English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ S ] / Step up

Step up traducir turco

3,096 traducción paralela
But for now, the oldest among you must step up.
Ama şimdi, Aranızdaki en yaşlılar Adım atmalı.
Honey, you have to step up.
Tatlım, harekete geçmelisin.
Well, it would be a shame if he didn't make it, but, you know, naturally, I'd step up, - be there to comfort her.
Adam gelemezse yazık olur tabii ama ben destek verip karını rahatlatabilirim elbette.
If I'm gonna run this team, I need you to step up.
eğer bu takımı yöneteceksem, işleri kotarabilmek için sana ihtiyacım olacak.
After all those false alarms, she has to step up her game with an actual injury.
Bugüne kadar bir şey çıkmadığı için, gerçekten zarar vermek zorunda kaldı.
I thought someone would step up and take responsibility for this.
Birinin öne çıkıp bu sorumluluğu alacağını sanıyordum.
Tried to step up.
Açık açık konuşayım dedim.
- # turn the other cheek is a thing of the past # # up close and real when they try to harass # # so when they there in the dark # # and the predator persists # # step up in his face
# Yok artık öyle affetmek... # #... gel taciz et sonra çek git demek # # İşte bu yüzden karanlıkta kalıp... # #... yırtıcılar çıktığında... # #... çıkacaksın karşısına... # #... ve haykıracaksın suratına... # #... sağlamız, ayaktayız... # #... dövüşür ve savaşırız... #
Mike, we want you to come and work for us again, this time be a supervisor, take a step up, run your own team.
Mike, yine bizimle çalışmanı istiyoruz ama bu sefer yönetici olarak. Rütbe alrsın, kendi takımını kurarsın.
He heard what he wanted to hear,'cause if his grandson really is possessed, that means his son really is possessed, which is a giant step up from being a sledgehammering psychopath.
O, duymak istediğini duydu zira torunu gerçekten cinliyse bu oğlunun da öyle olduğu anlamına gelir ki bu katil bir psikopat olmasından çok daha iyidir.
'What's a step up from electric?
Elektroşokun bir adım üstü ne?
You need to step up your game.
Seviye atlaman gerek senin.
I'm trying to step up your game a notch.
Seviye atlamana çabalıyorum.
Step up.
Sıradaki.
( Man ) Step up.
Sıradaki.
The department needed you to step up.
Polisin bu işi üstlenmene ihtiyacı vardı.
Uh, then maybe the parents will step up.
Belki de ailesi bakar.
Step up to me!
Hadi üstüme yürü!
You- - you- - you have an opportunity to step up for Aaron in a situation where he may not be able to step up for himself.
Aaron şuan kendini kurtaramayacak zor bir durumda ama onun yerine sen bunu yapabilirsin.
- Takes a big man to step up to the plate.
- Büyük adam gibi elinden geleni yaptın.
Step up to the plate.
Adım atma vakti geldi.
Big step up.
Büyük bir adım.
Step up protection of the mother and daughter.
Annesiyle kızını korumaya alın.
Who's gonna step up?
Kim başkaldıracak?
But that's when he saw the murder and decided to step up.
Ama sonra cinayete tanık olup bir şey yapmaya karar verdi.
Step up, please.
Öne çıkın lütfen.
Please step up candidate Cho
Sahneye gelin aday Cho.
Time to step up.
Ayaklarının üstünde durma vakti geldi.
We're gonna need your granny to step up and say Mags put the screws to her.
Anneannenin ortaya çıkıp, Mags'in kendisine baskı yaptığını söylemesi lazım.
So, when Quarles is gone, you want to step up.
Quarles öldüğünde yerine sen geçmek istiyorsun.
Why would you step up against Limehouse?
Çünkü neden Limehouse'a karşı oynayasın ki?
Step this up.
Hızlandırın.
Right, and when he finally did, this psycho decided to step it up to the next level.
Doğru, ve en sonunda bulduğunda, Bu sapık olayı bir sonraki aşamaya taşımaya karar verdi.
- Step up.
- Çık hadi.
♪ Hurry, hurry, step right up ♪
Acele edin, çabuk! Sizde sıra.
Maybe the first step is not showing up here tomorrow.
Belki de sabahları buraya gelmeyerek başlayabilirsin.
Back up. Step on over there, sir.
Şu tarafa geçin.
You and I broke up two months ago, so unless you thought I joined a convent, you need to take a step back.
- Daha ayrılalı iki ay oldu manastıra kapandığımı falan düşünmedikçe bunlarla gelme.
True, you could just walk up and stick your hand down his pants, but I've heard there's a middle step.
Doğrudan oraya gidip, elini pantolonun içine sokabilirsin ama duyduğuma göre arada birkaç adım vardı.
You set up bank accounts for them, file tax returns, register them as voters, and then, years later, you have the perfect identities ready and waiting for real people to step into.
Onlar için banka hesapları açarsın vergi formlarını doldurursun, oy veren vatandaşlar olarak kayda geçirirsin ve sonra, yıllar sonra aradığın kimliğe sahip olursun. Gerçek kişilerin yerlerini alabileceği türden kimlikler.
You know, pregnant and I lined up this other job that was a step down, and...
Yani, hamilelik ve bu diğer işte sıradaydım işten ayrıldığımda, ve...
Step right up!
Gelin hemen!
Step one : Don't take "no" for an answer- - none up.
Adım 1 : "Hayır" diye bir cevabı kabul etme.
If you want to throw up, step aside and wait.
Kusacaksan geride kal ve bekle.
Put your hands up and step out of the vehicle.
Ellerinizi kaldırın ve araçtan inin.
You either get up, or I'm gonna step on your neck.
Ya ayağa kalk ya da boynuna basacağım.
If it doesn't want you to wake up, then you need to fight it, and you need to figure out why, and once you get the answer to that question, you're gonna be one giant step closer to going home.
Eğer uyanmak istemiyorsa, o zaman mücadele etmek gerekir, ve nedenini anlamaya gerek, ve bir kez Bu sorunun cevabı, Eğer ki, bir dev olacaksın yakın eve gidiyor adım.
Don't be scared. Step right up.
Korkacak bir şey yok.
Uh, I'll go down a step, and you come up two steps.
Ben bir basamak aşağı ineyim, sen iki basamak yukarı çık.
Step it up, you runts.
Hızlı adımlarla bücürler.
Back up and mind the step.
Geri git ve adımına dikkat et.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]