Spectrum traducir turco
836 traducción paralela
- Fraunhofer from the spectrum.
- Tayfadan Fraunhofer.
Doctor Waldman, I learnt a great deal from you at the university about the violet ray, the ultraviolet ray, which you said was the highest colour in the spectrum.
Dr. Waldman, üniversitede, sizden mor ışınlara, mor ötesi ışınlara dair bir şey öğrenmiştim. Spektrumdaki en yüksek renkler olduğunu söylemiştiniz.
Evidently there's a shift in their spectrum.
Spektrumlarında değişme olduğu belli.
It doesn't show up in the spectrum at any rate.
Hiç bir dalga boyunda gözükmüyor.
And my palette is methodically prepared in the order of the spectrum.
Ve paletim spektruma göre metodsal bir şekilde hazırlandı.
- Did you record the spectrum?
- Spektruma kaydettiniz mi?
This rainbow pattern is called a spectrum.
Bu gökkuşağı desenine, tayf denir.
Here we see the spectrum running from violet, blue, green, yellow, orange, to red.
Burada, tayfın mordan, maviye, yeşile, sarıya turuncuya ve kırmızıya geçişini görüyoruz.
Since we see these colors, we call this the spectrum of visible light.
Bu renkleri görebildiğimizden, buna görünür ışık tayfı diyoruz.
Now, a spectrum can be used in a simple and elegant way to determine the chemical composition of the atmosphere of a planet or star.
Bir tayf, öylesine basit ve zarif bir yöntemle kullanılabilir ki bir gezegen ya da yıldızın kimyasal bileşimi tespit edilebilir.
And those absorbed or missing frequencies appear as black lines in the spectrum of the light we receive from the planet or star.
Ve bu soğurulan ya da kayıp frekanslar gezegen ya da yıldızdan gelen ışık tayfında siyah çizgiler olarak belirir.
Our eyes can't see in the near infrared part of the spectrum.
Gözlerimiz, tayfın yakın kızılötesi kısmını göremez.
The first hint of the true situation on Venus came not from the visible, ultraviolet or infrared part of the spectrum but from over here in the radio region.
Venüs'le ilgili işe yarar ilk ipucu tayfın görünür, morötesi veya kızılötesi kısmından değil buradan, radyo dalgaları kısmından geldi.
Radiation from the short end of the spectrum increasing.
Yükselen spektrumun minimum düzeyinden radyasyon. Durun.
I threw the total spectrum of light at the creature. It wasn't necessary.
Yaratığa tam güçte ışık tayfı uyguladım, gerekli değildi.
Harmonics upward along entire spectrum.
Tüm dalga kuşağı boyunca armoni yükseliyor.
They all had full-spectrum immunizations before boarding.
Tam kapsamlı aşı oldular.
Tonight, Spectrum looks at one of the major problems - in the world today- -
SPEKTRUM Bu akşam Spektrum'da dünyadaki önemli bir sorun var.
Tonight's Spectrum examines the whole question - of frothing and falling, coughing and calling, screaming and bawling, walling and stalling, galling and mauling, palling and hauling, trawling and squalling and zalling. Zalling?
Bu akşam, Spektrum'da köpürme düşme öksürme aksırma, bağırma çağırma azdırma kızdırma ve "zallama" var.
A true peace rally should cover the entire spectrum from extreme right to extreme left.
Bir barış mitinginde aşırı sağdan, aşırı sola kadar tüm renkler bulunmalı.
The whole spectrum of technology has been employed in Delos for the vacationer's pleasure.
Bu teknoloji yelpazesi gezginlerin zevki için Delos tarafından kuruldu.
Discover any new hereditary diseases that may have emerged which might result in broadening our immunisation spectrum.
Bağışıklık sınırımızı arttırabilecek kalıtsal hastalıklar ortaya çıkmışsa bulmak.
Sir, the Tricon Delta 214 is a total spectrum retrieval system.
" müridin olarak hizmet etmek, iyi işler yapmak suretiyle
There's a good game at the Spectrum tonight.
Bu gece Spectrum'da iyi bir maç var.
... Bicentennial fight with Mac Lee Green here in Philadelphia at the fabulous Spectrum. Larry.
.. Philadelphia'da muhteşem Spectrum'da Mac Lee Green ile berabersiniz.
His lips are his brushes, and his tongue, the colors of the spectrum.
Dudakları fırça, dili de renk spektrumudur.
This fight will be held in the Philadelphia Spectrum,'cause I want this man's hometown to see this.
Philadelphia Spectrum'da olacak onun şehrinin görmesini istiyorum.
