That and traducir turco
516,265 traducción paralela
When you don't respond back to my text message like that, and I see that you read it, that's gonna make me hurt.
Okuduğunu görmeme rağmen mesajıma cevap vermediğinde kırılıyorum.
And then there's other times where I just... I guess I do get kind of more "emotional" in that sense, where I was like, "I would like someone."
Bazen de o açıdan duygusallaşıp şöyle dediğim oluyor :
[Alexis] Don't touch the photo,'cause you're gonna like his photos, and if I'm looking at his photos from, like, 16 weeks ago, that would be really creepy.
Fotoğraflara dokunma, yanlışlıkla beğenirsin ve 16 hafta önceki fotoğraflarına baktığımı anlarsa garip kaçar.
You know, if you think about it, when I'm... You know, if I'm 30 and then we get married, then he'll be 45, and then you just go on that whole, like, train of thought.
Düşününce, ben 30'uma geldiğimde evlenirsek o 45 yaşında olacak.
We clicked really easily, and just getting to know him more and more, he's just... he's super sweet, and I think that he has a really good heart, and he comes from a really good place.
Hemen kaynaştık ve onu tanıdıkça acayip tatlı, iyi kalpli ve iyi niyetli olduğunu görüyorum.
She's gonna try to apologize, you know, and want to talk and work things out, and I just don't really have that in me.
Özür dilemeye, konuşup sorunu çözmeye çalışacak ve bu hiç içimden gelmiyor.
I think the dating apps make that kind of cycle a lot easier, because it is so easy to delete or let go of one girl and then just know that there is about 50 to 100 lined up, ready to go.
Bence flört uygulamaları bu döngüyü kolaylaştırıyor çünkü 50, 100 kişinin hazırda beklediğini bilirken bir kızı silmek ya da bırakmak çok kolay.
It's not a good feeling to sit here and to know that I hurt somebody like this, because you've never done anything wrong to me, and it wasn't done with the intention. [sighs]
Birini üzdüğümü öğrenmek kötü bir his çünkü yanlış bir şey yapmadın, ben de bunu kasıtlı olarak yapmadım.
Yeah, so these are the names of the girls that I've been with and obviously, we've run out of room and had to wrap around to the side.
Bunlar birlikte olduğum kızların isimleri ve yer kalmadığı için kenara taştılar.
And the reality is that I was a fucking asshole.
Açıkçası götün tekiydim.
We have become so selfish... and I think a large part of that is due to social media.
Çok bencil insanlara dönüştük. Bence bu büyük ölçüde sosyal medyadan kaynaklanıyor.
[Alexis] It's so crazy that, you know, we live in this technologically, like, advanced world and everyone's just, like, so disconnected from all of it.
Teknolojik açıdan böylesine gelişmiş bir dünyada yaşayıp da birbirimizden bu kadar kopuk olmamız inanılmaz.
Just'cause you're attracted to someone and you have the opportunity to hook up with them, doesn't mean that you should.
Birini çekici buluyorsun ve onunla takılma fırsatın var diye öyle yapman gerekmiyor.
And that opens up in the front.
Önü de açılıyor.
I'm such a perfectionist, and I'm such a detail-oriented person, that if I'm watching something and a girl's, like, eyelash is coming off, or, like, her hair is out of place,
Mükemmeliyetçi ve ayrıntıya önem veren bir insanım.
And that's something that I try to invoke in my work.
Ben de çalışmalarımda bunu yansıtmaya çalışıyorum.
Then they become empowered and then they realize that they can run their own business and, um... they rule.
Gücü ellerine alıyor, daha sonra kendi işlerini yapabileceklerini anlıyor ve zirveye oturuyorlar.
And I think that... that's more powerful.
Bence bu daha etkili.
And stuff that's more taboo, for sure.
Kesinlikle daha tabu şeyler.
With feminist porn, the most important thing I learned from my mom is how you treat your models, making sure they look and feel beautiful, all that attention to detail.
Feminist pornoda annemden öğrendiğim en önemli şey modellere düzgün davranmak, güzel görünüp öyle hissetmelerini sağlamak ve ayrıntılara önem vermek.
That's always in there, and he did a few of those things.
O hep var, birkaç kez yaptı.
But with the material that we have, I have enough to choose what I want to show and what I don't want to show.
Ama elimizde o kadar çok malzeme var ki neleri göstereceğimi ve neleri göstermeyeceğimi seçebilirim.
Because in the end, even if it is real sex, this is a film, and it's an illusion, and I create the image that I want you to see as an audience.
Çünkü sonuçta ortada gerçek seks olsa da bu bir film, bir illüzyon. Ve izleyici olarak görmenizi istediğim görüntüyü ben yaratıyorum.
You rented a beautiful house in Malibu, and it was the one where I'm wearing that red top with the white collar,
Malibu'da şahane bir ev kiralamıştın. Benim beyaz yakalı kırmızı üstü ve beyaz botları giydiğim çekimlerdi ve...
Like, I can't, physically, like, just let that stuff slide, and so at the end of the day, it's a longer day than I wanted. I ended up paying more than I wanted to, and I end up taking home very little.
Cidden bazı şeyleri görmezden gelemiyorum ve nihayetinde çekim uzuyor, daha çok masraf yapmış ve çok az kazanmış oluyorum.
You know, I mean, I hope that ten years from now, I'm still gonna be working in it and hopefully doing well.
