Planets traducir turco
3,011 traducción paralela
He was putting together a unique body of evidence that would in time reveal the secrets of how the planets move.
Bir araya getirdiği eşsiz kanıtlar zaman içerisinde gezegenlerin nasıl hareket ettiğine dair sırları açığa çıkaracaktı.
Not just the moon, the moon would set, but you'd do it for planets, as things appropriately came in the sky, and build up these great observing logs of raw data.
Evet, sadece Ay'ı da değil. Ay'ın yanında gezegenleri de gökte gözükmeye başladıklarında kaydediyordu. Böylece ham verilerden oluşan büyük bir gözlem kaydı oluşturdu.
The perfect circular orbits of the other planets reflecting the perfection of the gods that had put them there.
Diğer gezegenlerin kusursuz daire şeklindeki yörüngeleri onları oraya koyan Tanrıların kusursuzluğunu yansıtıyordu.
You can picture, if you like, the Earth being at the centre of the dial, and the planets and the sun and moon going round us.
Şu şekilde düşünebilirsiniz. Dünya kadranın merkezinde ve gezegenler, Güneş ve Ay etrafımızda dönüyor.
The planets sometimes appear to move backwards in the night sky.
Gezegenler bazen geceleri gökyüzünde ters yönde gidiyormuş gibi gözükür.
All the planets have these phases of going backwards. Right.
Her gezegenin böyle geriye gittiği bir safha var.
But there come times with each of the planets when they seem to stop amongst the stars and go westward, for a, a period of days.
Ama her gezegen bir ara diğer yıldızların arasında duruyor gibi olur. Sonra birkaç gün Batı'ya gider.
This tangle of circles moving upon circles explained how the planets appeared to move backwards, and preserved the belief in an Earth-centred universe.
Dairelerin birbiri üzerinde hareket ettiği bu karmaşa gezegenlerin neden geriye gidiyor gibi gözüktüğünü açıklayarak Dünya merkezli evren inanışını korudu.
The person who made this knew the latest astronomy, he knew how to combine circular motions to get something like the true motion of the planets.
Bunu yapan kişi en yeni astronomi bilgilerine sahipti. Dairesel hareketleri bir araya getirerek gezegenlerin gerçek hareketini oluşturmayı biliyordu.
Astrology was all about predicting where and how the planets would move.
Astroloji gezegenlerin nereye, ne zaman hareket edeceğini tahmin etmek demekti.
He had planets whizzing round an imaginary point somewhere near the sun.
Gezegenler Güneş'e yakın bir yerdeki hayali bir noktanın etrafında dönüyordu.
Kepler was convinced that the sun, the symbol of God, produces a force which drives the planets round it.
Kepler, Tanrı'nın simgesi olan Güneş'in ürettiği bir gücün gezegenleri onun etrafında döndürdüğüne emindi.
He was also convinced that only a sun-centred cosmos could possibly account for the bizarre movement of the planets.
Ayrıca sadece Güneş merkezli bir evrenin gezegenlerin garip hareketlerini açıklayabileceğinden de emindi.
He varied the speed of the planets, he shifted the positions of the orbits, but whatever he did he couldn't make circular orbits match Tycho's observations.
Gezegenlerin hızlarını değiştirdi. Yörüngelerin pozisyonunu kaydırdı. Ama ne yaparsa yapsın, dairesel yörüngeler Tycho'nun gözlemleriyle uyuşmuyordu.
Kepler had demolished an edifice that had stood for more than 2,000 years, and replaced it with his first law of planetary motion - all planets travel in ellipses around the sun.
Kepler, 2.000 yılı aşkın bir süredir ayakta duran bir yapıyı yıkmış ve yerine gezegen hareketlerine ilişkin ilk kanununu koymuştu. Bütün gezegenler Güneş'in etrafında eliptik yörüngede döner.
Why did the Earth and the planets move in giant ellipses?
Dünya ve gezegenler neden dev elipsler üzerinde hareket ediyordu?
And one of the key questions was, what is it that keeps the planets in their place?
Anahtar sorulardan biri de gezegenleri bulundukları yerde tutan şeyin ne olduğuydu.
To win the bet, what they had to do was to prove that the elliptical path that planets take around the sun, which Kepler described, obey a simple mathematical rule.
Bahsi kazanmak için yapmaları gereken şey gezegenlerin Güneş'in etrafında geçtiği Kepler tarafından tanımlanan eliptik yolun basit bir matematik kuralına uyduğunu kanıtlamaktı.
Now Newton outlined universal laws of motion that explained how the planets moved.
Newton artık gezegenlerin hareketlerini açıklayan evrensel hareket kanunlarının ana hatlarını belirlemişti.
There are three planets in range.
Menzilde üç gezegen var.
Around our sun, There are two planets that lie in this "goldilocks" zone...
Güneşimizin çevresinde, bu "goldilocklar" bölgesinde olan iki gezegen var...
Stars surround us in the universe, But until recently, No one knew how many had planets in orbit around them,
Kainatta etrafımızı yıldızlar sarmış ama son zamanlara kadar kimse onların yörüngesinde kaç tane gezegen olduğunu bilmiyordu.
Let alone if any of those planets Could support alien life.
O gezegenlerden uzaylı yaşamını destekleyenlerden uzak durmalı.
Planets are tiny and dark.
Gezegenler küçük ve karanlıktır.
But even this vast machine can't see distant planets.
Fakat bu devasa makina bile uzak gezegenleri göremiyor.
Planets also reveal themselves If they pass between their star and us.
Gezegenler yıldızlarıyla bizim aramızdan geçiyorlarsa kendilerini açığa çıkarırlar.
