Pack a bag traducir turco
261 traducción paralela
She left no note, didn't even pack a bag, no explanation, she just started to walk to the village from our house in broad daylight and simply vanished from the face of the Earth.
Hiçbir not bırakmamış, çanta bile hazırlamamış, bir açıklama yok, güpegündüz evimizden köye kadar yürümeğe başlamış ve yeryüzünden yok olup gitmiş.
- Why'd you have him pack a bag?
Niçin ona bavul hazırlattın?
He never did know how to pack a bag properly.
Bir bavulun nasıl hazırlanacağını bile doğru dürüst bilmiyordu.
So you go pack a bag, and I'll drive us all in and myself back.
Git valizini hazırla, hep birlikte gideriz, ben dönerim.
Rosalie, your mother has sent us a message that you're to pack a bag and spend the night at the Tilfords'.
Rosalie, annem bize bir mesaj yollamış hadi çantanı topla bu gece Tilfordlarda kalacaksın.
You better pack a bag, Mr. Stillwell.
Bir valiz hazırlayın, Bay Stillwell.
Go pack a bag, we're goin'to Chicago.
Bavulunu topla, Chicago'ya gidiyoruz.
Go pack a bag.
Bavulunu toplamaya git.
You pack a bag, you go, and that's that.
Eşyalarını hazırlarsın, gidersin ve olay biter.
I'll pack a bag for you and send the rest later!
Çantanı toplayayım da bu gece dönme. Kalanını da sonra gönderirim.
Five minutes, no more, M. Waverly, for me to pack a bag.
Çantamı hazırlamam beş dakikadan fazla sürmez, Bay Waverly.
I'm gonna pack a bag and go up to the lake.
Arabayı yüklemek... göle gitmek.
And pack a bag for me.
Ve çantamı hazırla.
Kids, I think you better go upstairs and pack a bag.
Çocuklar, yukarı çıkın ve bir çanta hazırlayın.
Audrey, pack a bag. Get out to the airport.
Çantanı hazırlayıp havaalanına git.
Pack a bag.
Sen kardeşine yardım et.
Can I pack a bag?
Çantamı hazırlayabilir miyim?
We won't even pack a bag.
Valizlerimizi bile almadan.
You just pack a bag, bring your.45 and be ready to roll at high noon.
Çantanı hazırla. 45'liğini getir.
I didn't pack a bag.
Çanta hazırlamadım.
- I'm gonna pack a bag.
- Çantamı hazırlayayım.
Pack a bag.
Eşyalarını topla.
Well, I even had Dad pack a bag for you.
- Özür dilerim dedim ya. - Babama bavul bile yaptırtmıştım.
Pack a bag.
Çantanı hazırla.
Let me call Fred tell him to pack a bag for the kids so they can go to the gun show.
Silah fuarına gidecekler, çocuklar için bir çanta hazırla diyeyim.
- Pack a bag.
- Bavulunu hazırla.
Pack a bag and get out.
Bavulunu topla ve defol.
Can I impose on you to pack a bag for me to cut down on the cocksucker's head start?
O hergelenin kafasını kestiğimde... içine koyacak bir torba hazırlar mısın?
Then pack a bag and get me a blanket, we'll meet in the back alley, okay.
Gidip bavuluna bir kaç şey at. Bana da battaniye getir. Arka sokakta buluşuruz, tamam mı?
If that's the case, tell me and I'll pack my bag and go back to Chicago, where it's a nice cool 100 in the shade.
Dava böyle olacaksa, söyle bana valizimi toplayıp, Chicago'ya, gölgede 37 derece olan, temiz havalı yere döneyim.
Would you pack me a bag for tomorrow?
Yarın için bana bir valiz hazırlar mısın?
Now you go on home and pack your things in a bag and meet me back here.
Şimdi eve git, eşyanı topla ; tekrar burada buluşuruz.
Honey, can we stop by the apartment so I can pack a little overnight bag?
Tatlım, dairemde durabilir miyiz böylece küçük valizimi toplayabileyim?
I want you to pack me a bag for the lake.
Göl için büyükçe bir çanta hazırlamanı istiyorum.
Pack a bag.
Çantanı topla.
You may pack your bag and collect a week's wages from Miss Collins.
Bavulunuzu hazırlayıp Bayan Collins'ten haftalık maaşınızı alın.
All I need is a bag to pack the roots in.
Sadece kökleri sarmak için bir torba lazım.
Just pack up some things in a bag for the hospital.
Yanınıza birkaç şey alın.
Yeah. They say the best way to keep warm is to pack two bodies to a bag.
Isınmak için en iyi yöntemin iki vücudun birbirine sarılması olduğunu söylerler.
Every night... poor Gracie watched me pack an overnight bag... with a sad look on her sweet face.
Zavallı Gracie... her gece tatlı yüzündeki acıklı bir ifadeyle evden gitmemi... izleyip duruyor.
A wolf pack is a family whose bloodline is established by the lead male and female the alpha pair.
Bir kurt sürüsü, kan bağı alfa çift, kadın ve erkek beraberliğinden oluşmuş, bir ailedir.
Why.'cause I borrowed a pudding pack?
Tamamen bana bağımlısın. Niye ki? Bir kase puding aldığım için mi?
It's rumoured that his favourite means of dispatch involves a stun gun a plastic bag, a roll of tape and a pack of hungry pigs.
Kulagima geldigine gore is halletmenin senin icin karsiligi basa vurup bayiltmakmis. ... plastik bir torba, bir rula bant ve bir suru ac domuz.
Got spare ammo in a pack or a musette bag, bring it.
Fazla merminiz varsa yanınıza alın.
- Aye, I've got a big bag to pack, haven't I?
- Büyük bir çantam var.
And you're holding up the fucking line, too, some dorky looking prick with a fanny pack waiting to be approved for a bag of Cheese Doodles.
Ve üstelik sırayı bekletiyorsunuz, salak bi çantası olan aptal bakışlı hıyar Peynir cipsi için onay bekliyor.
Yeah, there was a bag with the rest of the six-pack right beside it.
Biraların yanında bir torba vardı.
I WILL, UH, I WILL PACK HIM A NICE LITTLE OVERNIGHT BAG
Ben de ona küçük bir gece çantası hazırlarım.
Go to your house, pack a bag, meet me at my house, 11 : 00.
- Peki. Evine git. Hazırlan.
And when he was going off to do a job, he'd pack his overnight bag and tell his wife he was going to visit one of his pals.
Bir idam olduğu zaman, geceleyin çantasını toplarmış ve karısına dostlarından birisini ziyaret edeceğini söylermiş.
I think I'd rather have a pack of hyenas tear out and devour my intestines.
Bir sırtlan sürüsünün beni parçalayıp bağırsaklarımı.. ... afiyetle yemesini tercih ederim.
bag it 72
bag him 29
pack your bags 111
pack your things 62
pack it up 82
pack it in 63
pack your stuff 27
pack up 63
bag him 29
pack your bags 111
pack your things 62
pack it up 82
pack it in 63
pack your stuff 27
pack up 63