English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ S ] / Still are

Still are traducir turco

21,074 traducción paralela
Why are you still angry?
- Neden hâlâ kızgınsın ki?
How are you smoking that stuff and still managing to recite legal code?
Bunu içip de nasıl hâlâ yasa kodlarını ezbere sayabiliyorsun?
Still, you've proven to be on our side, and now I want to show you what happens to the ones who aren't. - What are you gonna do with him?
Yine de bizim tarafımızda olmak için kendini kanıtladın ve şimdi sana bizimle olmayanlara olacakları göstermek istiyorum.
Well, Art and I are still sorting out working together, - as are you and Nancy.
Biz de Art'la hâlâ birlikte çalışarak hâlletmeye çalışıyoruz... sorting out working together,... tıpkı Nancy'yle yaptığınız gibi.
Oh, my God, you're--you are still holding on to that.
Tanrım, hâlâ hatırlıyor musun sen onu?
Are we still talking about the study?
Hâlâ araştırmadan mı bahsediyoruz?
Oh, are you still on about that?
Sen hâlâ onda mı takılı kaldın?
The wounds are still fresh.
- Yaralar hâlâ taze demek.
OK, I'M GOING TO ASK THE OBVIOUS QUESTION HERE, BUT TO WE REALLY THINK THESE BOYS ARE STILL ALIVE?
Bariz olan soruyu soracağım, çocukların hala hayatta olduğunu düşünüyor muyuz?
AND BY THE WAY, IN CASE YOU WERE WONDERING, THOSE BOYS ARE STILL ALIVE.
Bu arada belki merak ediyorsundur, o çocuklar hala hayatta.
[Kumpaya in Martu Wangka] We went away from this land, but came back and are still living here.
Bu topraklardan koparıldık. Ama geri döndük ve hâlâ burada yaşıyoruz.
Are you still out of work?
Hâlâ işsiz misin?
- Neither are you, but we still need to talk face-to-face.
- Sende, Fakat yinede yüz yüze konuşmamız gerek.
Portlanders are turning out in record numbers for today's mayoral election, and the polls indicate this race is still too close to call...
Portlandlılar bugün yapılan başkanlık seçiminde rekor katılım gösteriyor, ve anket sonuçlarına göre Bir şey söylemek çok zor...
Five are still critical.
Beşinin durumu hâlâ kritik.
Are you still reading?
Hâlâ mı okuyorsun?
But you are still defending her!
Hâlâ onu savunuyorsun!
Come on, El, you're not still mad at me, are you?
hadi ama, El, bana hala kızgın değilsin demi, yoksa kızgın mısın?
What are you still doing here?
Hala burada ne yapıyorsun?
It's been three days and nights, but we are still going round.
Üç gün ve gece geçti. Ama yine de gidiyoruz.
Are you still okay?
İyi misin?
Are you still tracking Stefan's body?
Hala stefan cesedini izliyorsanız?
What are you still doing here?
Hâlâ burada ne yapıyorsun?
So there can't be that many hair restoration surgeons in New York who are still punch-grafting.
Yani New York'ta bu şekilde, saç ekimi yapan fazla cerrah kalmadı.
Are we still talking about the surgery?
Hala ameliyattan mı bahsediyoruz?
Max and the boys are still in Vegas.
Max'la oğlanlar hala Vegas'talar.
These guys are still ugly.
Bunlar halen çirkin.
Are you sure he's still alive?
Hayatta olduğundan emin misin?
The streets are still crawling with Redcoats.
Sokaklar İngiliz askerleriyle kaynıyor.
I guess I'm still wondering if Emily and I are right for each other.
Sanırım hâlâ Emily'yle birbirimiz için mi yaratılmışız aklımı kurcalıyor.
- Are you still at Hoddicker? - Mm-hmm.
Hâlâ Hoddicker'da mısın?
I mean, are you still working? Did you go back to work?
Hâlâ çalışıyor musun?
What are you still doing here? - What any IT officer worth his salt would do.
İşinin erbabı herhangi bir IT uzmanının yapacağı şeyi yapıyorum.
But I'm telling you, the name partners are still here, and we can still service you and the board.
Ama sana şunu söyleyeyim, isim ortaklarının hepsi burada sana ve yönetim kuruluna hala hizmet verebiliriz.
Oh, i see. In the brochure, the utensils are all facing the same way, But in this still from buzz's video,
Anladım, broşürde tüm aletler aynı yöne bakıyor ama Buzz'ın çektiği görüntüde ızgara presi ters çevrilmiş.
Okay, we just checked. All the victims'rides are still here.
Az önce kontrol ettik, kurbanların arabaları hâlâ burada duruyor.
Not yet, but DNA and print collections are still ongoing at the house.
- Henüz hayır ama evden DNA örneği ve parmak izi toplamaya devam ediyoruz.
Catch them with this million dollars worth of weapons that are still missing. Sir, search warrants?
Onları milyon dolarlık kayıp silahlarla yakalayalım.
They are still 15 minutes away from the border.
Sınırdan hala 15 dakika uzaktalar.
That was close. Are we still doing this?
- Neredeyse yakalanıyorduk.
Are you still...
Sen hala- -
And yet two people are still dead.
Yine de ortada iki ölü var.
Why are you still here?
Neden hala gitmedin?
You are the reason all four of our little deductions are still alive right now.
Küçük vergi indirimlerimizin hepsi sizin sayenizde hala bizimle.
If he dies and we are still married,
- Öldüğünde hala evli olursak 30 milyon dolar alacağım.
Why are you still here?
Neden hala bekliyorsunuz?
The uterine arteries are clamped, but there's still blood everywhere.
Rahim arterleri klemplendi ama yine de her yerde kan var.
But now, it will seem suspicious if we are not seen to be still searching for Mather.
Ancak şimdilik, Mather'ı arıyor gibi görünmezsek durum şüphe uyandıracaktır.
- Oh. The test on the drug runner's clothes are still in process.
- Uyuşturucu kaçakçısının... kıyafetleri hala testte.
I've been with this group for a short time, and I am still struck by how wonderful all of you are.
Bu grupla birlikte kısa bir süredir birlikteyim ve bu harika insanların arasına nasıl geldiğimi düşünüyorum.
Lots of things in the body are still alive.
Vücuttaki çoğu organ hala hayattadır.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]