Life-forms on earthlike planets or in hidden oceans Are not the only options.
Dünya'daki gibi yaşam formları veya gizli okyanuslar tek seçenek değildir.
The astronomers searching for far-off planets
Gökbilimciler çok uzaklardaki gezegenleri araştırıyor.
Have discovered that many seem to be giant gas planets...
Birçokları büyük gaz yoğunluğuna sahip gibi görünen gezegenler keşfetmişler.
I imagine they could use the power of lightning storms That constantly rage on planets like these.
Böylesine gezegenlerde devamlı olarak çakan şimşeklerin gücünü kullanabildiklerini hayal ediyorum.
There are certainly many more planets That fall outside the "goldilocks" regions of stars Than fall inside them.
Kainatta çok sayıda "goldilocklar" yıldız bölgelerinden önce dışarıya çıkan ve sonra içeriye dönen gezegenler olduğu kesindir.
Looking to conquer and colonize Whatever planets they can reach.
Ulaşabildikleri gezegenleri işgal edip kolonileşme arayışındalardır.
Inside that galaxy exists a commonplace yellow star Orbited by eight planets.
Bu galaksinin içinde, etrafında sekiz gezegenin yörüngesinde döndüğü bildiğimiz bir sarı yıldız var.
On one of those planets lives a species That has only just worked out What a remarkable place the universe is.
O gezegenlerden birinde yaşayan bir tür vardır ki kainatın ne kadar olağanüstü bir yer olduğunu daha yeni fark etmiştir.
If it weren't for another stroke of cosmic luck, There would be no you, no me, No stars or planets or anything at all.
Başka bir şanslı kozmik darbe olmasaydı ne siz ne ben ne yıldızlar ya da gezegenler ne de tek bir şey oluşurdu.
The story of how these huge planets Came to be orbiting an average yellow star Is 6 billion years long,
Bu muazzam gezegenlerin sıradan sarı bir yıldızın yörüngesine nasıl girdiği 6 milyar yıllık bir hikayedir ve bu kadar çok zamanımız olmadığından biraz hızlı geçeceğim.
Then the tireless force of gravity Started to pull it all back together, And the heavy engineering that produces planets began.
Sonra, yer çekiminin yorulmak bilmeyen gücü her şeyi bir araya çekmeye başladı ve gezegenleri oluşturan meşakkatli mühendislik başladı.
In the outer reaches of the solar system, We have the huge gas planets...
Güneş sistemimizden çok uzaklarda çok büyük gaz gezegenlerimiz var.
Further in are the denser, rockier planets...
Daha yakınlarda, daha yoğun ve kayalık gezegenler var.
So vast, it will obliterate the inner planets One after the other...
Bu büyüklükte, sistemdeki gezegenleri sırasıyla yok edecektir.
I imagine a time when our descendants Spread to planets orbiting other stars all over our galaxy And perhaps further still,
Torunlarımızın galaksimizdeki diğer gezegenlere ve yörüngedeki yıldızlara yayıldığını hayal ediyorum da ve belki de buna rağmen güneş sistemleri arasında kendi biyolojik kargolarını taşımak için gerekli keşfi yapamayacaklar.
Some of which will have new planets around them, Made of the same atoms that make you and me.
Bazılarının etrafında yeni gezegenler oluşacak belki de sizi ve beni oluşturan atomların aynısından meydana gelecekler.
In just one week it would have reached the outer planets, gas giants like Neptune.
Sadece bir hafta içinde Neptün gibi gaz devlerinin bulunduğu dış gezegenlere ulaşmış olurdu.
Matter starts to clump together under the force of gravity, eventually forming stars, galaxies, and planets.
Maddeler çekim kuvveti etkisiyle bir araya gelerek yıIdızlar, galaksiler ve gezenleri oluşturmuş oldu.
There are more stars in the universe than all the grains of sand on every beach on Earth, and countless planets orbit those stars.
Kainatta, Dünya'daki her sahilin kum taneciklerinden daha çok yildiz var ve sayilamayacak kadar gezegen var bu yildizlarin yörüngesinde.
Life may have come to Earth in a meteorite like this, and life similar to ours may be spread through the universe in the same way, as meteorites act like seeds, raining down the ingredients for life on fertile planets.
Yasam, böyle bir göktasinin içerisinde, Dünya'ya gelmis olabilir, ve bize benzer yasamlar ayni yolla evrene yayilmis olabilir, göktaslari tohum misali, bereketli gezegenlere, yasami olusturmak için yagmis olabilir.
For one thing, if the common elements of life as we know it are spread throughout the universe, then life on other planets might be similar to life on Earth.
Eger yasamin bildigimiz ortak elementleri, evrene yayilmissa o zaman diger gezegenlerdeki yasam, Dünya'daki yasamin benzeri olabilir.
They're limited by our technology, which, so far, can barely send probes to nearby planets.
Onlar sahip oldugumuz teknoloji ile sinirlandirilmislar, ki zar zor yakindaki gezegenlere sondalar gönderebiliyoruz.
Astronomer Geoff Marcy hunts the sky for planets that could sustain alien life.
Astronom Geoff Marcy, uzayli yasamina olanak verebilecek gezegenleri bulmak için gökyüzünü arastiriyor.
When I would tell other scientists that I was hunting for planets around other stars, they would look down at their shoes, embarrassed for me.
Diger bilimcilere yildizlarin etrafindaki gezegenleri arastirdigimi söyledigimde yere bakip benim için utaniyorlardi.
It's hard to believe, but until recently, there was no proof that other planets exist outside our solar system.
inanmasi zor ama günes sistemi disinda diger yerlerde gezegenlerin olduguna dair bir kanit yoktu.