Red two traducir turco
573 traducción paralela
Red Two to Leader, message received.
Kızıl ikiden Lidere. Mesaj alındı.Tamam.
Leader to Red Two, what's your trouble?
Liderden Kızıl ikiye, derdin ne?
Leader to Red Two, are you receiving me?
Liderden Kızıl ikiye... beni duyuyor musunuz?
Leader to Red Two, do you...
Liderden Kızıl ikiye... beni..
– Red Two standing by.
– Kırmızı 2 hazır.
– Cut the chatter, Red Two.
– Gevezelik etme Kırmızı 2.
– This is Red Two flying toward you.
– Kırmızı 2 size yaklaşıyor.
Luke, take Red Two and Three.
Luke, Kırmızı 2'yle 3'ü al.
But on top of it is this horizontal red rock and between the two, there's a sort of undulating surface.
Ama onun üzerinde, şu yatay kırmızı kaya var ve ikisinin arasında bir tür engebeli yüzey var.
Two members of the American Red Cross
Amerika Kızıl Haç üyesi iki kişi.
It leaves two little wounds, white with red centers.
Kırmızı kenarlı, beyaz iki küçük yara açar.
I could just see the lamp by the bed, a tiny spark in the fog. And then I saw two red eyes staring at me, and a white livid face came down out of the mist.
Sisin içinde küçük bir parlaklık ve sonra bana bakan iki kırmızı göz gördüm.
I will tie two handkerchiefs One red, the other green.
İki mendili bağlayacağım biri kırmızı, diğeri yeşil
There she is, with two red pennants and her top rigging.
İşte orada.
Do I see two red-blooded citizens lying on their backsides while the Texas anthem is being rendered?
Şu iki taş fırın erkeğinin Teksas milli marşı okunurken dört caar gibi yattıklarını mı görüyorum?
He took it from a shiny red bank truck two days before Christmas.
Frankie Olins yılbaşından iki gün önce bir bankanın para nakil aracını soydu.
Gennarino and the Red are two good young fellows, they made a mistake and you rightly made them understand.
Gennarino ve Red iki iyi genç insan ; bir hatadır yapmışlar ve siz de haklı olarak hadlerini bildirmişsiniz.
The colonel said if I didn't get you two hitched without this red tape he'd take his battalion to Father McHale.
Albay dedi ki, eğer sizi bürokrasisiz evlendirmezsem taburunu Peder Mchale'ye götürürmüş.
I want two men who've gone there. I must hand them to Red Cloud.
Oraya giden iki beyazı yakalayıp, Kızıl Bulut'a teslim etmek zorundayım.
The one that was shot in the arm, he shot from the hip. The one that was shooting from the hip, shot with the shoulder, then they whipped out two guns and he shot'em right in the heart, bleeding blood, real red blood they was bleeding.
Kolundan vurdu birini, birini kıçından birini kıçından vurmuştu, birini omzundan sonra iki silah sesi ve kalbinden onu vuruldu... kanıyordu, gerçek kırmızı bir kan, vurulmuştu ve kendi etrafında döndü, sonra iki kere döndü,
- What about the red lead? - Two cans.
- Kırmızı astar boyan var mı?
Fifty-two red queens and me are telling you...
52 karo kızı ve ben sana söylüyoruz...
I can see red turns to blue, Mr Chesterton, but that's because we're dealing with two inactive chemicals.
Kırmızının maviye döndüğünü görüyorum, Bay Chesterton ama bunun nedeni iki pasif kimyasalı karıştırmamız.
Well, I'm not trying to be rude, but couldn't we deal with two active chemicals then red could turn blue all by itself and we could get on with something else?
Kaba olmaya çalışmıyorum ama... iki tane aktif kimaysalı birbirine karışarak kırmızı kendiliğinden maviye dönse ve başka bir şeye geçsek?
Including these two great red porphyry columns, stolen and brought from Egypt.
Bu iki büyük kırmızı porfir sütun Mısır'dan çalındı ve getirildi.
- Come in, Red River Two.
- Dinliyorum, Kızıl Nehir Altı.
- Red River Six, this is Red River Two.
- Kızıl Nehir Altı, ben Kızıl Nehir İki.
Red River Six, this is Red River Two.
Kızıl Nehir Altı, burası Kızıl Nehir İki.
