English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ O ] / Our dad

Our dad traducir turco

1,476 traducción paralela
Our dad is sitting there.
Babamız orada oturuyor.
- That's our dad.
- O bizim babamız.
Our mother set this place up as a rescue centre for horses after our dad left when we were little kids.
Annemiz bu yeri babamız bizi terk ettiğinde atlar için kurtarma merkezi olarak geçindirmiş.
Hey, Uggi, tell your dad after all our parents reelect him, he better hook us up with some easy summer jobs.
Uggi. Babana söyle de ailelerimiz onu yeniden seçtikten sonra bize kolay yaz işleri ayarlasın.
No, that was our dad.
Hayır, onu babamız yapardı.
Our dad used to strip down to his skiwies and beat us with a belt.
Babam hizmetçilerini soyar bizi ise kemerle döverdi.
I was wondering if you could have our teachers e-mail our dad our homework.
Öğretmenimize ödevleri evde babamla yapabilmek için.. .. e-mail atmasını söyleyebilir misiniz?
- No thank you for watching our dad.
- Hayır babamıza baktığın için asıl ben teşekkür ederim.
I wish you could've seen our dad's face when we told him about the baby.
Janine, bebekten bahsettiğimizde babamın yüzünü görmeni isterdim.
Yeah. Our dad is the best.
Evet, babamız bir tanedir.
Tara, could you watch our Dad for us?
Tara, babamıza bakabilir misin?
Can you watch our dad for us?
Babamıza bakabilir misin?
Our dad just died and you are doing business on the phone?
Babamız öldü ve sen telefonda iş ile mi meşgulsün?
Our dad.
Babamızın.
Why is he asking for our dad's stuff now?
Neden şimdi babamın eşyalarını soruyor?
Our dad is down in Corpus Christi.
Babamız Corpus Christi'de.
Uh, Georgie is obsessed with our dad's pee.
Georgie babamın çişine kafayı takmış durumda.
- Cars, savings from our dad.
Hurda arabaları, babamın biriktirdiği parayı.
I just want you to know your dad is gonna be in your life, in our lives.
Sadece bilmeni isterim ki baban senin hayatında olacak. Hayatımızda olacak.
Speaking of, our dad asked my mom to prom.
- Babamız anneme Baloya birlikte gitmeyi teklif etmiş.
Look, our dad--He's an old-Fashioned kind of guy.
Bak-babamız eski kafalı bir adam.
That's Mia, one of our nannies.
Mia. Dadılarımızdan biri.
Just me and my wife and our nannies.
Benim, karımın ve dadılarımızın.
We trust our nannies.
Dadılarımıza güveniriz.
Craig was another one of our nannies.
Craig de dadımızdı.
Our big case is finding you a nanny for your baby?
Büyük davamız bebeğiniz için dadı bulmak mı?
- get their nannies from our agency.
-... dadılarını bizim ajanstan alır.
Some of our nannies are very environmentally conscious.
Dadılarımızdan bazıları çevre konusunda bilinçlidir.
So you can see, not only do we run extensive background checks on our nannies, you can check on them whenever you like.
Yani, dadılarımız hakkında sadece biz araştırma yapmıyoruz, istediğinizde siz de yapabileceksiniz.
I could sell the house back to my dad and we could just get our own place.
Evi babama geri satabilirim, biz de kendimize ait bir yer alabiliriz.
My mom thinks it's the best thing that ever happened to our house, but my dad would argue our new exchange student Raja is a close second.
Annem, şimdiye kadar evimizin başına gelen en iyi şeyin bu olduğunu düşünüyor,... babam ise misafir öğrencimiz Raja'nın da birinciliğe oynadığı görüşünde.
My dad gambled our house way before he croaked.
Babam nalları dikmeden önce evimizi pokerde kaybetti.
You're our babysitter, right?
- Bizim dadımızsın.
As I was saying, Nanny, we feel that you are not spending enough time on educational activities with our son.
Dediğim gibi, Dadı, senin, eğitim aktiviteleri yönünden oğlumuzla yeteri kadar vakit harcamadığını hissediyoruz.
Dad had been the young genius that NASA enlisted to do crucial designs for the American satellite radar systems that would be our answer to the Russian Sputnik.
"Babam, NASA'nın Amerikan uydu radar sistemlerindeki..." "... can alıcı tasarımları yapması için işe aldığı genç dâhilerden biriydi. " " Rusların Sputnik uydusuna bu şekilde bir karşılık verecektik. "
But dad, Haluk really loved our sister.
Ama baba ; Haluk, Sevgi ablamı çok severdi.
Our sister, was she murdered dad?
Ablamı öldürdüler mi baba?
Okay, Dad, I know this is a little weird, but in a strange way, he did save our lives.
Baba, bunun tuhaf olduğunu biliyorum ama garip bir şekilde o hayatımızı kurtardı.
From our drunken Irish dad!
İrlandalı sarhoş babamızdan!
With mom and dad gone, we'll have the entire house to ourselves for our bitches.
Anne ve babamız gidince, fahişelerimiz için tüm ev bize kalacak.
Her dad did not approve of our love.
Babası aşkımızı onaylamıyordu.
We are very proud to have our very own quarterback's dad on our team.
- Kendi içimizden gelen, oyun kurucumuzun babasının bizim takımımızda yer alması gurur verici.
They attacked us with our own guns, Dad!
- Bizim silahlarımızla bize saldırdılar, baba...
Look, we couldn't pay our bills, and my dad turned me away. My mom was on drugs, and all I had to do was shave a few points off the spread, just win by less.
Bak, faturalarımızı ödeyemiyorduk, babam da bana sırt çevirmişti... annem uyuşturucuyla uğraşıyordu, ve benim tek yapmam gereken... sadece bir kaç sayı daha az farkla kazanmamızı sağlamaktı.
Our dog will find my dad!
Bizim köpek babamı bulur!
Oh, really? My mom put a nanny-cam in our bathroom.
Gerçekten mi, dadı kamerasıyla çekmiş olduğum bu kaset daha farklı düşünüyor.
Our nanny is very attractive, but you and I, we're married, our relationship is rock-solid. So I think we both know it's no big deal if I look at her every once in a while, right?
Dadımız çok çekici ama ikimiz evliyiz, ilişkimiz çok sağlam, bu yüzden ikimiz de biliyoruz ki arada bir ona bakış atmamda bir sakınca yok, değil mi?
And you and his dad got in that big fight, and then his kids egged our house and then Ronny and Jerry went over and blew up his lawn mower. Anyway...
Babasıyla büyük bir kavgaya tutuştunuz çocukları evimize yumurta attı sonra Ronny'yle Jerry gitti çim biçme makinelerini havaya uçurdum falan...
We were bored of robbing our usual places like the hardware store and my dad's house so we chose a place we'd never been before :
Hırdavat dükkanı ve babamın evi gibi alıştığımız yerleri soymaktan sıkılmıştık ve daha önce hiç girmediğimiz bir yer seçtik :
T o others you are our nanny
Başkalarının gözünde sen bizim dadımızsın.
My money, my dad's money, all our investors'money, the parking lot attendants'money, the hot dog vendors'money.
Kendi paramı, babamın parasını,.. ... yatırımcımızın parasını, otoparkçının parasını,.. ... sosisçinin parasını.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]