Parade traducir turco
3,086 traducción paralela
When was the last...? St. Paddy's Day parade, three years ago.
En son ne zaman... 3 yıl önceki Aziz Patrick Günü kutlamalarında.
I'll go to the medical, I'll report for duty and when on parade,
Geçit törenindeyken öne çıkıp açık ve net şekilde bağıracağım.
It reminds me of my childhood. The May Day parade...
Bana çocukluğumdaki 1 Mayıs törenlerini hatırlatıyor.
Y-you want me to bring whatnot to the school parade- - you know, soda, chips, or whatever- - you just let me know, and- - and I-I got it.
Gazozdur, cipstir, her neyse işte. Haber ver, alayım.
Hey, Liz, um... I-I'm not gonna be able to make it to the parade.
Liz gösteriye gelemeyeceğim.
Watch a parade of beautiful women in evening attire?
Gece kıyafetleri içindeki güzel hatunları izlemek mi?
What, do you guys want a parade or something for keeping your jobs?
İşinize devam ettiğinizi öğrenmeniz için geçit töreni mi istiyorsunuz?
Not to rain on your parade, Tony.
Planını bozmak istemem, Tony.
Stop being a parade rainer on-er.
- Çocuğun eğlencesine limon sıkma.
I don't think she was quite ready for the Walker grief parade, and she never met the woman.
Tanımadığı bir kadının acısına şahit olmaya hazır olduğunu hiç sanmıyorum.
And a six-pack of beer from the liquor store and the latest Teen Ass, Nipple Parade and Spanked.
İçki dükkânından da altılı bira Körpe Göt, Meme Cenneti ve Şaplak'ın son sayılarını al.
Teen Ass, Nipple Parade and Spanked.
Körpe Göt, Meme Cenneti ve Şaplak.
Can I get Teen Ass, Nipple Parade, and Spanked?
Körpe Göt, Meme Cenneti ve Şaplak alabilir miyim acaba?
One day, me and my buddy- - we ditched class, stole his dad's Ferrari, I got to sing in a parade, pretended to be the sausage king of Chicago. It was great.
Bir gün, bir arkadaşımla beraber- - okulu astık babasının Ferrari'sini çaldık, ben Chicago'nun sosis kralı numarası yapıp bir törende şarkı söyledim.
He was going to be with His Majesty during the Friday Parade.
Cuma selamlığında Hünkârımızın yanında olacaktı.
Or a big parade in Red Square when you come back to Moscow with our top-secret project.
Veya gizli projemizle birlikte Moskova'ya döndüğünde Kızıl Meydan'da büyük bir karşılama töreni mi?
Labor Day Parade Rest in peace, Bob Marley
İşçi bayramı yürüyüşü, huzur içinde yat, Bob Marley
I mean, I've been singing Don't Rain On My Parade since I was about two years old.
Yani, Ben "Don't rain On My Parade" söylerken iki yaşımdan beri söylüyorum,
To rain on my parade!
Neşeme yağmur yağdırma
Who told you you're allowed to rain on my parade?
Neşemin üzerine yağmur gibi yağmanı kim söyledi sana?
I'm gonna start planning your parade.
Sana bir geçit töreni hazırlayalım.
Don't expect me to like watching you and Jenny parade around.
Ama, sen Jenny ile turlarken sizi seyretmekten zevk almamı da bekleme.
Well, if, uh, you consider purgatory to be a place where neighbors take care of each other, and, uh, every third Tuesday demands a parade.
Araf'ı komşuların birbiriyle ilgilendiği ve her perşembe gösteri yapılan bir yer olarak düşünebilirsin.
McNally, grab the others for me. Parade room, two minutes.
McNally, diğerlerine de söyle, iki dakika içinde toplantı odasında olsunlar.
And most of Haven's up at the boat parade, so go.
Zaten Haven'ın çoğu tekne geçit töreninde olacak, yani...
Why don't I just grab my stuff, and then we can go to the parade?
Neden eşyalarımı toplamamı beklemiyorsun? Sonra da geçit törenine gidebiliriz.
Parade?
Geçit töreni mi?
- What, a parade just break out?
- Ne, karşına bir geçit töreni mi çıktı?
I was thinking Wu for my welcome parade... short but regal.
Kısa ama kraliyete yakışır cinsten. Bu Charlene'i ve onun yüzücü vücudunu Albert'ın balosunda utanç içinde bırakır. Ve Alaia.
So what's with the parade?
Bu gösteri de neyin nesi?
Now, I have dance rehearsal for the parade. And I'm sure that you two strapping men can figure out how to chase away one yippy little mongrel.
Şimdi, tören için dans provam var ve sizin gibi iki güçlü kuvvetli adamın bir küçük melezi kovalamanın bir yolunu bulabileceğinizi biliyorum.
This Saturday is the Founder's Day parade.
Bu Cumartesi Bluebell'in kurtuluşu.
You were in the NFL for ten years, and the Founder's Day parade is your favorite event?
10 yıl NFL'de oynadın ve Bluebell'in kurtuluşu en sevdiğin olay mı?
Join me on my float in the parade tomorrow.
Yarın törende benim kortejime gel.
I guess I could do one parade.
- Sanırım bir törene katılabilirim.
We need to make sure her arm's okay for the parade tomorrow.
Yarınki tören için kolu iyi mi değil mi emin olmalıyız.
You have to rest... which means you can't perform in that parade tomorrow.
Dinlenmen lazım ki, yarın törende yoksun demek oluyor.
The parade is the final Belle event of the summer.
Tören, Belle'de yazın son olayı.
But, babe, you got to remember, it's just one parade.
Ama hayatım, unutma ki, bu sadece bir tören.
Frederick an is going to the parade with Magnolia Breeland.
Frederick Dean törene Magnolia Breeland ile katılacakmış.
It is just a parade.
Bu sadece bir tören.
I can't believe I'm going to say this... but it's the Founder's Day Parade.
Bunu söyleyeceğime inanamıyorum ama bu kurtuluş günü töreni.
Betty can't ben the parade.
Betty törene katılamaz.
Enjoy the parade.
Töreniniz güzel geçsin.
I care about your health, and that's why you can't be in that parade today... you'll be jeopardizing it.
Senin sağlığına önem veriyorum ve bu yüzden bugün törene çıkmamalısın. Sağlığını tehlikeye atıyorsun.
Trust me when I say, I know how much this parade means to you, but right now... I got to make sure everyone's safe, and we got a hell of a mess to clean up, okay?
Bu törenin senin için önemini biliyorum dediğimde bana inan ama şu anda, herkesin güvende olduğuna emin olmalıyız ve düzeltmemiz gereken bir karışıklık var, tamam mı?
Then admit it, you are just hell-bent on destroying anything that's important to me... the-the parade, my engagement party...
O halde kabul et. Benim için önemli olan her şeyi yok ediyorsun tören geçişi, nişan törenim...
The Founder's Parade was her favorite event of the whole season.
Kurtuluş günü töreni onun sezon boyunca en sevdiği olaydı.
Hey. You're the one who ruined our parade, aren't you?
Törenimizin içine eden sendin, değil mi?
Face it, I haven't started off well in bluebell, with sabotaging the parade, making an archenemy of your fiancée...
Kabul edelim, Blubell'de iyi bir başlangıç yapamadım. Töreni sabote ettim nişanlının ezeli düşmanı oldum...
I'm the lunatic that ruined her parade.
Onun törenini mahveden delinin tekiyim ben.