Start there traducir turco
2,589 traducción paralela
So we start there.
Tamam, güzel.
You two start there.
Oradan başlayın.
You'll start there as an intern, hired after six months, and if you maintain the 150 % sales rate for two years, you'll be hired as the executive manager.
Altı ay sonra orada stajyer olarak işe başlayacaksınız ve iki yıl boyunca % 150 satış oranını devam ettirirseniz, Yetkili Müdür olarak işe başlayacaksınız.
I told you I liked your ugly new haircut. You can start there.
Senin iğrenç saçını beyendiğimi söylemiştim, ordan başla.
I'll start there.
Oradan başlayacağım.
Okay, start there.
Tamam, bununla başla.
A nice controlled start there.
İyi kontol edilmiş bir kalkış görüyoruz.
Start there.
Şuradan başlayın.
We'll start there.
Oradan başlayacağız.
We need to cross-reference with DMV records state by state, see if we can get a picture off a driver's license. Well, Emma was in foster care in Nevada, so let's start there. Okay.
Eyalet eyalet, ehliyet fotoğrafına ulaşabilir miyiz diye DMV kayıtlarına çapraz başvuru yapacağız.
Then let's start there.
Ozaman oradan başlayalım.
Let's start there.
İyi bakalım...
The resort will start there and end here.
Yapacağımız yer buradan başlayıp burada bitecek.
Can we just start there?
Oradan başlayabilir miyiz?
Well, if I were to start counting with a single atom representing one year, then there wouldn't be enough atoms in the entire universe to get anywhere near that number.
Her bir atomu bir yıl gibi görüp saymaya başlasaydım tüm evrende bu sayının yanına bile yaklaşacak yeterince atom olmayacaktı.
We'll start again from scratch there.
Yarın baştan başlayacağız.
Start a women's group there.
Kadınlar grubuna başladım.
So, yeah, we're gonna wanna start a round of chemo ASAP but in the meantime, is your mother there?
Yani acele kemoya başlamamız gerek ama bu arada, anneniz orada mı?
You start lining up donors, and sure, we'll be there.
Destekçileri toplamaya başla, biz de orada oluruz.
I got drunk, so I went over there, and she's so hot, dude. And I start whispering in her ear and I was like, " You're so beautiful.
Sarhoş oldum harika bi kız buldum, çok güzelsin birlikte olduğumuza inanamıyorum
Somewhere in there lurks a name. So start digging, and sorting, and pulling things out and weeding through.
İçeride bir yerde bir isim gizi o yüzden deşmeye başlayın ve sıralamaya ve bir şeyleri çekip almaya ve temizlemeye.
How about we start with you and we take it from there?
Sizinle başlayalım, eşiniz gelince onunla da konuşuruz.
Look, I'm sorry if I scared you, but there's some things you guys need to know before you start answering questions.
Bakın, eğer sizi korkuttuysam özür dilerim ama soruları cevaplamaya başlamadan önce, bilmeniz gerekenler var.
Start searching from there.
Aramaya şurdan başlayın.
Now, I know, I know, before you all start flying off the handle with, "oh, Mike, how can you be so heartless?" Let me remind you there's three things I love- - my mother, my country, and the men and women who fight the fight over there so we don't have to fight it here.
Şimdi, biliyorum, hepiniz "oh, Mike, nasıl bu kadar kalpsiz olabilirsin?" diye celallenmeden önce size sevdiğim üç şeyi hatırlatayım- -... annem, ülkem ve biz burada savaşmayalım diye uzaklarda savaşan o erkek ve kadınlar.
You can't just start already sad. There's nowhere to go, you see.
İçeri üzgün olarak giremezsin, öyle olmaz.
Is there any chance that we could start the next round on a Friday this time?
Bir sonraki seansa cuma günü başlasak olur mu?
And one of the possibilities that we start to think about quite seriously in the last decade or two is that there could actually be additional dimensions of space.
Ve üzerinde ciddi bir biçimde düşünmeye başlayacağımız bir olasılık - son bir ya da iki on yılda - gerçekten de uzayda ekstra bir boyut olabileceğidir.
The analogy would be if I played a chord for you Then you would get many different modes played at the same time, which would really correspond to many states being out there simultaneously all in one location and the full power of quantum computation, which is actually unlimited, in some sense, if you start to store all the values in between the zero and the one.
Şöyle benzetelim eğer senin için notaları çalarsam bunun karşılında sen çok farklı tonları aynı anda alırsın bu da kendiliğinden birçok durumu hepsi bir yerde olmak üzere elde edilmesini sağlar ve tüm güçle çalışan kuantum bilgisayarı eğer sıfırla bir arasındaki değerleri depolarsan kesinlikle sınırsız işlem gücünde olacaktır.
