English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ S ] / Still sleeping

Still sleeping traducir turco

565 traducción paralela
- He's still sleeping?
- Sizin odanızda mı?
- Very. - He was still sleeping when I called.
Otelden aradığımda hala uyuyordu.
Oh he was rather tired last night, he's still sleeping.
Dün gece oldukça yorgundu, hala uyuyor.
- No, they're still sleeping.
- Hayır, hepsi hala uyuyor.
I poked him a few times, but he's still sleeping.
Uyandırmaya çalıştım ama hala uyuyor.
He was still sleeping on his face, and the boy was sitting by him, watching him.
Yine yüzü dönük uyuyordu ve delikanlı yanında oturmuş onu izliyordu.
I was still sleeping.
Hala uyuyordum.
Still sleeping in your car?
Hâlâ arabanda mı uyuyorsun?
So François is still sleeping on the landing
François hâlâ bazada uyuyor demek.
- He is still sleeping.
- Hala kalkmadı yatağından.
Are you still sleeping with Nelly?
Nelly ile hala yatıyor musun?
My fiancée, Miss Sleep, is still burning and Miss Burns is still sleeping.
Nişanlım Bayan Uyku hala yanıyor... Bayan Burns de hala uyuyor.
The kids, they do? They're still sleeping? - Yes.
- Çocuklar hala uyuyorlar mı?
- She's still sleeping.
- O hala uyuyor. Gayet te iyi.
Well... They're still sleeping brother...
Uyuyorlar abi.
So we can grab him while he's still sleeping in his coffin.
Böylece hala tabutunda uyurken onu yakalayabiliriz.
Mama is still sleeping.
Annen hala uyuyor.
Maggie's still sleeping.
Maggie hâlâ uyuyor.
Afei... why are you still sleeping?
Afei... Niye hala baygın?
You're right. I'm the thing that sleeps on the floor because he's dead... while you're still sleeping with him.
O öldüğü halde, sen hâlâ onunla yatarken yerde yatan benim.
Is he still sleeping?
Hala uyuyor mu?
Five thousand Parisians leave their houses the 14th of July, with their children still sleeping go out and build a different destiny.
14 Temmuz'da hâlâ uyuyan çocuklarıyla beraber evlerinden çıktılar ve farklı bir kaderi inşa ettiler.
Is that smelly bastard still sleeping?
Kokarca hala uyuyor mu?
She's still sleeping.
Hâlâ uyuyor.
He's still sleeping.
Hala uyuyor.
And now, pulled out of my sleep, I was wondering if, by any chance, I was still sleeping.
Uyku sersemliğiyle kendime rüya görüp görmediğimi sordum.
I thought you were still sleeping.
Uyuduğunu sanıyordum. Giyinmişsin bile.
Santiago was still sleeping like his father..... with a gun hidden under the pillow.
Santiago hala babasy gibi uyuyordu..... yastyk altynda sakly bir silahla.
The master's still sleeping.
Beyefendi hala uyuyor.
Oh, well, my mother's still sleeping up there.
Yanlış anlamayın ama annem hâlâ yukarıda uyuyor.
Are you still sleeping?
Hala uyuyor musun?
He's still sleeping.
Hâlâ uyuyor.
You're still sleeping with your teddy bear.
Hâlâ ayıcığınla uyuyorsun.
Are you still sleeping with that slut?
Hala o sürtüğü mü beceriyorsun?
- Still sleeping?
- Uyuyor musun?
So is James still sleeping?
James hala uyuyor mu?
McDougal, you still sleeping?
McDougal, hala uyuyor musun?
Are you still taking these sleeping pills?
Hala uyku hapı mı alıyorsun?
In the fold, the sheep, still altered, will remain sleeping in silence.
Ağılda, hala tedirgin olan koyunlar, sessizlikte uykuya dalacaklar.
I took a couple of sleeping pills, and I guess I'm still kind of groggy.
Uyku hapı almıştım, ve hâlâ biraz uyku sersemiyim.
Sleeping and waking... oh, defend me still.
Uyuyor da olsam uyanık da beni hep koru Tanrım!
I say midnight because, follow me, at twelve those who are home are sleeping and those at the movies still have to come back.
12'de diyorum çünkü, o saatte herkes uykuda olur, ve ben de kızla sinemadan dönüyor olurum.
-... to the present administration. - I still say, let sleeping dogs lie.
- Bence uyuyan yılanın kuyruğuna basmayalım.
She starts at 5 : 30 in the morning still punchy from last night's sleeping pills.
Her sabah güne saat 5 : 30'ta başlıyor. Bir önceki gece içtiği uyku haplarından uykulu oluyor.
Still turned on. but he was. like. into sleeping with boys... which was sort of. uh. very limited... when he had all the equipment.
Hâlâ abazaydı, sanki erkeklerle yatmak istiyordu ki bu bir çeşit, şey, oldukça sınırlıydı.
- Still sleeping.
- Hala uyuyorlar.
Later still, when all was quiet, you could have left your cabin, unobsen / ed by your sleeping patient, and gone to Madame Doyle's cabin and shot her.
Sonra da uyumakta olan hastanızı kamaranızda bırakarak çıkıp Madame Doyle'un kamarasına gittiniz ve belki de onu vurdunuz.
Maybe it's different if you don't have children, but even if Charley and I aren't living together, and even if we're sleeping with other people, even if he were to get married again he's still my husband and he's still the father of my children and....
Belki çocuk olmasa farklı olabilir, ama Charley ve ben beraber yaşamıyor başkalarıyla yatıyor olsak da, o tekrar evlense bile hala benim kocam ve hala çocuklarımın babası.
Still sleeping?
- Kapattılar.
Gals that have been sleeping with everybody and still ain't been on yet.
Herkesle yatıp ama hâlâ buna ulaşamayan kızlar.
still in his room, playing or sleeping.
Daha yeni geldim, ve sen şimdiden başımın etini yiyorsun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]