Stay in there traducir turco
1,036 traducción paralela
Don, you didn't really want to stay in there, did you?
Don, gerçekten orada olanlara, inanmıyorsun değil mi?
Stay in there and pitch, sister.
- Otur ve rahatına bak, hemşire.
I think it was named for you for only a fool would stay in there as long as you have knowing precisely what's happening on the outside.
Budalalar günü, Tennyson. Sanki senin için verilmiş bir ad gibi. Çünkü burada ancak senin gibi bir budala....... dışarıda neler olduğunu bile bile, bu kadar uzun süre kalır.
Polly, we were just wondering. How do you get that thing to stay in there?
Hey, Polly, merak ediyoruz da o şeyi nasıl orada durdurabiliyorsun?
- It's gonna stay in there.
- Orada kalacaklar da.
You gotta stay in there and punch all the time.
İçeride kalıp yumruklamalısın.
Stay in there!
Orada kal!
And you, stay in there, or there will be no carrots for Christmas.
Orada kal yoksa Noel'de sana havuç mavuç yok.
You stay in there fast asleep, and a man is seducing a virgin.
Sen orda uyuyup dururken, adamın teki, bir kızı iğfal ediyor.
Here's what you're gonna get if you stay in there!
Orada kalιrsan başιna gelecek bu!
- Stay in there!
- Orada kal!
Come dark, you and him stay the night in there.
Hava kararıyor, sen ve o geceyi orada geçireceksiniz.
Who'd want to stay in a house where there's so much unhappiness?
Bu kadar çok mutsuzluğun olduğu bir evde kim kalmak ister ki.
I come out here when I can, stay in that old cottage down there.
Mümkün olduğunca gelirim. Şuradaki eski kulübede kalırım.
Listen, you stay there, and I'll go in and tell the doc.
Sen burada kal, ben gidip doktora anlatırım.
There are plenty of other rooms, now stay in'em.
Başka odalar var, onlardan birinde kal.
There'll be plenty of tables for everyone! Just stay in line and don't go away.
Millet, gösteri başladığında herkese yetecek kadar masa olacak.
Get out of there. - I want to get on the boat! Please let me stay in the boat!
Lütfen teknede kalmama izin verin!
You two stay in this area, Giacomazzi and I go there.
Şimdi ayrılacağız.
I told you why I want you back in there and you're going to stay there with that cage locked when I'm not here.
Neden içeride kalmanı istediğimi söyledim. Ben burada yokken kafesi kilitleyip orada kalacaksın.
I think I told you to get back in there and stay with that door locked.
Sana içeri girip kapıyı kilitlemeni söylediğimi düşünüyorum.
Get in the middle of the raft, Jane, and stay there.
Salın ortasına geç Jane, orada kal.
Stay there, stay there and get off at the next stop.
Orda kal, orda kal ve sonraki durakta in.
Listen, tennyson, you cannot stay in there one more hour.
Dinle, Tennyson. Orada artık bir saat bile kalamazsın.
I've got a little put away in the sock. It'lI stay there.
Az bir şey bir kenara attım, ve orada kalacak.
Get in the barn and stay there!
Ahıra git ve orada kal!
We're due in Las Vegas. We don't know how long we'll stay there.
Çünkü Las Vegas'a gidiyoruz ve ne kadar kalacağımız da belli değil.
You deserve to go back to your homeland and stay there in peace.
Evinize dönüp orada barış içinde yaşamayı hak ediyorsunuz.
And I had got us a room in Baton Rouge, and we were gonna stay there.
Baton Rouge'da bir oda tutmuştum, orada kalacaktık.
Get in there and stay quiet.
İçeri gir ve ses çıkartma.
In the meantime, please go home to Milchester and stay there.
Bu arada Milchester'a dönün ve orada kalın lütfen.
Just get in there and stay there!
Şuraya geç ve orda kal.
Now get in that bloody guardhouse and stay there.
