Right down there traducir turco
1,463 traducción paralela
It's right down there.
- Orda aşağıda.
You all right down there, mister?
Orada iyi misiniz bayım?
Yeah, he'll be right down there.
Evet, hemen aşağıya iniyor.
I always say, the more wrinkles down here, the greater... can i stop you right there, basil?
Her zaman söylemişimdir, aşağıda ne kadar kırışıklık varsa o kadar iyidir. Orada durmanı rica edeceğim.
Missie could fall down and hurt herself... even if I'm walking right there beside her.
Yanında olduğumda bile Missie düşüp bir yerini incitiyordu.
If you don't want me to have a heart attack, please, don't let me down right now, because either we get this car on the road or there is a good chance this place will go under.
Çünkü bu arabayı yola çıkartmamız, iflas etmememiz için tek şans. Tamam, halledelim şunu.
Very little movement down there right now.
şu anda Orada çok küçük bir hareket var.
All right, brother. Sit down right there.
Merhaba kardeşim, şuraya otur.
There, right above the ear. See that, Nora? Smooth that down.
Evet, tam kulağının üstü, görüyor musun Nora orayı biraz daha alsana.
And I looked out at the river and there were great mounds of white foam going right down the river.
Ve dışarıya nehire baktım ve nehirden aşağı giden büyük beyaz köpük yığınları vardı.
And any creature with the right appetite, and the right technique knows they are down there.
Damak zevki uygun olan ve doğru teknik kullanan biri, onların aşağıda olduğunu bilir.
Marc : Right down over there.
Biraz aşağıya git.
Just wait right there, all right? Just calm down. I'm on my way.
Sakinleş ve orada bekle birazdan geleceğim.
The only reason I don't have a search party down there right now... is because you needed time to analyse the data.
Şu anda aşağıya arama ekibi gönderememin sebebi bilgileri analiz etmen için gereken zamana ihtiyaç duyman.
We're up too high to see it, but your town is down there... toward the right edge of that mountain range.
Görebilmek için çok yüksekteyiz, fakat kasabanız aşağıdaki... dağ sırasının sağ tarafına doğru bir yerde.
There is a hardware store right down the street?
Bizim sokakta hırdavatcı mı var?
Take a couple of breaths down there, and then just come right back up.
Aşağıda birkaç nefes alın ve sonra yukarı çıkın. Tamam mı?
First, we have Teller lie down... and then right there, just saw him in half.
Önce, Teller'ı yere yatıracağım... ve sonra onu testere ile ikiye böleceğim.
Get somebody down there right now.
Hemen oraya adam gönderin.
I need you down there right away.
Orada sana ihtiyacımız var.
Here take my seat sit down I ll just be right over there Good for you!
gel benim yerime otur ben hemen şurada olacağım aferin sana!
You telling me you never had a CI down there, right?
Elinde hiç K. olmadığını mı söylüyorsun?
We're not going in there to bring them down, right?
Oraya onları yakalamak için gitmiyoruz değil mi?
Although you probably have, right? Yeah. Get down from there!
Sizin de çocuğunuz vardır herhâlde.
THERE THEY ARE RIGHT DOWN THERE IN FRONT.
İşte oradalar, önde.
All right, put it down, there we go.
Yavaş, tamam, buraya bırakın, tamam, oldu.
I've chased a lot of guys right down in there.
Ben burada pek çok adam kovaladım.
Down there, right along the corridor, and just to the left.
Hemen aşağıda. Koridoru geçin, solda.
And there was just, like, snot dripping down my nose, right?
Burnumdan sümükler akıyordu.
Use the women's can, down there on your right.
Kadınların helasını kullan, şu tarafta, sağında.
If I'm right, there's a cemetery about a quarter mile down that way.
Eğer haklıysam 400 m kadar aşağıda bir mezarlık olmalı.
Just take you right on down there with me.
Birlikte gideriz.
