Plus one traducir turco
1,242 traducción paralela
Semen samples, fingerprints wrist abrasions torn clothes plus one of your sleeping pills in my bloodstream.
Sperm örnekleri, parmak izleri bilekte izler yırtık giysiler ve kanımda senin uyku haplarından biri.
Six plus one is seven ;
Altı artı bir, yedi ;
Yeah, but now with everybody coming home, plus one, we're a room short.
Evet, ama şimdi herkes ev, artı bir geliyor, bir oda kısadır.
Here you are, Mr Scott plus one. VIP - over twenty-one wristbands.
İşte buradasınız, Bay Scott artı bir özel konuk - 21'in üzerinde bilek bandı.
Right, put us down for Ben plus one.
Tamam. Şu şey. Ben artı bir, yaz bizi.
My God! And I also noticed you RSVP'd, plus one.
Ve davetiyeyi artı bir işaretlemişsin.
Him plus one.
Yanında birisiyle.
"Four paws, plus one tail," "plus nine lives equals one special cat."
Dört bacaklı, uzun kuyruklu Hayatımda özel bir kedi.
Like two is prime, double plus one is five, also prime.
Mesela 2 asaldır. 2'yle çarpıp 1 eklersen 5 eder. 5 de asal sayıdır.
Or 92,305 times two to the 16,998th plus one.
Ya da 16,998'in 92,305'inci kuvvetini 2'yle çarpıp 1 ekle.
The only way I'm going to get into this ball is to be someone's'plus one? '
Bu baloya girmenin tek yolu birinin yanında götüreceği kişi olmaktan geçiyor.
My ex won the'plus one'in the divorce.
Eski eşim boşanırken o davet hakkını kazandı.
14, plus one in the chamber.
14 mermi biri de namluda mı?
Right there. "Holly Parker plus one." I'm her "plus one."
Şurada yazıyor. "Holly Parker artı bir". "Artı bir" ben oluyorum.
And I don't know why it's really true That one plus one always equals two
Ve neden böyle bilmiyorum Bir artı bir daima iki eder
plus one crack assistant.
Bir de çatlak asistan.
She's my plus one, is that all right?
Benim davetlim. Sorun olur mu?
You see? "The Doctor, plus one."
"Doktor ve davetlisi."
I'm the Doctor, this is Rose Tyler, she's my "plus one".
Ben Doktor, bu da Rose Tyler.
We got four locals, plus one from Penn and one from Vanderbilt.
4 tane buralı, bir tane Penn'den bir tane de Vanderbilt'ten var.
I took him as my "plus one."
- Evet. Onu yanımda misafir olarak götürdüm.
You plus one, right?
- Artı bir mi?
IF YOU CARE THAT MUCH... I COULD BRING YOU TO THE BARBECUE AS MY PLUS ONE.
Bu kadar önemliyse seni ben yanımda götürürüm.
Channel One, Igor Tolstunov's Producing Company TV Channel'1 plus 1', Ukraine
ÇEVİRİ ebrehe1978
One thousand plus stamps.
1.000 artı pullar.
I believe I'm the one that asked you to start shopping at Quantity Plus.
Senden Quantity Plus'ta alışveriş yapmaya başlamanı isteyenin ben olduğunu sanıyorum.
Okay, we found two bodies in the basement, two bodies on the main floor. Plus, one behind the counter.
Pekala, bodrumda iki ceset, giriş katında iki ceset, tezgahın arkasındana bir ceset bulduk.
Yeah, Bono is a must, and Blondie... and Sparks... especially the new one, plus Bowie.
Evet, Bono mutlaka olmalı. Ve Blondie. Ve Sparks.
On the plus side, we've already had three two-for-one Mai Tais.
Ayrıca, şimdiden iki alana bir tane bedava olan iki Mai Tais içtik.
Plus, in one of the scenes, I'll have the legs of a ram. imagine that.
