South africa traducir turco
892 traducción paralela
South Africa.
Güney Afrika.
And that wasn't the only evidence that South America and South Africa had once been joined.
Ve bu, Güney Amerika'yla Güney Afrika'nın bir zamanlar birleşik olduğunun tek kanıtı değildi.
Locked up in the rocks of South Africa is evidence that this strange world has existed for billions of years.
Güney Afrika'nın kayalarına hapsolmuş halde bu tuhaf dünyanın milyarlarca yıldır varolduğunu kanıtlıyorlar.
But the search for a place where rocks might yield a more detailed picture of the young planet took geologists to the other side of the globe, to the Barberton Mountain Land, in South Africa, field area of Maarten de Wit.
Ancak, kayaların genç gezegenin daha detaylı bir resmini verebileceği bir yeri arayış jeologları, gezegenin diğer ucuna ; Güney Afrika'daki Barberton Dağlık Bölgesine Maarten de Wi in saha alanına götürdü.
Officers and men losing their lives in South Africa, while young officers are roaring about public places like drunkards.
Siz genç subaylar ayyaşlar gibi halka açık mekânlarda nâralar atarken diğer subaylar ve askerler Güney Afrika'da hayatlarını kaybediyor.
- South Africa. Jordaan Siding.
- Güney Afrika, Jordaan hattı.
They're spreading propaganda all over Europe that we're killing women and children in South Africa, starving them in camps, shooting mothers, burning babies.
Avrupa'nın her tarafına, Güney Afrika'da kadınları ve çocukları katlettiğimizi onları toplama kamplarında açlığa terk ettiğimizi anneleri öldürüp bebeklerini yaktığımız yalanını yayıyorlar.
He is collecting material about our campaign in South Africa to counter German propaganda.
Efendim, aslında Bay Conan Doyle, Alman propagandasına cevap vermek için Güney Afrika'daki mücadelemiz için bilgi topluyor.
He made South Africa too hot for himself and skipped.
Güney Afrika'yı karıştırdı ve kaçtı.
- Did you learn that in South Africa?
- Bunu Güney Afrika'da mı öğrendiniz, Bay Candy?
- Just returned from South Africa.
- Evet, Güney Afrika'dan yeni döndü.
Theo has heard that you took part in the South Africa campaign.
Theo, Boer savaşına sizin de katıldığınızı duymuş.
I have 18 rooms here, a bone-idle staff eating their heads off, and when you come home from South Africa, - you go straight to your club. - I know, it's awful.
Burada 18 oda var ve sen Güney Afrika'dan gelip doğruca kulübüne giderken, benim tembel elemanlarım birbirlerinin başının etini yiyorlar.
What part of South Africa do you come from?
Sen Güney Afrika'nın neresindensin?
- South Africa too.
- Güney Afrika da keza.
South Africa has always wanted Madagascar and its wealth, its minerals, and other riches.
Güney Afrika da, daima Madagaskar'ı ve onun zenginliklerini, minerallerini ve diğer varlıklarını isteyegelmişti.
What about those 21 poor natives in South Africa?
Güney Afrika'daki o masum 21 zavallı yerli ne oldu?
The king, queen and two princesses returning from South Africa.
Kral, kraliçe ve iki prenses Güney Afrika'dan dönüyor.
In Australia. It was South Africa for me.
Ben, Güney Afrika'daydım.
You were born in South Africa. The 17th of September, wasn't it?
17 Eylül'de Güney Afrika'da doğdunuz.
I imagine if he ever found out, he'd get us a booking someplace in South Africa just to get me away from you.
Düşünüyorumda, eğer öğrenirse beni senden uzaklaştırmak için Güney Afrika'ya bir bilet alır ve gönderir.
Would you forget about me in South Africa?
Güney Afrika'da beni unutur musun?
But there is none more remote than Mount Kenna observatory in this part of south Africa.
Ancak Güney Afrika'nın bu bölümünde yer alan... Mount Kenna Gözlem Evi kadar hiçbiri daha uzağa kurulu değildir.
I control the second largest mine in South Africa.
Evet, Güney Afrika'nın en büyük 2. elmas madeni benim.
He was telling me about South Africa.
Bana Güney Afrika'yı anlatıyordu.
He was all set to go to South Africa as a mining engineer when the project blew up. "
"Güney Afrika'da maden mühendisi olacaktı ama proje iptal oldu."
"He was all set to go to South Africa as a mining engineer when the project blew up."
"Güney Afrika'da maden mühendisi olacaktı ama proje iptal oldu."
But how can you be so certain that someone took one of the bishop's spiders... and deliberately placed it in Sir Henry's room... that it wasn't in his luggage from South Africa?
Ancak, birisinin piskoposun örümceklerinden birini aldığını ve kasti olarak Sör Henry'nin odasına koyduğunu ve Güney Afrika'dan gelen bavulundan çıkmadığını nasıl anladın?
