'Finally, a land mine accomplished what nothing else could -''put General Hollister out of action with severe wounds,''wounds that necessitated his untimely retirement from active duty'as one of the youngest major generals in this nation's military history.'
'Sonunda bir mayın, kimsenin yapamadığı şeyi başardı : 'ağır yaralanan General Hollister cephe gerisine gönderildi.' 'Aktif görevden zamansız emekliye ayrılmak zorunda kaldı.'
On this first day of a new century, we humbly beg forgiveness... and dedicate these last forests... of our once beautiful nation, in the hope that they will one day return... and grace our foul Earth.
Yeni bir yüzyılın bu ilk gününde,.. ... tevazu içerisinde bağışlanmak için yalvarıyoruz ve bunu geçmişteki ulusumuzun kalan son ormanlarına adıyoruz,.. ... bir gün onların geri dönüp kirli dünyamızı güzelleştirecekleri umudu içindeyiz.
And now, one of the most popular groups in the nation...
Ve şimdi karşιnιzda ülkenin en pοpüler gruplarιndan biri οlan...
The nation goes to finish the last one battle of this conflict.
Millet bu çatışmayı nihayete erdirecektir.
Now, at the beginning of as the year, as much I eat the nation, I think in the men of the aircraft marshalling area. One more time express determination for the final victory.
Savaşın ikinci yılına girerken ben ve ulus cephedeki askerlerimizi düşünüyor ve bir kere daha mutlak zafer için azimli olduğumuzu beyan ediyorum.
The proper Empress assumed a new role, stirring up the nation to make more efforts and more sacrifices.
İmparatoriçe bir adım öne çıkıp halkı daha çok çabalamaları, daha fazla fedakârlık için teşvik etti.
The German invasion it brought one such catastrophe, that it seemed, the principle, that no Nation would support.
Başlangıçta hiçbir ulusun hayatta kalamayacağı izlenimini uyandıran Alman istilası tam bir felaket getirdi.
The military command it tried, let us say, to suck the last drop of the blood of the nation to continue the useless war, but one became obvious for any sensible man that we were in the limit.
Komutanlık bu yararsız savaşı daha sert bir şekilde devam ettirmek için tabiri caizse, milleti kanının son damlasına kadar savaştırmaya çalıştı. Lâkin mantıklı düşünen herkes biliyordu ki takâtimizin sonundaydık.
We lost one in each three men e, without them, this nation would not have survived more than 3 or 4 months.
Adamlarımızın üçte birini kaybettik. Ancak onlar olmasaydı bu ulus üç ya da dört aydan daha fazla yaşayamazdı.
♪ The nation drives as one ♪ To send their honored son
# Sor bir bilmece, cevaplayayım
if this man Jesus is a false prophet and a blasphemer, is it not better for one man to die, than a for a whole nation to perish?
Eğer bu İsa denilen adam sahte peygamber ve küfürbazsa, tüm ulusun yok olmasındansa, bir kişinin ölmesi daha iyi değil midir?
Leave him sitting three, four days at a time in a little one-room in the same pair of diapers while she sold her ass on the streets of the nation's capital.
Kendisi, sokaklarda kıçını satarken, onu küçük bir odada bırakır, bazen üç-dört gün altını bile temizlemezmiş.
One of the major concerns in our nation and in this state is crime.
Ulusumuzun ve bu eyaletin en büyük endişelerinden biri suç.
Lord in His Grace has cast His blessings on our nation by placing just one step from the throne a wise and prudent advisor, a man of the peasantry who has the intelligence Of all hope bereft.
Kerem sahibi, cömert Tanrı, köylü sınıfından zeki bir adamı bilge ve akıllı bir danışmanı, tahta yalnızca bir adımlık mevkiye getirerek, ulusumuza lütufta bulunmuştur. # Umudu sıfırı tüketmiş...
national 30
nation 24
nationals 16
nations 17
nationality 22
national security 65
one night 558
one night only 32
one never knows 25
one name 26
nation 24
nationals 16
nations 17
nationality 22
national security 65
one night 558
one night only 32
one never knows 25
one name 26