Umarım bundan on yıl sonra hâlâ bu işi yapıyor olurum ve umarım iyi kazanırım.
And please know that we could not have done it without you, so cheers.
Şunu bilin ki siz olmasanız yapamazdık. - Şerefe.
- Congratulations. Thanks, but the thing is I'll be gone for a few months and I don't know how Sheldon's gonna feel about that.
Teşekkürler ama sorun şu ki birkaç aylığına burada olmayacağım.
You and I could spend more time on that.
Sen ve ben onun üzerine daha fazla vakit ayırabiliriz.
And now that I'm moving out, your old room is empty, so you can stay there whenever you want.
Artık ben taşındığıma göre eskin odan boşaldı demektir. Ne zaman istersen orada kalabilirsin.
Your girlfriend was given an amazing opportunity, which gives you an opportunity to show her that you're a loving and supportive boyfriend.
Kız arkadaşına inanılmaz bir fırsat verildi. Bu fırsattan istifade sen de onu ne kadar sevdiğini ve desteklediğini gösterebilirsin.
Well, excuse me, but what did you do when you worked on that allergy drug for two years and the FDA shut down your project?
Kusura bakma ama üzerine iki yıl çalıştığın alerji ilacı projesi denetleme kurumunca iptal edildiğinde ne yaptın?
Leonard pointed out to me that I'm not always a loving and supportive boyfriend, so here's some quality luggage.
Leonard, her zaman sevgi dolu ve destekleyici bir erkek arkadaş olmadığıma dikkatimi çekti. O yüzden buyur sana kaliteli bir bavul.
I've been doing a little research on New Jersey, and I was delighted to learn that their chief agricultural product is sod.
New Jersey hakkında ufak bir araştırma yaptım ve en çok yetiştirilen tarım ürünün çimen olduğunu öğrenince çok sevindim.
And just remember, I am proud of you and I support you in all that you do.
Unutma ki seninle gurur duyuyorum. Ve ne yaparsa yap senin arkandayım.
And just remember, I'm proud of you. And I support you in all that you do.
Unutma, seninle gurur duyuyorum ve yaptığın her şey için seni destekliyorum.
I did have a cough drop, but that really rides the line between sucking and eating.
Bir öksürük pastili aldım ama bu gerçekten emmek ile yemek arasında bir şeydi.
Give me one good reason why I should go to San Francisco and rummage around that old woman's apartment.
San Francisco'ya gitmek ve dairesini aramak için bana iyi bir neden söyle.
And don't give me any of that emotional closure crap.
Ve bana o duygusal sonlandırma saçmalığından bahsetme.
Good news... we inherited a closet full of soap operas and a VHS player that was... Get this... built in America.
Mirasımız bir dolap dolusu pembe dizi ve bir VHS oynatıcı ve şuna bak Amerikan malı.
And that's when it hit me, I'm gonna be alone forever.
Ve işte o zaman anladım sonsuza kadar yalnız kalacağım.
I have been sober for almost four years, and, yes, my life is better for it, but nobody told me that leading a clean life meant putting my vagina up on blocks.
Neredeyse dört yıldır ayığım ve evet hayatım artık daha iyi ama kimse temiz bir hayatın vajinama engel koyacağını söylememişti.
You really need to drag all that back and forth every time you spend the night?
Geceyi burada geçirdiğin zaman bütün bunları getirip götürmen mi gerekli?
Okay, now add a slice of eggplant and hit that with another scoop of cashew cheese.
Tamam, şimdi patlıcanı dilimle ve oyulmuş kaju peynirinin arasına koy.
And I really hope with all my heart that this works out for you.
Ve tüm kalbimle işlerin senin için yolunda gitmesini istiyorum.
Dr. Feingold gave you those boobies, and that nose.
Dr. Feingold, sana bu göğüsleri ve burnu verdi.
I have to go to a funeral, and I was hoping that you'd watch my dog for a couple of days.
Bir cenazeye gitmeliyim ve birkaç günlüğüne köpeğime bakmanı umuyorum.
And why is that?
Peki nedenmiş?
And look at that ass.
Şu kıça bir bak.
That stupid meth head I share a room with told me to shut up, so I smacked her, and for no reason, she bit me.
Odayı paylaştığım bu aptal met kafası bana susmamı söyledi ben de onu tokatladım ve o beni nedensiz yere ısırdı.
You're worried about your boyfriend, and you're transferring that anxiety to the dog.
Erkek arkadaşın için endişeleniyorsun ve bu endişelerini köpeğe aktarıyorsun.
andale 45
andre 702
andres 26
andrea 546
andrei 220
and then 7362
andy 3665
andrew 1394
andreas 75
and you 7643
andre 702
andres 26
andrea 546
andrei 220
and then 7362
andy 3665
andrew 1394
andreas 75
and you 7643
andi 114
ando 91
andromeda 21
andrews 141
andiamo 19
anderson 358
android 81
and now 4728
anders 163
andersen 24
ando 91
andromeda 21
andrews 141
andiamo 19
anderson 358
android 81
and now 4728
anders 163
andersen 24
and i 3645
and then i met you 29
andie 143
and you know it 1023
and just like that 171
and i'm proud of you 44
and i will 353
and i'm grateful 35
and i said yes 53
and you know 574
and then i met you 29
andie 143
and you know it 1023
and just like that 171
and i'm proud of you 44
and i will 353
and i'm grateful 35
and i said yes 53
and you know 574