There are no tarantulas in South Africa.
Güney Afrika'da tarantula olmaz.
There's a war on in South Africa.
Güney Afrika'da savaş var.
South Africa.
Güney Afrika'da.
We're both leaving tonight for South Africa on the 6 : 45 plane to Johannesburg.
Bu akşam ikimiz Güney Afrika'ya gidecekmişiz. 6 : 45 uçağıyla Johannesburg'a.
Nicer than the Congo, Rhodesia, Somalia, South Africa.
Kongo'dan, Rodezya'dan Somali'den veya Güney Afrika'dan daha güzeldir.
The two Boer Republics became part of South Africa.
İki Boer Cumhuriyeti, Güney Afrika Birliği'nin parçası oldular.
Are you from South Africa, Sir?
Siz Güney Afrikalı mısınız?
A South African is a native of South Africa, regardless of color.
Güney Afrikalı, rengi ne olursa olsun Güney Afrika'da doğandır.
They must see its French, English, South African manifestations and be just as ready to confront it throughout all of Africa.
Fransa, İngiltere ve Güney Afrika'nın bilinçli ve istemli dahiliyetleri yüzünden bu belaya meydan okunmalıdır hemen, ne zamanki bu bela Afrika'yı terk edene dek.
- Wallace is living in South Africa.
- Wallace, Güney Afrika'da yaşıyormuş.
South Africa Ground Station reports no response on boosted destruct signal.
Güney Afrika yer istasyonu güçlendirilmiş sinyale cevap vermiyor.
WHAT WITH ALL OF THEM EMIGRATING TO SOUTH AFRICA.
Hepsi Güney Afrika'ya göç ediyor.
NOW, SOUTH AFRICA YOU'VE GOT YOUR CAT-O-NINE TAILS YOU'VE GOT FOUR DEATH SENTENCES A WEEK
Güney Afrika'da dokuz başlı kırbaç var haftada dört idam cezası var.
In South Africa, a black woman can work as a maid, a farm hand or in a factory : she's the cheapest labor available.
"Güney Afrika'da, siyahi bir kadın, hizmetçi olarak çiftlik işçisi olarak ya da bir fabrikada çalışabilir : halihazırda en ucuz iş gücüdür."
Most working women... in South Africa and England too... are non-specialized workers or maids.
"Güney Afrika ve İngiltere'de çalışan pek çok kadın da vasıfsız işçi ya da hizmetçidir."
Star of South Africa.
Güney Afrika Yıldızı.
Eighty per cent of the world's diamonds come from mines in South Africa.
Dünyadaki elmasın yüzde sekseni Güney Afrika'daki ocaklardan çıkar.
That if you look at the coast of Africa here and compare it with the coast of South America about 7,000 kilometres in that direction, there's a surprisingly good fit.
... eğer buradaki Afrika sahiline bakar ve bunu şu yönde yaklaşık 7.000 km uzaklıktaki Güney Amerika sahiliyle kıyaslarsanız, birbirilerini şaşırtıcı biçimde tamamladıklarını görürsünüz.
The ridge system runs down the middle of the Atlantic Basin between Africa and Europe and North America and South America.
Sıradağ sistemi, Atlantik Çanağı'nın ortalarından aşağıya Afrika ve Avrupa'nın, Kuzey Amerika ve Güney Amerika'nın arasına iniyor.
England to Cape Horn, Africa, New Zealand Van Diemen's Land and the great South Seas.
İngiltere, Horn Burnu, Afrika Yeni Zelanda ve Güney Denizleri.
South, past the unseen sprawl of Africa... until we rounded the Cape of Storms and steered a bold course east and northeast... for the Indian Ocean and beyond.
Fırtına Burnunun etrafından dolaşana kadar, keşfedilmemiş boylu boyunca uzanan Afrika'nın yanından güneye indik. Sonra çetin bir güzergah olan doğuya, kuzeydoğuya doğru Hint Okyanusuna ve ötesine ilerledik.
Whole continents were wiped out - Asia, Africa, South America.
Tüm kıtalar haritadan silindi : Asya, Afrika, Güney Amerika.
The Chinese can simply hold out this little, magic gem... - and undeveloped countries — Asia, Africa, South America — 90 % starving, 90 % peasant — will crawl all the way to Peking to get it.
Çinliler bu ufak, büyülü mücevheri uzatınca Asya, Afrika, Güney Amerika'daki geri kalmış ülkeler... % 90'nı kıtlık çekiyor, % 90'nı köylüdür bunu almak için Pekin'e kadar sürünerek giderler.
africa 216
african 122
south 263
south park 30
southern 27
southwest 42
southland 24
southeast 42
southjet 16
south beach 18
african 122
south 263
south park 30
southern 27
southwest 42
southland 24
southeast 42
southjet 16
south beach 18