Stand right there traducir turco
241 traducción paralela
Stand right there, Jo Yongho!
Derhal durun orada.
Stand right there.
Böylece dur.
Hammersteins used to stand right there, where the Realto is now.
Hammerstein tam şurada şimdi Rialto'nun olduğu yerdeydi.
Stand right there.
Tam orada dikil.
You stand right there and watch them
Orada dikilip seyrediyorsun.
You stand right there.
Orada dur.
Stand right there, Mr. Kruse.
Olduğunuz yerde kalın Bay Kruse.
Stand right there.
Orada dur.
Just stand right there...
Durun bakalım...
You're gonna stand right there...
Burada duracakın...
Now you just stand right there.
Orada dur.
Stand right there!
Tam orada dur.
Now, just stand right there.
Şimdi tam burada dur.
Just stand right there.
Sakın kıpırdama.
You stand right there!
Sen olduğun yerde kal!
I want you to stand right there.
Tam orada durmanı istiyorum.
Stand right there!
Olduğun yerde kal!
Stand right there, where I can see you.
Seni görebileceğim bir yerde dur.
You stand right there.
Tam orada dur.
Stand right there.
Orada dur. Tamam.
Just stand right over there.
Yalnızca şurada dur.
All right, stand over there.
Ayağını üstüne dikil.
There's a taxi stand right around the corner.
Caddenin köşesinde bir taksi durağı var.
We're gonna make a stand right here and fight until there's not a man of us left.
Dayanmaya çalışacağız ve son adamımız ölünceye kadar savaşacağız.
All right now : stand over there, please.
Pekâlâ şimdi orada durun, lütfen.
Now, Larry, you stay right there and stand still.
Şimdi, Larry, orada dur ve sakın kıpırdama.
Now, just stand there. That's right.
Şimdi, burada dur.
All right, just stand there and get shot full of holes, for all I care.
Pekala, orada dur o zaman. Delik deşik ol da gör gününü.
There are plenty of us up on the Hill who stand right alongside of you.
tüm güçleriyle sizi destekleyecek olan bir sürü senatör var Washington'da.
Is it right for the court to sit there, while the poor accused have to stand?
Zavallı sanıklar ayakta dikilmek zorundayken, orada oturuyor olmak doğru mudur acaba?
Certain well-known personalities used to stand right up there.
Bazı malum şahsiyetler tam şurada otururlardı.
Fran... there comes a time in every man's life when he has got to stand up and be counted, and my time is right now.
Fran... her adamın hayatında sayılması gereken bir zaman vardır, ve şimdi benim zamanım geldi.
Stand right there.
Şöyle geçin.
Will you stand where I can see you? Right there.
Seni görebileceğim bir yerde durur musun.
You think all you have to do is stand there in your gold-buttoned blazer... and your Old Teak aftershave lotion and - right?
Sanıyorsun ki tek yapman gereken sarı düğmeli ceketin ve yıllanmış... tıraş losyonu sürdüğün yüzünle burada dikilmek ve... değil mi?
Right, Romulus and Remus, stand over there.
Pekala Romulus ve Remus şuraya geçin.
Stand, right there.
Ayakta dur.
And the men go in there and stand right up in the urinal... like they hiding'their shit or somethin'.
İçine girip ayakta dururlar. Bir şey saklıyormuş gibi dikilirler.
Can't just stand there and wait for the ball, am I right?
Orada bekleyip durmak zor olmalı haksız mıyım
I used to stand right over there watching you.
Tam şurada durur seni seyrederdim.
You can stand there all day long if you hold the right bag.
Bir arabanın yanında tüm gün dikilebilirsin. Yeter ki doğru alışveriş torbasını taşı.
Just go stand right over there. Go ahead.
Orada durup arkadaşlarına anlat.
OK, you stand here like this, you take one of the slugs... and put it right in there where the groove is. Put your foot on the pedal down here so, like this, and then you press down.
Tamam, burada böyle duruyorsun, bu parçalardan birini alıyorsun ve tam oyucunun altına koyuyorsun ve bu sırada aşağıdaki pedala basıyorsun.
Hold it right there! SENTINEL : Stand aside, human.
- Kenara çekil, insan.
Get your ass right there, stand there and don't move!
Kaldır kıçını, orada dur ve kımıldama!
I could make a couple of women real sad right now, but if there's one thing I can't stand, it's seeing Jean cry.
Birkaç kadının üzülmesini sağlayabilirim ama dayanamayacağım tek şey Jean'in ağladığını görmek.
If the president brought up a thing right now that say, "Close all schools"... do you think any kids would be trying to go out there, stand on a picket line... and wave and get billboards... saying, "Reopen schools"?
Eğer Başkan'ın aklına birşey gelse ve... "Tüm okulları kapatın" dese... sizce hiçbir çocuk oraya gidip, tek sıra olup... el kol sallayıp, "Okulları yeniden açın" yazılı... pankartlar taşır mı?
You stand right there, okay?
TEKRAR HİSSETMEK Tam orada dur, tamam mı?
Stand by where your car was stolen and I'll be right there.
Arabanın çalındığı yerde bekle ben oraya geleceğim.
If you're going to stand there and gloat you can leave right now.
Eğer orada durup zevkle seyredeceksen hemen burayı terket.
Right before you jump off the plane you stand there with all the equipment on.
Uçaktan atlamadan hemen önce bütün ekipmanlarınla birlikte orada duruyorsun.
stand right here 22
right there 2847
therese 78
there 14012
theresa 292
there you go 7508
therefore 1419
there you are 4720
there's always hope 39
there we go 2292
right there 2847
therese 78
there 14012
theresa 292
there you go 7508
therefore 1419
there you are 4720
there's always hope 39
there we go 2292
there aren't any 65
there isn't 382
there he is 3176
there you have it 213
there's no time like the present 22
there aren't 60
there it is 2912
there is no such thing 30
there's no way 389
there's nothing to see here 35
there isn't 382
there he is 3176
there you have it 213
there's no time like the present 22
there aren't 60
there it is 2912
there is no such thing 30
there's no way 389
there's nothing to see here 35