Sometimes they don't traducir turco

They catch up with them, and sometimes they don't.

Bazı zamanlar onların temposunu yakalıyorlar, bazı zamansa bunu yapmaları mümkün olmuyor.

Women do strange things sometimes, don't they, George?

Kadınlar kimi zaman tuhaf şeyler yapıyorlar, değil mi George?

People say things they don't mean sometimes at night.

Bazen insanlar geceleri boş sözler söylerler.

Sometimes they're not completely covered, but they don't freeze.

Bazen tamamen örtünmüş olmuyorlar, ama donacak kadar da değil.

Wishes sometimes seem to come true, don't they?

Dilekler bazen gerçek olur, değil mi?

Sometimes you make plans, sometimes they don't work out.

Bazen yaptığın planlar işe yaramıyor.

Sometimes they don't get in at all.

Bazen hiç gelmiyorlar.

Men have to do strange things sometimes that they don't like to tell their wives about.

Erkekler bazen karılarına söylemek istemeyecekleri garip şeyler yapmak zorunda kalabilirler.

''Sometimes, I even feel they don't exist! '

"Bazen var olmadıklarını bile hissediyorum!" diyor.

Sometimes they have to, sometimes they don't.

Bazen buna gerek vardır, bazense yoktur.

But it's so funny, though, sometimes you'd never believe it, they call me Katharine, I don't even know it's my own name, I forget to answer.

Bazen bana Katharine derler, üzerime alınmam!

Sometimes, they don't think clearly, but you got good children.

Bazen kafaları karışıyor ama senin çocukların iyi.

Things work out awful funny sometimes, don't they?

Kötü olaylar bazen eğlenceli hâle dönüşebiliyor, değil mi? Evet, öyle oluyor.

Sometimes they take risks, don't they?

Bazen risk alırlar, değil mi?

Oh, they walk by me real slow sometimes and stare but they don't do anything.

Bazen bana baka baka yavaşça yanımdan geçerler ama bir şey yapmazlar.

Clients of yours sometimes give you money to buy pictures, don't they?

Müşterilerin tablo alman için bazen para vermiyorlar mı?

Symptoms clear up so quickly, sometimes old people don't realize they've had them.

Belirtiler o kadar çabuk kaybolur ki, felç geçirdiklerinin farkına varmazlar.

Sometimes they don't ask.

Bazen de sormazlar.

They ask you for dates and sometimes you go, but you mostly don't because all they're trying to do is get in your pants, whether you want them to or not.

Randevu koparmaya çalışırlar, bazen evet dersin, genelde hayır. Çünkü akılları fikirleri, sen iste veya isteme, donunu indirmektedir.

Just pushing'a little extra sometimes so as they don't end up... with their chins in their hands for the rest of their lives.

Arada bir, biraz ek iş yapıp, nasıl geçineceğiz diye ömür boyu elleri çenelerinde düşünüp durmak istemiyorlar.

Sometimes I see things get left out and they don't fit.

Bazen bazı şeyler yerine oturmuyor.

They die sometimes, but they don't go broke.

Bazan ölürler, ama parasız kalmazlar.

So, sometimes, they don't fly.

Ve bazen uçmayı beceremezler.

It's the reality of things sometimes they don't always work out exactly as they are planned, so...

Başımıza ne gelir belli değil planlarımız her zaman istediğimiz gibi gerçekleşmiyor...

Sometimes people have to do things they don't like.

Bazen insanlar istemedikleri şeyler yapmak zorunda kalırlar.

Hey, they sound a lot like babies cryin'sometimes, don't they?

Hey, bazen bebek ağlaması gibi ses çıkarıyorlar, değil mi?

Sometimes they change, and sometimes they don't.

Ama her zaman değil, kimi zaman da değişmez.

Sometimes they don't add up to the truth.

Hakikati ortaya çıkarmaya bazen yetmez.

Sometimes they bite ; sometimes they don't.

Kimi zaman yemi yutarlar ; kimi zaman yutmazlar.

Sometimes they don't understand.

Bazen anlamıyorlar.

Sometimes they don't work.

Bazen çalışmazlar.

And sometimes people say things they don't mean.

Bazen insan istemediği şeyleri söyleyebilir.

They're okay. Sometimes they don't know what I'm talking about.

Aslında iyidirler ama bazen dediklerimden bir şey anlamıyorlar.

Sometimes people don't know they make noise.

Bazen insanlar çıkardıkları sesin farkına varmazlar. Şimdi deneyelim.

Sometimes they don't buy what I believe.

Bazen bana inanmıyorlar.

Sometimes even college boys don't learn their lesson... until they had their chops busted a few times, do they?

Bazen üniversiteli çocuklar bile birkaç kez haddini bildirmedikçe derslerini almayabilirler, değil mi?

Sometimes those rituals involve animal sacrifice, don't they?

Bazen bu ayinler hayvan kurban etmeyi de kapsıyor, değil mi?

- It's too incredible. Lewis, I know you, and I know that sometimes you're so eager to be liked that you don't take the time to see people for who they really are.

Lewis, bazen o kadar fazla sevilmek istiyorsun ki insanların gerçekte nasıl olduğunu anlamıyorsun.

Sometimes they do, sometimes they don't.

Bazen evet, bazen hayır.

You know, I just don't know when they occur but when I start these personalities sometimes it's like I'm kind of having nightmares.

Zamanını bilemiyorum ama bu kişilikler başlayınca bazen kabus görüyorum. Tuhaf bir durum.

Cos I think that people die sometimes when they don't wanna live no more.

Çünkü insanların yaşamak istemedikleri için öldüğünü düşünürüm.

Sometimes when they're finished, the people don't send me the check, so I keep'em.

Bazan resim bittiğinde parasını göndermezler, böylece bende kalır bazıları.

Sometimes people won't go in a place if they don't see anyone else in there.

Bazen insanlar içeride kimse olmadığını gördükleri bir yere girmezler.

They have a directory but the problem with it is, even if you figure out where you are and where you wanna go you still don't really know, sometimes, which way to walk because it's an upright map.

Küçük haritaları vardır ama onunla ilgili problem de, nerede olduğunuzu çözseniz de ve nereye gitmek istediğinizi hala hangi yolu kullanacağınızı tam olarak bilememeniz çünkü harita duvarda asılıdır.

Sometimes they don't feel it at first, that sense of needing the Lord.

Bazen ilk başta hissetmiyorlar, o Tanrı'ya duyulan ihtiyaç hissini.

Sometimes they don't laugh.

Seyirciler bazen gülmüyor!

And sometimes they don't, dear.

Bazen birleşirler bazen birleşmezler.

Sometimes they don't even know their own name.

Bazen ismini bilmeyenler bile oluyor.

I don't ride them, but they do sometimes get in the way of my limousine.

Bindiğimden değil, ama bazen limuzinimin yoluna çıkıyorlar.

Well, sometimes they don't give a number...

Bazen numara vermezler.

- and sometimes they don't have a phone. - Yep, yep

Ve bazen telefonları yoktur.