English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ P ] / Pick up the phone

Pick up the phone traducir turco

1,414 traducción paralela
Please pick up the phone, something terrible is happening.
Lütfen telefona bak, korkunç bir şey oluyor.
The second they pick up the phone, you got'em.
Telefonu açtıkları an, senindirler.
If you're a bank manager, you pick up the phone, you call the president of the government and tell him what you think of it all.
Eğer banka müdürüysen, telefonu kaldırır ve Başbakanı arayıp Olaylar hakkında ne düşündüğünü söyleyebilirsin.
He wouldn't pick up the phone, he wouldn't whisper in someone's ear, I know it, he just wouldn't do it.
Onlara telefon açmaz ya da hiç bir kimsenin kulağına fısıldamazdı. Biliyorum, o bunu kesinlikle yapmazdı.
Uncle, I know what you think but.. Pick up the phone and call her here.
Amca ben senin ne düşündüğünü biliyorum ama... telefonu al onu buraya çağır.
Pick up the phone.
Telefonu al
Please answer, what happened? Stop being angry and pick up the phone
" Kızgınlığı bir kenara bırak ve telefonu aç lütfen.
Please pick up the phone.
" Lütfen telefonu aç.
David, if you're there, pick up the phone.
David, eğer oradaysan telefonu aç.
Where are you? Pick up the phone.
Ambar neredesin, telefonu aç.
All he has to do is to pick up the phone..
Tek yapması gereken telefon etmek ve...
please ask him to pick up the phone.
Lütfen ona telefonu bakmasını söyleyin.
- That was close. - Al, pick up the phone.
- Bu çok fenaydı.
Pick up the phone! - Take it!
Herkes beni ihmal ediyor.
I forgive you, so pick up the phone.
Seni affettim, hadi telefonu aç.
Pick up the phone if you are in.
Oradaysan telefonu açar mısın, lütfen?
- Just pick up the phone!
- Telefon aç yeter.
Come on, pick up the phone!
Haydi, telefonu aç!
Pick up the phone, and...
Telefonu eline al, ve...
Pick up the phone.
Robert.
Too crazy to pick up the phone, huh?
Ahizeyi kaldırmana elvermeyecek kadar mı?
Pick up the phone!
Telefonu al!
Pick up the phone? I couldn't, I was a fugitive!
Yapamadım, kaçaktım.
- Pick up the phone - - Don't touch it!
- Telefonu aç...
You pick up the phone during sex?
Seks esnasında telefona bakar mısınz?
Pick up the phone and call the doctor.
Telefonu al ve doktoru ara.
If she wants your help, all she's got to do is pick up the phone.
Eğer yardımını istiyorsa, tek yapması gereken telefonu açmak.
I can't even go out with a stupid girl from a shop because you pick up the phone and I comes running.
Aptal bir kızla bile çıkamıyorum. Çünkü sen telefon kaldırdığın an buraya koşup geliyorum.
- Well pick up the phone and find out!
- O zaman telefon aç ve öğren.
You'll pick up the phone and you'll sell, sell, sell.
Telefonu kaldıracaksın ve satacaksın. Sat, sat, sat.
I had to go all Exorcist to get her to even pick up the phone.
Telefonu eline alması için içime şeytan girmiş gibi yapmam gerekti.
Pick up the phone, dial 911, and a cop on the other end does what cops do... and finds the missing person.
Telefonu eline al, 911'i ara, telefondaki... karşı tarafındaki polis de polis gibi davransın ve kaybolan insanı bulsun.
Anyway there's a pay phone in this bar and this guy Christian tells me he wishes he had the stones to pick up the phone and call his kid.
Her neyse barda bir telefon vardı ve adam bana, ... Christian o an telefona sarılarak oğlunu arayabilecek cesareti olsa
Pick up the phone, Matt.
Aç telefonu, Matt.
All we had to do was pick up the phone and call the police.
Tek yapmamız gereken telefonu açıp polisi çağırmaktı.
All I got to do is pick up the phone.
Tek yapmam gereken, bir telefon etmek.
I'm gonna have to take every painkiller in the house Just so I could pick up the phone and cancel the caterer.
Telefonu elime alıp yemek şirketini aramak için evdeki tüm ağrı kesicileri almam gerekir.
Pick up the phone?
Telefonu kaldırmak mı?
Just pick up the phone, damn it.
Aç şu telefonu! Lanet olsun!
Then pick up the phone and call your friend and prove to me that he's okay.
Öyleyse telefonu alıp arkadaşını ara ve bana onun iyi olduğunu kanıtla.
man! i'm not even supposed to pick up the phone unless it's an emergency.
Acil bir durum olmazsa telefona bile cevap veremem.
Pick up the phone.
Telefonu aç.
And if you can't make it, if you know you're gonna send Simon Stein in your place... then pick up the goddamn phone.
Ve gelemeyeceksen, yerine de Simon Stein'i göndereceksen... o zaman lanet telefonla haber ver.
I'll call my parents on the phone... to pick me up at the bulletin board.
Resmimi ilan panosuna asmaları için bizimkileri arayacağım.
Can you please pick up the phone?
Elliot, ben Cecil.
Pick up the goddamned phone.
Aç şu lanet telefonu.
Pick up the damn phone.
Aç şu lanet telefonu.
I need you to pick up a phone matrix within a 20-mile radius of the dam.
- Evet iyiyim. Bak Tony, barajın 20 mil çevresinde bir telefon araştırması yapmanı istiyorum.
Come on, Robert. Pick up the phone.
Diğerleri ise şu an telefonu kapatabilir,... çünkü siz ilgimi çekmiyorsunuz.
You have the phone number and the pick-up address.
Cep telefonu ve adresi mi buldunuz?
walter, if you're there, pick up the fucking phone, man, come on, walter.
Walter, eğer oradaysan kahrolası telefona cevap ver dostum. Haydi Walter.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]