Ayrıca bir sahnede beni koç bacaklı göreceksiniz. Düşünün!
Plus, she picked the wrong one.
Hem yanlış penisi seçti.
Plus there's no one out here.
Hem burada kimse yok.
Plus if I get one boob done, they're not gonna match!
Hem bir göğsümü yaptırırsam, diğerine uymaz.
I brought these plus... that's a good one.
Bunları getirdim bir de... bu çok iyidir.
Plus, I don't want him to get switched at birth with one of those babies that doesn't speak english.
Artı, doğumda o ingilizce konuşmayan bebeklerden biriyle karışmasını da istemiyorum
Plus, she was wearing a diamond pendant purchased with one of the phony cards.
Ayrıca sahte kartlarla satın alınan elmas bir kolye takıyor.
Plus, two years for one before this, and don't forget the 18 months...
Artı, bundan önce iki yıl yattı ve 18 ayı da unutmamalı...
They had me for attempted Murder One... four counts of traffic, and plus a parole violation.
Birinci dereceden cinayete teşebbüs... dört uyuşturucu vakası ve şartlı tahliye ihlali suçum vardı.
Plus, we will clean one area rug, absolutely free.
Ayrıca bir halınızı da bedava temizleyeceğiz.
Plus I'll have to come to see your little one.
Ayrıca bebeğinizi görmek için gelmem gerekecek.
One guy, about a month ago, was given three consecutive life-terms, plus two death penalties!
Birisi bir ay önce 3 hayat boyu artı 2ölüm cezası aldı!
Plus, he'll have a son of the Charmed One to raise as his very own.
Ayrıca, kendisi gibi yetiştirmek için Büyülüler'in, oğluna sahip olacak.
They didn't have one at all. Plus, you know, men don't usually off their wives over someone they met 2 weeks ago.
Dahası erkek milleti iki hafta önce tanıştığı biri için karısını terk etmez ki.
Val, we don't know what we need, plus she's one of the hot kids on "Room and Bored."
Val, neye ihtiyacımız var bilmiyoruz ayrıca kız "RoomBored" un taş elemanlarından biri.
10,000 plus students... and one has a serious fascination with fire.
10,000 öğrenci... ve biri ateşten fazlasıyla büyüleniyor.
Plus it's hand-engraved, so in case of a flood or earthquake they'll at least know which one is ours.
Üstelik depreme veya su baskınına karşı dayanıklı. En azından hangisinin bize ait olduğu belli olacak.
I have one last final, plus -
Son bir finalim var. Ayrıca...
Plus, I've one last load of stuff that I need to pack up and transport back here.
Ayrıca bir posta daha toplayıp buraya göndermem gereken eşyam var.
Plus one?
- Sen artı Logan.
Plus, Taylor has one of those really fast laser printers.
Taylor'da da şu çok hızlı lazer yazıcılardan var.
Plus, no one- - and I mean no one in the world- - knows about it.
Artı, dünyadaki hiç kimse bunu bilmiyor.
ones 44
one day at a time 90
one moment please 57
one more time 797
one day 2293
one thing at a time 106
one month later 23
one more 931
one year ago 42
one more shot 23
one day at a time 90
one moment please 57
one more time 797
one day 2293
one thing at a time 106
one month later 23
one more 931
one year ago 42
one more shot 23
one more day 57
one more hour 17
one more chance 34
one hundred 76
one step at a time 173
one more minute 37
one more drink 18
one more round 22
one more thing 865
one moment 967
one more hour 17
one more chance 34
one hundred 76
one step at a time 173
one more minute 37
one more drink 18
one more round 22
one more thing 865
one moment 967
one and two 35
one second 1230
one sec 340
one night 558
one at a time 318
one time 516
one week 142
one point 33
one game 29
one's missing 20
one second 1230
one sec 340
one night 558
one at a time 318
one time 516
one week 142
one point 33
one game 29
one's missing 20