English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ S ] / She didn't tell you

She didn't tell you traducir turco

857 traducción paralela
! The last thing she remembers is getting in a fight with you, so you can't come back here and tell me that you didn't touch her!
Son hatırladığı şey seninle kavga ettiği bu yüzden dönüp ona dokunmadığını söyleme!
Didn't you tell me that she's from England?
O kadının İngiltere'den geldiği mi söylemiştin?
Didn't you tell me that Hee Joo wanted to protect her co-conspirator? It's probably why she remained by her side. Tell her to keep doing that if she wants.
Korumaya çalıştığı suç ortağı o kız olmalı.
- Dale didn't tell me she'd met you.
- Dale tanıştığınızı söylemedi.
- He didn't steal me! - I tell you, she's mine!
- Söylüyorum size, o benim!
- Well, didn't she tell you that I...
- Sana söylemedi mi?
You didn't even tell me she was young.
Bana onun genç olduğunu bile söylemedin.
You didn't even tell me she had blue eyes. And deep blue eyes at that.!
Bana onun mavi gözlü olduğunu bile söylemedin, hemde koyu mavi.!
I'm rather glad she didn't tell you, for it's good news.
İyi haberlari size benden önce anlatmamasına sevindim.
Danny didn't tell you, did she?
Danny size söylemedi, değil mi?
She didn't tell you what it is?
Ne oldugunu söylemedi mi?
Ha-ha-ha. - Or didn't Lucy tell you she was going?
Yoksa Lucy gideceğini sana söylemedi mi?
Why didn't you tell your secretary to get things right before she ran off?
Niye sekreterinize işleri halletmesini söylemediniz?
- She didn't tell you to hang yourself.
- Kendini as dese asacak mısın?
Didn't she tell you?
Sana söylemedi mi?
Why didn't you tell me she had talent, besides being exciting, beautiful...
Yeteneği olduğunu neden söylemedin, heyecan verici olduğunu, muhteşem...
Didn't she tell you not to feel badly?
Kendini kötüce hissetmemeni söylemedi mi?
What she didn't tell you was that she goaded me into doing it.
Ama beni azmettirenin kendisi olduğunu söylememiş.
Yeah, but you didn't tell me she was, uh -
Evet ama bana onun...
You didn't tell me she had a gun and knew how to use it.
Bana bir silahi oldugunu ve kullanabildigini söylemedin.
Didn't she tell you she's had rheumatic fever?
Size ateşli romatizma geçirdiğini söyledi mi?
You mean, she didn't tell you about that either?
Yani onu da mı anIatmadı sana?
How do you know she didn't tell Bannion anything?
Bannion'a bir şey söylemediğini nereden biliyorsun?
And she didn't tell you?
O size söylemedi mi?
She didn't tell you about that, I bet.
Bahse girerim o şarkıdan size bahsetmemiştir.
You didn't tell her to go crazy and do what she did.
Ona delirmesini ve yaptığı şeyi yapmasını sen söylemedin ki.
You won't tell Aron that she didn't die?
Onun ölmediğini Aron'a söylemezsin, değil mi?
- Didn't I tell you she was beautiful?
- Güzel dememiş miydim?
- Didn't she tell you?
Size anlatmadı mı?
Then why didn't you tell this to Miss Fern when she questioned you?
O halde bunu neden Bayan Fern'e söylemedin?
If you didn't tell her, then why was she around here snooping'?
Ona sen anlatmadıysan burada gizli gizli ne yapıyordu?
She did what? Didn't she tell you about it?
Size anlatmadı mı?
Didn't your aunt ever tell you she was receiving this sort of thing?
Teyzen hiç bu türden şeyler aldığını sana hiç söylemedi mi?
Hey. You didn't tell me she was staying for dinner.
Yemeğe kalacağını söylemedin.
Why didn't you tell me she had fainted?
Bana bayıldığını niçin söylemedin?
Didn't she ever tell you about all those lickings she got for things she didn't do?
Yapmadığı şeyler için yediği dayaklardan hiç söz etmedi mi?
Didn't she tell you about it?
Karın sana bundan söz etmedi mi?
She asked me not to tell you because she didn't want you to worry about her.
Size söylememi istedi çünkü sizin onu merak etmemenizi istiyordu.
She didn't tell you because she didn't want you to wear her out of her sense of duty.
Sana söylemedi çünkü onu görev gibi kabullenmeni istemedi.
You didn't tell me she was put together like that.
Bu kadar güzel olduğunu söylememiştin.
- She didn't tell you?
- Sana anlatmadı mı?
Didn't she tell you I wanted to be your friend too?
Sana benim de senin arkadaşın olmak istediğimi söylemedi mi?
You didn't tell her she'd be going...
Gideceğini söylemedin.
You didn't tell her she'd be going home soon.
Yakında evine döneceğini söylemedin.
- Didn't I tell you she was great? - She hasn't said anything yet.
- Onun harika olduğunu söylemedim mi?
But she didn't have to tell you about that, now did she?
Ayrıca bu sırrı sana söylemek zorunda değildi, öyle değil mi?
Did she? She didn't have to tell you at all.
Sana bunların hiç birini söylemek zorunda değildi.
What the fool didn't tell you is that she'll be sold to the King of Meknes.
- Ne aptal, söyleyemedi O Meknes Kralına satılacak.
Why didn't you tell me she had eight kids?
8 çocuğu olduğunu neden söylemedin?
- After the cow, didn't she tell you?
- İneğin arkasından. Karın söylemedi mi?
Didn't she tell you?
O bayan sana söylemiyor mu?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]