English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ S ] / Sergeant major

Sergeant major traducir turco

497 traducción paralela
Here, buy a copy for the sergeant major.
Siz de alın başçavuşum.
Sergeant Major Tambul.
Üstçavuş Tambul.
Sergeant Major O'Rourke has permissión.
İzin verilmiştir, Başçavuş O'Rourke.
Sergeant Major O'Rourke, sir.
Başçavuş O'Rourke, efendim.
Mary, this is Colonel Thursday's daughter and this is Mrs. O'Rourke, the wife of our sergeant major and the mother of a very fine young officer.
Mary, bu Albay Thursday'in kızı Bu da Bayan O'Rourke, başçavuşumuzun karısı ve çok iyi genç bir subayın annesi.
Sergeant major, assemble a platoon from A troop.
Başçavuş, bir birliğin takımını hazırla.
Carry out your orders, sergeant major.
- Reddedildi. Emirleri uygulayın başçavuş.
Isn't it proper, Sergeant Major O'Rourke for an officer to call after leaving his card?
Başçavuş O'Rourke bir subayın kartını bıraktıktan sonra uğraması gerekmiyor mu?
Sergeant Major O'Rourke, you will pardon me for speaking bluntly.
Başçavuş O'Rourke, açık konuşacağım için beni bağışlayın.
The sergeant major knows that, and his son should know it.
Başçavuş bunu biliyor, oğlu da öğrenmeli.
That won't be necessary, sergeant major.
Buna gerek yok başçavuş.
Sergeant major, I beg your pardon for entering your quarters without invitation.
Başçavuş, evinize davetsiz olarak girdiğim için beni bağışlayın.
- Good evening. Oh, sergeant major, you have no idea how I've been looking forward to tonight.
Başçavuş, bu akşamı nasıl iple çektiğimi bilemezsiniz.
- And, sergeant major will you please claim me for a dance? - With the greatest of pleasure, ma'am.
- Başçavuş beni dansa davet eder misiniz?
And so, as is customary at Fort Apache the commanding officer, Colonel Owen Thursday will lead out the wife of our sergeant major the charming Mrs. Michael O'Rourke.
Şimdi de Apache Kalesi geleneğine uygun olarak komuta subayımız, Albay Owen Thursday başçavuşumuzun sevgili karısı Bayan O'Rourke'u dansa kaldıracak.
And now, Sergeant Major O'Rourke will lead out the colonel's lady in this case, his lovely daughter, Miss Philadelphia Thursday.
Şimdi de Başçavuş O'Rourke albayın sevgili kızı Bayan Philadelphia Thursday'i kaldıracak.
Sergeant major, you'll stop the dance.
Başçavuş dansı durdurun.
You have your instructions, sergeant major.
Emirlerimi uygulayın başçavuş.
Sergeant Major O'Rourke, my apologies, sir.
Başçavuş O'Rourke, özür dilerim.
- Thank you, sergeant major. And now it's time to move.
Gitme zamanı.
He was a sergeant major then.
O zamanlar başçavuştu.
- All right, Sergeant Major.
- Tamamdır başçavuş.
All right, Sergeant Major.
Tamamdır başçavuş.
Thank you, Sergeant Major.
Teşekkür ederim başçavuş.
Sidney, Sergeant Major Rose would like a word with you.
Sidney, Başçavuş Rose seninle konuşmak istiyor.
I'll tell Sergeant Major Rose.
Başçavuş Rose ile konuşacağım.
- Sergeant Major.
- Başçavuş.
If you mean Quincannon, he is a sergeant major in the US Army.
Quincannon'u kastediyorsan, kendisi ABD ordusunda başçavuştur.
- Sergeant Major Quincannon, ma'am.
- Baş Çavuş Quincannon, bayan.
Another thing's for sure, Tucsos got a look at this place. Right this minute, he knows our strength better than the sergeant major.
Bir şeyden daha eminim, Tucsos burayı gördü... o gerçek gücümüzü biliyor... başçavuşdan daha iyi biliyor.
Oh, Sergeant Major, in your good time, please.
Başçavuş, işareti siz verir misiniz?
Sergeant Major!
Başçavuş!
Sergeant Major Bullet writes in a perfect hand.
Başçavuş Kulab'ın el yazısı kusursuzdur.
What's the sergeant major's name, sarge?
Başçavuşun adı ne, çavuş?
- What's the idea, sergeant major?
- Amacımız ne başçavuşum? - Sanane!
- Thank you, sergeant major.
- Teşekkürler başçavuşum.
He was a sergeant major in the shots guards.
İskoç Muhafız Alayında başçavuştu.
That was a good rumour to spread, with the help of the Sergeant Major.
Bu söylentiyi yaymak iyi olur. Başçavuş bize yardım eder.
- Sergeant Major Mitchell's in the hospital.
- Başçavuş Mitchell hastanede, efendim.
How much longer, Sergeant? Sergeant Major.
Ne kadar kaldı, Çavuş?
- Is Sergeant Major Hageman in?
- Başçavuş Hageman içeride mi?
Thanks for everything, Sergeant Major.
Her şey için teşekkür ederim, Başçavuş.
Sergeant Major Walter Hageman has confessed.
Başçavuş Walter Hageman itiraf etti.
Sergeant Major Ockers here, of the bomb disposal squad.
Ben Bomba imha ekibinden Binbaşı.. şey.. Çavuş Ockers
- Squadron Sergeant Major.
- Manga çavuşu. - Efendim!
Yes, Sergeant Major.
Anlıyorum Çavuş.
We're leaving for Denver. You will take your orders from Sergeant Major Buell as to starting time, disposition of marching order, camp sites, et cetera.
Hareket saati, ilerleme düzeni, kamp yerleri, vesaire ile ilgili talimatları Başçavuş Buell sizlere iletecek.
I've a special coming in, sir, a broken sergeant major.
Gelenlerden biri özel, komutanım, rütbesi indirilmiş bir başçavuş.
Sergeant, take these to Major Anderson.
Çavuş, bunları Binbaşı Anderson'a götür.
Now Sergeant Rutledge has told you, of his own free will, that he entered Major Dabney's quarters.
Çavuş Rutledge, şimdi özgür iradesiyle size Binbaşı Dabney'in Karargahına girdiğini söyledi ;
Hey, sergeant, where's Major Lance?
Hey, çavuş, Binbaşı Lance nerede?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]