So innocent traducir turco
1,000 traducción paralela
I don't believe he was nearly so innocent in Paris as you seem to think.
Paris'te senin sandığın kadar uslu durduğunu hiç sanmıyorum.
It can be forgiven because you're so innocent and you think that everyone is as innocent and honest as you ... just because you are the successor
Bu kadar masum olduğum ve herkesi böyle sandığın için ve babanın vârisi olduğunun için bu yaptığın affedilebilir.
It all seemed so natural and so innocent.
Çok doğal ve masum görünüyordu.
The lamb looks so innocent but it has two men under its paws.
Kuzu çok masum duruyor ancak ayaklarının altında iki insan var.
Oh Charlie, you're so innocent.
Charlie, çok masumsun.
You act so innocent. God knows what you're up to.
Masumu oyna, ama kim bilebilir ki?
That's why you are so innocent.
Senin bu kadar masum olmanın sebebi bu işte.
Antonio is so innocent, a good and simple man.
Antonio saf basit ve iyi bir adamdır.
"He looked so innocent"
"Öylesine masum görünüyordu ki."
So innocent. Ha ha.
Çok masumsun!
Don't act so innocent. I know you. You're a pushover for those kids.
- O çocuklara kolay yemsin sen.
But everything we do seems so innocent and simple.
Ama yaptığımız her şey çok masum ve basit görünüyor.
She looked so innocent.
O çok masum görünüyordu.
Tell me something, you seem so innocent, like a little girl, good and not sly.
Baksana, çok masum göründün bana küçük bir kız gibisin adeta.
I was so innocent.
Çok saftım.
You're so innocent
Çok safsın.
Don't act so innocent!
Masum rolü yapma!
Yet the child was this girl kneeling, who looked so innocent and who could cause so much harm.
Hatta dizleri üzerinde emekleyen bir çocukken bile derin baktığı için kimse ile göz göze gelmiyordu.
Still, he looked so innocent.
Ama inkar ederken çok samimi gibiydi.
See my so innocent legs.
Masum bacaklarıma bak.
Carole is like a rose petal. She's so innocent.
Carol, bir gül yaprağı gibi öyle masum ki.
It was so innocent.
Bu hiç de masumca değil.
Both the men who were so brutally murdered were innocent civilians, not only that, but intellectuals trusted by those around them.
Vahşice katledilen adamların ikisi de... Masum sivillerdi. Sırf bu da değil, insanların güvendiği entelektüeller de.
The Princess Sorokina is so young and innocent.
Prenses Sorokina genç ve masum.
If you admit your crime now I'll stage it so that your confession will come as a complete surprise. One of those last minute affairs to clear an innocent man.
Eğer suçunuzu şimdi itiraf ederseniz itirafınızı, suçsuz bir adamı temize çıkarmak için yaptığınız şu son dakika olaylarından biri olarak ayarlayacağım.
If you're so sure she is innocent you must know the real murderer.
Masumiyetinden bu kadar eminsen gerçek katili biliyor olmalısın.
So you figured you'd risk your own neck to save the life of a poor, innocent old darky.
Masum, yaşlı bir zencinin hayatı için kendi boynunu riske atmaya karar verdin.
So if I confess, would you believe me innocent?
Eğer ben itiraf etsem, masum olduğuma inanır mıydın?
I know Scott's innocent. So do I.
- Scott'un masum olduğunu biliyorum.
She's charming and innocent - transparently so.
Son derece büyüleyici, ve masumane.
"Leave as swiftly as you are able... "... but not so swiftly that you would appear less innocent.
Olabildiğince çabuk kaç buradan ama çok da aceleci olup suçlu gibi görünme.
I've dealt with so many suspects who were innocent...
Aslında masum olan birçok şüpheliyle karşılaştım...
Know that it was he in the times past which held you so under fortune, which you thought had been our innocent self.
Bugüne kadar oydu yükselmenize engel olan. Oysa siz haksız yere... benden biliyordunuz bunu.
So much so that you would rather destroy a friendship... between two innocent children?
O kadar ki, iki masum çocuk arasındaki arkadaşlığı yok edeceksin.
Oh, yes, so innocent.
Evet, çok masum!
So let's not play innocent and simply close our eyes to the matter.
Öyleyse masum rolüne girmeyelim ve bu meseleden uzak duralım.
So, Richie remains innocent.
Bu da Richie'yi masum kılıyor.
So you think she is innocent?
Onun, masum olduğunu mu düşünüyorsunuz?
- So basically I have to stay because I'm innocent?
Yani masum olduğum halde, yine hapiste mi kalacağım?
No other animal has descended so in scale from the first innocent falling of the world.
İnsan cennetten kovulduğundan beri hiçbir hayvan bu kadar düşmedi.
Put on that innocent look you do so well and go to the desk and get the key to 796.
Hani şu her zamanki masum halini takınıp resepsiyondan odanın anahtarını istesene.
So you don't have to play innocent with me.
Yani bana masum rolü yapmana gerek yok.
So I maintain that there is only one possible conclusion to be reached, that Chris Hubble violated and murdered Lucy Dabney, and First Sergeant Rutledge is innocent of the crimes.
Bu nedenle benim vardığım tek mantıklı çıkarım, Chris Hubble, Lucy Dabney'e vahşice saldırmış ve öldürmüştür, Ve Kıdemli Çavuş Rutledge bu suçlardan dolayı masumdur.
All his gifts, his so-called generosity, were merely bribes to debauch another innocent.
Tüm o yeteneği, sözde kibarlığı bir başka masum kadının daha ırzına geçmek için araçlar sadece.
Evidence so obviously circumstantial prejudiced and contrived making one innocent man a scapegoat.
Deliller, masum bir adamı günah keçisi yapmak için önyargılarla bir yolunu bularak duruma uydurulmuş.
Why are you so certain that he's innocent?
Onun masum olduğundan nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?
So sweet and innocent!
Çok tatlı ve masumdu!
If what you say is so, then an innocent man's life may be at stake.
Dediğiniz doğruysa masum bir adamın hayatı tehlikede.
I've already heard from Senpachi here... all about the little trap you contrived... so that the innocent Shimazo would be condemned to die.
Yaptığın bütün küçük tuzakları..... Senpachi'den öğrendim... Ve Shimazu gibi masum bir adamı nasıl ölüm döşeğinde bıraktığını.
Mr. Ben M'Hidi, isn't it cowardly to use your women's baskets to carry bombs, which have taken so many innocent lives?
Bay Ben M'Hidi, Masum kurbanlara saldırmak için bombaları taşımakta kadınların sepetlerini kullanmak alçakça değil mi?
You're all so innocent.
O kadar masumsunuz ki.