State's attorney traducir turco
879 traducción paralela
State Attorney von Wenk.
Eyalet Başsavcısı von Wenk.
State Attorney von Wenk
Eyalet Başsavcısı von Wenk
State Attorney Norbert von Wenk is authorized at any time to make arrests, to enlist the aid of the police and any government officials or local authorities.
Eyalet Başsavcısı Norbert von Wenk, herhangi bir zaman, tutuklama yapmaya, polisten ve hükümet görevlilerinden veya yerel yetkililerden yardım temin etmeye yetkilidir.
" That goes back to the State Attorney.
" Bu hemen Eyalet Başsavcısına dönecek.
" What am I paying you for if at the first opportunity you fail like a little girl and let the State Attorney get away?
"Eğer ilk fırsatta apışıp kalıyorsan... "... ve Başsavcıyı elinden kaçırıyorsan, "ben neden para veriyorum sana be adam?"
"The Countess very much regrets that she is not able to receive the State Attorney but the ladies and gentlemen have been invited to a spiritual seance at Councillor Wendel's tonight- -"
"Kontes, Başsavcıyı kabul edemeyeceği için çok müteessir, " ama bayanlar ve baylar Mebus Wendel'in gecesinde icra edilecek... "... ruhani seansa davet edilmişlerdi... "
" He's at his wits'end, this State Attorney!
" Bu Savcı, tamamen kafayı yemiş durumda!
As attorney for the State of Illinois, gentlemen... I shall prove... that by their own confessions... the defendants did stab unto death the deceased.
İllinois Eyaleti Savcısı olarak kendi ifadelerinden yola çıkarak sanıkların maktulü ölümüne bıçakladıklarını ispatlayacağım.
If the evidence warrants it, the case is bound over to the superior court... where the state's attorney examines the facts and decides... whether or not the accused shall be indicted.
Kanıt varsa, eyalet savcısı olayları inceler ve sanığın suçlanıp suçlanmayacağına karar verir, dosya yüksek mahkemeye sevk edilir.
I'm the state's attorney, the man who'll prosecute you.
Eyalet savcısıyım, seni yargılayacak adamım.
Mr. State's Attorney.
Bay Eyalet Savcısı.
It goes without saying... that it is just as important for the state's attorney... to use the great powers of his office... to protect the innocent as it is to convict the guilty.
Eyalet savcısının makamının büyük güçlerini suçluyu mahkum ettirmek için olduğu kadar masumları korumak için de kullanmasının aynı derecede önemli olduğunu söylemeye gerek yok.
Mr. State's Attorney, I'll see you in my chambers.
Bay Eyalet Savcısı, sizi odamda göreceğim.
Mr. State's Attorney?
Sayın Eyalet Savcısı?
You wish to amend that statement, Mr. State's Attorney?
Bu açıklamayı değiştirmek mi istiyorsunuz, Eyalet Savcısı?
I regret to inform defense counsel... that since this is a preliminary proceeding... the state's attorney is perfectly within his rights.
Bu bir ön duruşma olduğundan Eyalet Savcısının sanığın hakları dahilinde mükemmel bir şekilde davrandığını savunma avukatına üzülerek bildiririm.
You may proceed, Mr. State's Attorney.
Devam edebilirsiniz, Sayın Eyalet Savcısı.
It may interest you too to know that the man we have depicted for you... as State's Attorney Harvey... was actually a Connecticut lawyer named Homer Cummings.
Size Eyalet Savcısı Harvey olarak gösterdiğimiz adamın aslında Connecticut'lı bir hukukçu olan Homer Cummings olduğunu bilmek ilginizi çekebilir.
Why, I had the cops, the state's attorney, even my own lawyer believing'in me.
Polisler, savcı, hatta bana inanan kendi avukatım oldu.
You got a beef, you talk to the state's attorney's office.
Sen hapı yuttun, savcılıkla konuşursun.
Mr. Faxon, from the state's attorney's office.
- Memnun oldum, efendim. - Bay Faxon, savcılıktan.
Were you in the state's attorney's office in 1932?
1932'de savcılıkta mı görevliydiniz?
The state's attorney's office tried to keep me out of the record books.
Savcılık beni tutanak defterlerinden uzak tutmağa çalıştı.
The state's attorney's office has the right to demand... orthodox conduct of this hearing.
Savcılığın bu oturumun kurallara uygun olarak yapılmasını talep hakkı var.
I am authorized by the state's attorney's office to state categorically... that in the opinion of our office, the facts set forth in Wiecek's behalf... do not indicate that he was a victim of a miscarriage of justice.
Savcılık tarafından kesin olarak şunu ifade etme yetkisine sahibim : savcılığımızın görüşüne göre Wiecek'in lehine ileri sürülen olgular onun adaletin yanılgısının bir kurbanı olduğunu göstermemektedir.