Before all the accusations, recriminations start flying around, before harmony turns to discord, and everyone starts shouting, jabbing their fingers at each other, I just want to say for the record, hand on heart, the other hand on a Bible, that it wasn't absolutely wasn't me who left the big floater in the toilet back there.
Bütün ithamlardan etrafta uçuşan suçlamalardan uyum, uyumsuzluğa yerini bırakmadan ve herkes bağırmaya başlayıp birbirine parmağını batırmadan önce bir elimi kalbime, diğerini İncil'e koyarak söylemek istediğim bir şey var kesinlikle tuvalete girip de hayvan gibi sıçan kişi ben değilim.
There's still a few kinks to work out, but it's a start.
Çözmemiz gereken birkaç pürüz daha var. Ama bu da bir başlangıçtır.
And don't you think there's a part of me that wishes that I didn't start any of this either.
Bir yanım, bunların hiçbirinin olmamasını nasıl istiyordu, bilemezsin.
Yes, and your chest freckles, and your roots, when they start to show a little bit, and the extra weight you're gaining right there.
Evet, ayrıca göğsündeki çiller yakında kalınlaşacak olan bacakların ve tabii ki şuranda toplanmış fazla kiloların.
We'll start with... Felony rudeness and work our way out from there!
Vahşice bir cinayetle ve olay yerinde işimize engel olmayla başlayabiliriz.
Is there any way we could, you know, like, start our story over?
Hikâyemizi baştan anlatmam mümkün mü?
It's easy to get paranoid, start seeing connections where there aren't any connections.
Paranoyaklaşmak, olaylar arasında aslında olmayan bağlantılar görmek çok kolay.
- All right, let's start with the neighbor, see if he heard anything, go from there.
- Neymiş adil olmayan? Pekâlâ, önce komşulardan başlayalım. Bakalım bir şey duymuşlar mı?
Well, if ever there was a reason to start up again...
Şey, eğer onu yeniden başlatmak için bir neden olsaydı...
You start wrapping up those extra dimensions, the extra seven dimensions. There are so many ways of doing that process.
Bu ek boyutları, ek yedi boyutu buruşturmaya başlarsak bunu yapmanın ne kadar çok yolu olduğunu anlayabiliriz.
And I'm ready to start out there, and...
Ben burada başlamaya hazırım ve...
Leave them there, start your rounds.
Bırakın orada kalsınlar. Devriye atmaya başlayın.
Hey well, there's a start.
Bu da bir başlangıç.
Six months ago, my daughter and I, we bought a bakery down in Shreveport, and I was gonna move down there to help her start it up.
6 ay önce, kızımla beraber Shreveport'tan bir fırın aldık ve işi başlatmak üzere oraya taşınacaktım.
Is there any way that we can just start over?
Baştan başlasak olur mu?
We let Madison have the paper, and then we take everyone who works there, and we start a new one.
Madison'un gazeteyi almasına izin vereceğiz sonra da orada çalışan herkesi alıp yeni bir gazete kuracağız.
I would... start to feel better, like I wasn't alone, that there was something there that was sad whenever I was sad.
Yalnız değilmişim gibi. Ben ne zaman üzgün olsam orada da üzgün olan bir şey varmış gibi.
Good rule about bad guys : if there's five to start with, then there's a hell of a lot more where that came from. Chuck...
Kötü adamlarla ilgili bir kural ; ilk önce 5 tane geliyorsa, arkasından daha çok gelir.
The rates start at $ 1,200, and they skyrocket from there.
Fiyatları $ 1,200 dan başlıyor ve hızla artıyor.
You sent me there to give her a head start.
Beni oraya, Ashley'e avantaj sağlamak için yolladın.
As you all know, I recently decided to get back out there and start dating again. And, uh, well...
Bildiğiniz üzere yeniden sahalara dönüp birileriyle görüşmeye karar vermiştim.
Let's not have the jury even start wondering whose ox is being gored there.
Jüriye kimin kimi boynuzladığını düşündürtmeyelim orada.
therese 78
there 14012
theresa 292
there you go 7508
therefore 1419
there you are 4720
there's always hope 39
there we go 2292
there aren't any 65
there isn't 382
there 14012
theresa 292
there you go 7508
therefore 1419
there you are 4720
there's always hope 39
there we go 2292
there aren't any 65
there isn't 382
there he is 3176
there you have it 213
there's no time like the present 22
there aren't 60
there it is 2912
there is no such thing 30
there's no way 389
there's nothing to see here 35
there's nothing here 275
there's nothing to it 48
there you have it 213
there's no time like the present 22
there aren't 60
there it is 2912
there is no such thing 30
there's no way 389
there's nothing to see here 35
there's nothing here 275
there's nothing to it 48