Girin şu kulübeye ve orada kalın.
I'm not going in there to stay.
Ben orada kalmayacağım.
We'd live in a, in another state and stay clean there.
Bir başka eyalette yaşar ve orada pis işlere bulaşmazdık.
Now, you get in the other room and stay there.
Sen şimdi diğer odaya geç ve orada kal.
He's going to stay there till you get back on your feet, even if it costs Sarek his life.
Sen geri alana kadar orada kalacak, Sarek'in hayatına mal olsa bile.
Guards stay there only in winter.
Nöbetçiler sadece kışın kalıyor.
However, in this case, there are two factors which will stay me from subjecting you to a full court-martial.
Ancak, mevcut durumda iki sebepten ötürü seni askeri mahkemeye vermeyeceğim.
You stay there and I'll be out in a flash.
Burada kal, ben hemen geliyorum.
Stay out of those neighborhoods... until I send you in there.
Seni göndermediğim sürece o mahallelerden uzak dur.
Over 1,200 hours of continuous dancing, and yet there they still are, fighting, struggling to stay in the race
1200 saat aralıksız dans etmelerine rağmen yarışta kalmak için hala savaş veriyorlar.
You see, if you're five miles out over the English Channel with nothing but sea underneath you there is a very great impetus to stay in the air.
Atlamışsan, aşağıda sadece deniz varsa havada kalmak için elinden gelen çabayı gösterirsin.
Is you can get after these sons of bitches and stay after them... Until there's not one Apache scalp left in the whole Arizona territory.
Arizona bölgesinde tek bir Apaçi kafa derisi kalmayıncaya kadar bu şerefsizleri sonuna kadar kovalarsınız.
you could sit down in a movie theater at 3 : 00 in the afternoon, and stay there in the darkness for hours on end, without anyone ever seeing you.
Öğleden sonra saat 3'te sinemada oturabilir ve kimse seni görmeden karanlıkta saatlerce kalabilirdin.
He's in my custody and he's gonna stay there.
Benim gözetimim altında ve öyle kalacak.
- Get in there with it, and stay there.
- Onunla içeri girin ve orada kalın.
You tell the Lieutenant to get in that car, and stay there until I knock on the door.
Teğmene o vagona girmesini ben kapıyı çalana kadar orada kalmasını söyle.
The Colonel says for you to get in that car and stay there until he knocks on the door.
Albay vagona girmenizi, kapıyı çalana kadar içeride kalmanızı söyledi.
He will be locked up in this sealed crystal coffin, buried a meter deep, and stay there for 40 days, without eating, drinking or breathing.
Kristal bir tabutun içine kapatılıp bir metre derine gömülerek aç, susuz 40 gün orada kalacak.
I wouldn't stay up there for free if you had a goddamn San Francisco whore in every bed.
Bedava olsa kalmazdım burada... bütün yatakları San Francisco'lu fahişelerle donatsan bile.
stay in your lane 18
stay in touch 40
stay in school 26
stay in the car 177
stay in bed 25
stay inside 96
stay in line 31
stay in your room 20
stay in 18
stay in formation 16
stay in touch 40
stay in school 26
stay in the car 177
stay in bed 25
stay inside 96
stay in line 31
stay in your room 20
stay in 18
stay in formation 16
stay in here 22
in there 594
therese 78
there 14012
theresa 292
there you go 7508
therefore 1419
there you are 4720
there's always hope 39
there we go 2292
in there 594
therese 78
there 14012
theresa 292
there you go 7508
therefore 1419
there you are 4720
there's always hope 39
there we go 2292
there aren't any 65
there isn't 382
there he is 3176
there you have it 213
there's no time like the present 22
there aren't 60
there it is 2912
there is no such thing 30
there's no way 389
there's nothing to see here 35
there isn't 382
there he is 3176
there you have it 213
there's no time like the present 22
there aren't 60
there it is 2912
there is no such thing 30
there's no way 389
there's nothing to see here 35