He's tied to a chair. - That's Sal Rossi Jr down there, right?
Belki ünvanı unutuyorsun dostum.
Settle down, I'll be right there.
Merhaba Nicolas. Uslu durun, hemen geliyorum.
I should have quit right then and there... and I should have quit the day after and the next day... any day of shooting... but somehow I couldn't let it happen... to have a film shut down on my account.
Tam o anda ve orada bırakmalıydım... ve ondan sonraki gün ve ondan bir sonraki gün de bırakmalıydım... ve çekimin herhangi bir günü de... ama nedense benim yüzümden bir filmin çekimlerinin... durdurulmasına izin veremedim.
There's a lot ofthings not right down here, sweetheart.
Burada yolunda gitmeyen bir sürü şey var, Şekerim
Well, it's clearly carnivorous... which right there, narrows it down to about four or five fish on the planet.
Etobur olduğu kesin. Dolayısıyla gezegendeki dört beş etobur balık türünden biri olmalı.
I'm gonna have a right fuckin'buzz down there.
Telefonla konuşacağım burda.
Besides, what's all this I've been reading... you know, about the banks down there closing left and right?
Ayrıca, şu sağda solda... bankaların kapatılması ile ilgili okuduklarım da nedir?
Bob and I are gonna walk down the corridor right here and right out that door right there.
Bob'la birlikte bu koridordan yürüyüp, şu kapıdan çıkacağız
And right now there have been three magicians laid down to rest, so your precious Ultimate Dragon's power decreases by 1500 points.
Şimdilik üç büyücü devre dışı kaldı. Böylece ejderinin gücü de 1500 puan azalmış oldu.
I grew up thinking that if I offended a samurai he'd cut me down right there on the spot
Kafamda hep, bir Samuray'ın hemen gördüğü yerde üzerime saldırıp boğazımı kesecekmiş düşüncesi ile büyüdüm.
On your left there's a row of fuses running down the right side, one for each floor.
Solunuzda, panelin sağ tarafında her bir kat için sigorta dizisi var.
- All right. Let's get in there and bring this company down.
Hadi oraya girelim ve şu şirketi çökertelim.
That would explain why the firemen didn't find her right away. But it doesn't explain what she was doing down there.
O yüzden itfaiyeciler kızı hemen bulamadı.
In fact, when you meet the right guy, He'll want to put lots of things down there.
Aslında doğru erkek ile karşılaştığın zaman, aşağılara çok daha fazla şey sokmaya çalışacak.
You're down there, right now... with Vulcans, Andorians, and Tellarites... getting ready to sign the charter.
bak aşağıdasın... Vulcanlar, Andorianlar, ve Tellaritelerle birlikte... anlaşmayı imzalamaya hazırlanıyorlar üyelik giderek büyüyor.
We'll just wait'till he lies down for his nap and sneak them right out of there.
- Tabii. Şekerleme yapana kadar bekle, daldığı anda aşırırsın.
Uh, yeah, there's a... pain just shooting down my right arm.
- Evet, ağrı sağ kolumdan vuruyor.
By the VIP, take the escalators down, and you're right there.
VIP'lerin yanından, asansörlerle aşağıya inin, ve karşınıza çıkacak.
Sat him right down there in that chair.
Şu iskemleye oturttu.
right down here 24
right down 21
right down the middle 17
down there 402
therese 78
there 14012
theresa 292
there you go 7508
therefore 1419
there you are 4720
right down 21
right down the middle 17
down there 402
therese 78
there 14012
theresa 292
there you go 7508
therefore 1419
there you are 4720
there's always hope 39
there we go 2292
there aren't any 65
there isn't 382
there he is 3176
there you have it 213
there's no time like the present 22
there aren't 60
there it is 2912
there is no such thing 30
there we go 2292
there aren't any 65
there isn't 382
there he is 3176
there you have it 213
there's no time like the present 22
there aren't 60
there it is 2912
there is no such thing 30