Tel traducir turco
2,596 traducción paralela
Sir, I will be borrowing your stapler now.
Efendim, tel zımbanızı ödünç alacağım.
Find a wire or a hair pin.
Tel veya saç tokası bul.
A wire?
Tel mi?
Dr. Grey, do you agree?
Midenizi yerine yerleştirip, diyaframınızı tel örgüyle tamir edeceğiz.
I... the stones were supposed to be in Tel Aviv on Friday.
Taşların cuma günü Tel Aviv'de olmaları gerekiyor.
More time for what? For Elan to come from Tel Aviv to kill us both?
Elan'ın Tel Aviv'den gelip bizi öldürmesi için mi?
Because if they get to Tel Aviv and there are some missing... you know what?
Çünkü bunlar Tel Aviv'e varınca eksik oldukları- - Bak ne diyeceğim.
There's hardly any hair anyway.
Üç tel bir şey zaten.
Two dedicated rear guns, two front guns, and they're all controlled by this instrument panel, except for this string that I pull for the rear guns, but it works.
Arkada İki tüfek, önde iki tüfek, ve hepsi bu kontrol paneliyle kontrol ediliyor... arka tüfekler için çektiğim bu tel hariç ama işe yarıyor.
But there's no wire wheels on this one.
Ama bunda tel jant yok.
HP 016-3560-3886 TEL 2273-6318 ST Sound Church Acoustics Specialist
HP 016-3560-3886 TEL 2273-6318 ST Sound - Kilise Ses Uzmanı
I need to go get some chords.
Gidip biraz tel alayım.
You, go jot down tel number of all art students
Sen, kulüp öğrencilerinin her birinin numarasını al
I used to ask for Tel. number of grade 5 girl.
Hey, 5.sınıftaki kızların telefon numaralarını istemeye alışığım.
He took his stapler?
Tel zımbasını da almış mı?
You must feel like a king because you are a queen. I'm gonna tel you, you know, you got the...
Sen kral, sen de kraliçe olmalısın.
During the struggle, Chan grabbed Christian by the head and got a few couple hairs.
Bogusma sirasinda Chan, Christian'in saçini yakalamis ve birkaç tel saç elinde kalmisti.
We have to get that Senator re-elected. Get that fence built along the border. before it is too late.
Geç olmadan Senatör'ü yeniden seçip sınıra tel çektirmeye başlamalıyız.
That's right. We have to get that Senator re-elected. Get that fence built along the border.
Geç olmadan senatörü yeniden seçip sınıra tel çektirmeye başlamalıyız.
One of them swallowed it, and 27 brown hairs grew on its head.
İçlerinden biri bu hüzmeyi yuttuğunda başında 27 tel kahverengi saç çıkmış.
When I met John, he had four strings on his guitar.
John'la tanıştığımda gitarında 4 tel vardı.
You know they got the world's largest ball of barbed wire?
Dünyanın en büyük tel örgü topuna sahipler.
D, dust mop.
Saçaklı Tel.
I only have one string.
Sadece bir tel var.
She wanted to play something nice for him, but one string wasn't enough, she needed three more.
Onun için güzel bir şeyler çalmak istedi ama tek tel yeterli gelmedi. 3 taneye daha ihtiyacı varmış.
Listen, old man, if you wanna get out your stethoscope and bobby pins and break into this vault 1970s style, by all means, have at it.
Dinle ihtiyar, steteskop ve tel tokanı çıkarmak ve bu kasaya 1970'lerin stiliyle dalmak istiyorsan buyur yap.
- Yeah, the Invisalign.
- Ne kadar ya, görünmez tel.
For the barbed wire.
Dikenli tel için.
That's a very long strand.
Çok uzun bir tel.
"Bear tel : 50189056"
Bear'ın numarası :
Each of these amulets contains strands of Queen lrendri's hair.
Bu muskaların herbirinde kraliçe Irendri'nin saçından bir tel bulunuyor.
Oh, he's good.
Aslında sahilde bakır tel demeti buldu -
With that overbite, she could eat an apple through a chain-link fence.
O ileri çıkık üst dişleriyle tel örgünün dışından bile bir elmaya uzanıp yiyebilir.
You got any string cheese?
Tel peynir var mı?
You can't make strings with it.
Tel tel çekemezsin onu.
Angel hair pasta tossed in a sea urchin emulsion and topped with osetra caviar.
Deniz kestanesi emülsiyonu içine karıştırılmış tel şehriye. Üstünde Osetra havyarı.
Cut a hole through the fence near the southwest hangar.
Ben ne yapabilirim? Güneybatı hangarının oradaki tel örgüleri kesmeni istiyorum.
Wire cutters?
Tel makası?
Replacing resistors with plain copper wire will amplify the current, overload the circuit, and result in some impressive but relatively harmless fireworks.
Direnç elemanlarını çıplak bakır tel ile değiştirerek akımı arttırabilir ve devrenin aşırı yüklenmesini sağlayabilirsiniz. Sonuç ise etkileyici bir o kadar da zararsız bir havai fişek gösterisi olacaktır.
Maybe wire?
Belki de tel?
And we found no prints on the wire saw.
Tel kesicinin üzerinde de hiç parmak izi bulamadık.
Yeah, but the wire makes perfect sense.
Evet, fakat tel cok mantikli geliyor.
I gotta get in there early tomorrow morning... and compare the cuts with other wire killings in Europe.
Oraya yarin sabah erkenden gitmeli ve bunlari Avrupa'daki diger tel cinayetleri ile karsilastirmaliyim.
We got a half mile of copper missing.
Sekiz yüz metrelik bakır tel kayıp.
- You're a fucking hack with a wire hanger.
Sen olsan o işi tel askıyla yapardın amına koyayım.
RAZOR WIRE AND RAZOR CUTTERS.
Keskin teller ve tel makası.
This is not like buying her braces.
Bu dişlerine tel taktırmak gibi bir şey değil ki.
- because the defect is so small. - That's right.
Hayır, tel örgü yerine dikişle onarmayı tercih ederim çünkü yan etkisi daha az olur.
Alison.
- Alison. Baban tel mi buldu?
To me the things that- - Thing that worries me is- - Or shoved up against a chain link fence if you were against a chain link fence and you've got a- - A lot- - pushing hard enough forward. - Is getting trampled or-
Beni asıl endişelendiren çiğnenmek veya tel çitlere karşı itilip kakılmak.
It's very sharp, some kind of gold thread
Bir tür oldukça keskin altın tel.
telephone 239
television 137
tell me 9887
tell 304
telling 37
teller 99
tell me about yourself 90
tell me more 252
telegram 52
tell me about it 1085
television 137
tell me 9887
tell 304
telling 37
teller 99
tell me about yourself 90
tell me more 252
telegram 52
tell me about it 1085
tell me again 158
tell me something about yourself 16
tell me why 196
tell me you love me 72
teleport 18
tell me everything 270
tell me something i don't know 107
tell me that you love me 17
tell me your name 121
tell me the truth 559
tell me something about yourself 16
tell me why 196
tell me you love me 72
teleport 18
tell me everything 270
tell me something i don't know 107
tell me that you love me 17
tell me your name 121
tell me the truth 559