State's Attorney's going to say that baby was crying because you weren't here to keep him quiet.
Savcı bebeğin ağladığını çünkü onu sakinleştirmek için burada olmadığını söyleyecek.
Pulled a lot of strings with the state's attorney and the judge.
Avukatlar ve yargıçlar üzerinde bir hayli nüfuzu var.
The state's attorney wouldn't like it because I bought that stuff from his brother.
Bu, eyalet savcısının hiç hoşuna gitmeyecektir zira içkileri kardeşinden aldım.
- State Attorney General's office.
- Bölge savcılık bürosu lütfen.
The third victim has now been positively identified as assistant state's attorney William H. McSwiggen, 26 often referred to as the "hanging prosecutor."
Üçüncü kurbanın kimliği kesin olarak belirlendi, Sık sık "idamcı savcı" olarak da anılan, eyalet Başsavcısı William H, McSwiggen, 26,
Yeah, I'd like to place a person-to-person call to Mr. John Amstead in the state attorney's office at the capital.
Evet, Bay John Amstead ile ihbarlı konuşma yapmak istiyorum. Kendisi başkent hukuk bürosu avukatlarındandır.
I spoke with the state's attorney's office and they're gonna go ahead with an indictment.
Dava açacaklar.
Meet state's attorney Bronson.
Eyalet Başsavcısı Bay Bronson.
Especially the state's attorney.
Özelikle bizim savcımız.
He is from the state attorney general's office, and he is presently conducting an investigation of the schools in our area.
Kendisi Eyalet Adalet Bakanlığında görevli, ve şu anda da bölgemizdeki okullarda bir soruşturma yürütüyor.
In accordance with prior recommendation of the state attorney's office -
Başsavcılık Ofisi'nin önceki tavsiyesi uyarınca...
Now, Mr.Jefferson, as per recommendation of the state attorney's office... and in consideration of your investigative cooperation with that office -
Bay Jefferson, Başsavcılık Ofisi'nin tavsiyesi uyarınca... ve sizin de o makamla önceki işbirliğinizi de ayrıca gözeterek...
In a stunning setback for the Miami-Dade Crime Lab, and the State Attorney's office,
Miami Dade Cinayet Laboratuarı ve Eyalet Savcısı adına çok olumsuz bir gelişme yaşandı bugün.
He's with the state's attorney.
Gel, şöyle oturalım.
Gavin told the state attorney general that if he didn't settle, next election he'd be running as a gelding.
Gavin eyalet başsavcısına, eğer bir karara bağlamazsa, bir sonraki seçime hadım olarak katılacağını söyledi.
But State Attorney Sphincter won't let the bankrupt city government touch it.
Fakat savcı iflas eden şehir yönetiminin paraya el koymasına izin vermiyor. Polis sendikası grevi ve halkın tezahüratları arasında Kuzey Metro Polisi göreve döndü ve Nuke Lordu Cain'i yakaladı. Sıradaki haber :
That was the state attorney's office.
Bu eyalet avukatlık ofisiydi.
Helen, this... is a writ of detention from the state attorney's office.
Helen, bu... eyalet savcısından gelen tutuklama emri.
- Roma! She said if don't get my money back, to call the state's attorney.
Dedi ki eğer parayı geri alamazsan avukatını ara.
Citing the possibility of criminal misdeeds, the state medical board turned the case over to the District Attorney's office.
Olayın kanunlara aykırı suç boyutunda olması nedeniyle Tıp Kurulu bunu savcılığa devretti.
Well, approving an attorney from out of state is a pretty informal matter.
Eyalet dışı bir avukatı onaylamak, hukuk formalitesine bayağı aykırıdır.
Mr. Kimble having considered all the factors and aggravation and mitigation in this case and found the offense was brutal and indicative of wanton cruelty it's judgment of this court, you will be remanded to Illinois State Penitentiary where you will await execution by lethal injection on a date to be set forth by the Attorney General of the State.
Bay Kimble şahitler dinlendi durum değerlendirildi ve saldırının çok vahşice ve acımasızca olduğu anlaşıldı. Mahkemenin kararını açıklıyorum. ... Illnois Eyaley Hapishanesine gönderilecek ve orda zehirli iğne ile idamınızı bekleyeceksiniz İdam tarihiniz Eyalet valiliği tarafından belirlenecek.
Yes. It arrived at the state's attorney's office the day after her death.
Ölümünden sonraki gün savcılığın ofisine gitti.
I have someone at the state's attorney's office you can surrender to.
Savcılıkta basına reklam olmadan teslim olabileceğiniz...
Get me Stanley Hellman in the state's attorney's office.
Bana savcılıktan Stanley Hellman'ı bağlayın.
The state's attorney's office say the lab reports show... Your fingerprints all over that window.
Savcılık, pencerenin her yerinde parmak izin olduğunu söyledi.