Come in, Red River Two.
Cevap ver Kızıl Nehir İki.
Come in, Red River Two. - Contact broken.
Cevap ver Kızıl Nehir İki.
- Red River Two.
- Kızıl Nehir İki.
The night you cut me up with the two red fours?
İki kırmızı dörtlüyle beni harcadığın akşa mı?
Two men were carrying the girl, and they both were red ogres!
Dev cüsseli iki adam kızı kaldırmış götürüyorlardı!
Oh, and red number two.
Kırmızı 2 numara. Oh, o bir uyarıcı.
Ever seen the boomerang? - Two? - Blue or red?
Affedersiniz bayım.Hiç bumerang gördünüz mü?
And when those two red-headed friends of yours showed up at the party. You pretended you'd just saw them. I knew for a fact that you'd seen them the night before.
O iki kıro arkadaşın partiye gelince onları görmemiş gibi yaptın.
Thirty-two red.
32, kırmızı.
Middle of the Loop, 4 : 30 in the afternoon... two slugs through the back of the head... put there by a couple of Bugs Moran's red hots!
Koridorun ortasında, öğleden sonra 4 : 30... Moran'ın adamları... Kafasının arkasından 2 kurşun sıkıyor.
The same sort of electrical cross on these two panels and the open position reads green when it should flash red.
Bu iki panel üzerinde de aynı elektronik bağlantı var bu sayede kapının açık pozisyonunda lamba kırmızı yanmalıyken yeşil yanıyor.
♪ Two blooms for a penny ♪ Who will buy my sweet red roses?
iki tanesi bir peni... kırmızı güllerimi kim alır?
When I direct the laser beam into the two balloons, it will pass harmlessly through the clear balloon and break the red inner balloon.
Lazer ışınını iki balona direkt olarak verdiğimde üstteki balona zarar vermeden geçip içteki kırmızı balonu patlatacak.
Two years captive with them red bucks...
Kızılderili için iki yıl hapis.
Take four red capsules. In 10 minutes, take two more.
Dört kırmızı kapsül al. 10 dakika sonra 2 tane daha.
Stopping at majorcan bodegas selling fish and chips And watney's red barrel And calamares and two veg
Majorca barlarında balık-patates Watneys Red Barrel birası kalamar, iki parça sebze yerler.
Two hundred gallons of blood-red paint.
750 litre kan kırmızısı boya.
I know Carsini only makes three red wines, two Burgundies, Pinot Noir and a Gamay and one claret, Cabernet Sauvignon.
Carsini'nin sadece üç kırmızı şarap ürettiğini biliyorum, iki Burgundy, Pinot Noir ve Gamay ve bir bordo şarabı, Cabernet Sauvignon.
Squad Two, Red Sector. Squad Three, Green Sector.
İkinci ekip, Kırmızı Bölge, Üçüncü Ekip, Yeşil Bölge.
That's two red Fs for you in just one week.
Böylece bu, bir hafta içinde aldığın ikinci yıldızlı 0 oldu.
The Red Baron's two sisters in there.
Kızıl Baron'un yandaki iki kız kardeşi.
Two red vermouth martinis.
İki kırmızı vermut martini.
Waiter, a bottle of your best red wine, please, and two straws.
Garson, Iütfen en iyi şarabından bir şişe getir.
two hours later 53
two and a half men 29
two hours 343
two hours ago 92
two weeks later 82
two weeks ago 326
two months later 53
two years later 88
two years ago 477
two hearts 28
two and a half men 29
two hours 343
two hours ago 92
two weeks later 82
two weeks ago 326
two months later 53
two years later 88
two years ago 477
two hearts 28
two more 130
two months ago 182
two beers 79
two days ago 368
two o'clock 76
two arms 16
two seconds 191
two thousand dollars 17
two years 509
two hands 45
two months ago 182
two beers 79
two days ago 368
two o'clock 76
two arms 16
two seconds 191
two thousand dollars 17
two years 509
two hands 45
two and a half 63
two thousand 72
two weeks 445
two men 105
two people 83
two minutes 637
two sugars 100
two brothers 30
two tickets 43
two things 153
two thousand 72
two weeks 445
two men 105
two people 83
two minutes 637
two sugars 100
two brothers 30
two tickets 43
two things 153