Shaved traducir turco
1,322 traducción paralela
I shaved an hour ago.
Daha bir saat önce tıraş oldum.
I'd prefer someone with shaved underarms.
Koltukaltı traşlı birilerini tercih ederim.
Real short. Practically shaved here.
Çok kısa olmasın, yanları biraz al üstler kalsın.
This guy had a shaved head and no beard.
O adamın kafası kazınmıştı ve sakalı yoktu.
Shaved head?
Kafası kazınmış mı?
Shaved his beard, too.
- B. Sakalını da kesti.
Bastard shaved it off!
Bu adamın saçı sakalı yok!
And the shaved neck?
Peki ya tıraş edilmiş saç?
Shaved chest, pec implants.
Traş edilmiş göğüs, silikon kaslar...
- We shaved the baby.
- Bebegi tiras ettik.
- You shaved the baby?
- Bebegi mi tiras ettiniz?
- Shaved it.
- Tiras ettik.
This is just a shaved puppy.
Bu tıraş edilmiş bir köpek yavrusu.
Until you pay what you owe, your shaved twat belongs to me!
( amcık ) Bana borcunu ödemeden tıraşlı folluğun bana ait!
I have to go to the hospital tomorrow... and get all my hair shaved off.
Yarın hastaneye gitmek ve saçımı sıfıra vurdurmak zorundayım.
White male, shaved head, 20s.
Beyaz erkek, Kafası traşlı, 20 yaş.
And I just shaved my legs last night!
Ben bacaklarımı dün gece traş ettim!
Another looked like he shaved with a cheese grater.
Diğerinin bir kaşar kadar pürüssüz bir sakal traşı vardı.
I was wondering if you could have Cyril for a few minutes, just... while I get... get shaved.
Sadece Cyril'e bir kaç dakika bakabilir misin diye merak etmiştim. Sadece... Bir süre...
I'll just... get shaved.
Ben sadece yıkanacağım.
You should have shaved closer!
Biraz daha dikkatli traş olmalıydın!
I've never shaved the bikini line.
Bikini çizgisini hiç tıraş etmedim.
So I shaved it off, all of it.
Ben de hepsini kazıdım.
And I'm looking at my shaved pussy in the mirror.
Ve aynada tıraşlı orama bakıyorum.
Looks like New York just shaved a week off portfolio deadline.
Anlaşılan, New York portföylerin son teslim tarihinden bir haftayı budadı.
Every one of them is carefully shaved ; elegant, independent.
Hepsi özenle tıraş olmuş, zarif, bağımsız.
"lf you do not read this rule book, your head will be shaved."
Eğer bu kural kitabını okumazsanız, kafanız traş edilecek.
- Yeah, I shaved it off.
- Evet, sakalımı kestim.
When I was little, it just looked so cool the way my father shaved.
Küçükken, babamın tıraş olma yöntemi çok soğukkanlıydı.
You won't run away with a shaved head, will you?
Böyle bir kafayla kaçmazsın değil mi?
And I've shaved a couple of times.
Üstelik birkaç kez tıraş olmuştum.
PRETEND I SHAVED MY LEGS.
Bacaklarımı tıraş ettiğimi düşün.
Another kid in class is, and a lot of the boys in the senior class as a show of solidarity shaved their heads.
Sınıflarında hasta biri var ve son sınıftaki öğrencilerin birçoğu onunla dayanışma içinde olmak için saçlarını kazıttılar.
Well, if I knew you felt that way, I would have shaved my head a long time ago.
Böyle hissettiğini bilseydim, kafamı çok uzun zaman önce kazırdım.
Risotto with shaved truffles and the rib steak..
Rende yer mantarı ve Risotto, sarı Chanterelle ve Bordelaise sosu ile...
You want Brodus? I want time shaved.
Siz Brodus'u istiyorsunuz ben de birkaç yılımın indirilmesini.
I shaved mine off so that people could tell us apart.
Benimkini tıraş ettim, böylelikle insanlar bizi ayırt edebildiler.
YOU TOOK YOUR DREAM, GRABBED IT BY THE BALLS SHAVED'EM AND, UH... AND MADE IT COME TRUE.
Hayalini aldın, alladın pulladın, süsledin ve... gerçek hale getirdin.
Remember when you are prancing in front of the judges to keep that shaved behind of yours held up nice and high, like the proud puppy that you are.
Unutma, jürinin önünde kasıla kasıla yürüdüğünde, tıraşlı kıçını olabildiğince yükseğe kaldırmaya çalış, böylece ne menem bir enik olduğunu anlarlar.
Can't believe I shaved my legs for this.
Bunun için bacaklarımı tıraş ettiğime inanamıyorum.
I'm getting it all shaved off
Komple tıraş ediyorum.
- Yeah, he shaved his head.
- Evet, etti.
"and your pIease-teII-me-you're-not-serious shaved balls."
"ve tıraşlanmış taşaklarınla tokmakla."
Keith and I were fooling around, and, well, he hadn't shaved.
Keith'le ben cilveleşiyorduk, tıraş olmamıştı.
Ramon, you shaved.
Ramon, tıraş olmuşsun.
You shaved your beard off!
Sakallarını kesmişsin.
You shaved it off for me.
Benim için tıraş oldun.
A bellboy may have been stripped and shaved
Bir hizmetli çocuk soyulup tıraş edilmiş olabilir.
I ain't showered in two days, I ain't shaved in four.
2 gündür duş almadım, 4 gündür de tıraş olmadım.
I still say we should have shaved his privates.
Hala aynı fikirdeyim, edep yerlerini traş etmeliydik.
OF COURSE, I KNEW WHO YOU WERE WHEN I FIRST SHAVED YOU AND TAUGHT YOU TO SPEAK.
Ama seni ilk traş edip konuşmayı öğrettiğimde böyle olduğunu biliyordum.