Rocky, what do you think about the fight taking place in the Spectrum?
Rocky, Specturum'daki dövüş hakkında ne düşünüyorsun?
Well, it's only about 10 minutes from my house, the Spectrum.
Şey, çünkü evimden sadece 10 dakika uzakta.
Good evening, ladies and gentlemen, this is Bill Baldwin speaking to you from the magnificent Spectrum here in Philadelphia, the site of Superfight II, with Rocky Balboa, the challenger, and of course Apollo Creed, the world champion.
İyi geceler. Bill Baldwin sizlerle. Philadelphia Spectrum'da, Süper Dövüş 2'nin olacağı yerde.
Rocky Balboa, and the folks here at the Spectrum are beginning to chant his name.
Rocky Balboa. Spectrum'daki seyirciler ismini haykırmaya başlıyor.
By the sound of the crowd, the champion is just now coming into the Spectrum.
Kalabalığın ıslıklarına bakılırsa, şampiyon Spectrum'a geliyor.
Good evening, ladies and gentlemen, and welcome to the Philadelphia Spectrum!
İyi akşamlar, bayanlar, baylar! Philadelphia Spectrum'a hoş geldiniz!
He named the displays of colors a "spectrum" from the Latin for "phantom" or "apparition."
Renklerin görüntülerine Latince'de "fantom" veya "hayalet" anlamına gelen "tayf" ismini verdi.
The thermometer that Herschel placed outside the spectrum was his control.
Herschel'in tayfın dışına yerleştirdiği termometre onun kontrolüydü.
Herschel was the first to detect this unseen presence lurking just below the red end of the spectrum.
Herschel, tayfın kırmızı ucunun hemen altında gizlenen bu görünmez oluşumu fark eden ilk kişiydi.
How, he wondered, could he get a better look at the spectrum that a prism produced?
Prizmadan çıkan tayfı daha iyi nasıl görebileceğini merak ediyordu.
Those black vertical lines in Fraunhofer's spectrum?
Fraunhofer'in tayfındaki o dikey siyah çizgiler?
If you look at sunlight through a prism, you'll see its spectrum.
Güneş ışığına bir prizmadan baktığınızda onun tayfını görürsünüz.
When you magnify the spectrum with a telescope, as Joseph Fraunhofer did, you raise the curtain on the electron dance within the atom.
Joseph Fraunhofer'in yaptığı gibi tayfı bir teleskop ile büyüttüğünüzde atomun içerisindeki elektron dansının perdesini aralamış olursunuz.
That leaves a dark gap or black vertical line in the spectrum.
Bu da tayfta koyu bir boşluk veya siyah, yatay bir çizgi oluşturur.
Show me the spectrum of anything, whether here on Earth or from a distant star, and I'll tell you what it's made of.
İster bizim gezegenimizde, ister uzak bir yıldızda bulunan herhangi bir şeyin tayfını bana gösterin size onun nelerden oluştuğunu söyleyeyim.
Every chemical element has a specific signature in the spectrum.
Bütün kimyasal elementlerin ışık tayfı üzerinde benzersiz bir imzası vardır.
A much more sensitive program covering almost the entire accessible radio spectrum is to be mustered by NASA.
Bundan çok daha hassas bir program,... neredeyse bütün radyo dalgalarını kapsayacak içerikle NASA tarafından geliştiriliyor.
He needs broad spectrum coverage.
Sürekli takibe alınması lazım.
Will, give us an RF spectrum scan on four-Charlie.
Will, bize dört-Charlie'den RF spektrumu ver.
Well, yes, I guess the dark side of the spectrum is a brain tumor.
Evet. Tabii sorunun beyin tümöründen kaynaklanması gibi bir ihtimal de var.
When light passes through a prism, there's a spectrum, and the color that's most curved is blue!
Işık bir prizmadan geçerken, renk tayfı oluşur ve en çok bükülen renk mavidir.
Is a remarkable piece of bio-electronic engineering by which I see much of the EM spectrum ranging from heat and infrared through radio waves, et cetera, and forgive me if I've said and listened to this a thousand times.
Bio-elektronik mühendisliğinin etkileyici bir eseri... bu sayede, EM dalgaboyunun çoğunu... sıcaklıktan infrarede, ve radyo dalgalarından vesaireye kadar, ve lütfen bunu binlerce kez söyleyip, dinlediyseniz de özür dilerim...
What does the red spectrum tell us about quasars?
kırmızı tayf bize gök cisimleri hakkında ne anlatır?
Tonight Spectrum looks at the whole question of "what is no?"
Bu akşam Spektrum'da yok var.