The murders traducir turco
3,517 traducción paralela
And to the murders in Florida.
Ve tabii ki Florida'daki cinayetlerle de!
Confess to all the murders, Carl.
Cinayetleri itiraf et Carl.
So the murders might not be about money at all.
Yani cinayetler parayla ilgili bile olmayabilir.
Taking the wallets could be a forensic countermeasure so the murders might not to delay victim identification.
Cüzdanları almak adli bir önlem olabilir böylece cinayetler kurbanların kimlik tespitini ertelememiş olacak.
It's not about the kills, it's about what the murders represent.
Mesele cinayetler değil, mesela cinayetlerin ifade ettikleri.
That's a hell a stressor, but what triggered the murders?
Çok sinir bozucu ama cinayetleri tetikleyen ne?
One person, the same person was in the room before each of the murders?
Bir kişi, aynı kişi oda oldu cinayetlerden her önce?
It's the one thing connecting all of the murders.
Cinayetlerin tüm bağlantı Bu bir şeydir.
Damien Echols, Jason Baldwin, Jessie Misskelley were arrested last night, will be charged in the murders of the three boys we found last month in the Robin Hood Woods.
Damien Echols, Jason Baldwin, Jessie Misskelley dün gece tutuklandılar. Geçen ay 3 çocuğun Robin Hood ormanında öldürülmesiyle ilgili suçlanacaklar.
Another called the murders an incarnation, a manifestation of evil.
Bir başkası ise bunu vücut bulmuş şeytanın işi olabileceğini düşünüyor.
When Jessie said the murders took place around noon, you knew that wasn't correct, did you not?
Jessie cinayetlerin öğlen olduğunu söylediğinde bunun doğru olmadığını biliyordunuz değil mi?
And do the type of injuries give an occult overtone to the murders?
Ve yaraların türü cinayeti tarikatın yaptığına mı işaret ediyor?
When you were at the softball field, did you hear somebody say something about the murders?
Softbol sahasındayken birisinin cinayetlerle ilgili bir şey söylediğini duydun mu?
Lisa, I understand you were with Cayden the night of the murders.
Lisa, Seni anladığım kadarıyla cinayetlerin olduğu gece Cayden'le beraberdin..
He called our head reporter, Sam, asked if we wanted copies of the murders.
Baş muhabir Sam Foley aramış, cinayetlerinin kopyalarını ister misin diye sormuş.
Some people have suggested that you and John Doe were working together from the very beginning, that you may have even planned this, all of it... the murders, everything.
Bazıları bu işin başından beri sen ve John Doe beraberdiniz diyor. Belki beraber planladınız ve beraber öldürdünüz.
These statements put John Doe on the other side of town... in some cases in another state, when the murders were committed.
Hepsi cinayetler sırasında John Doe'nin şehirin diğer yakasında olduğunu belirtmiş. Bazılarında ise cinayet sırasında farklı bir eyalette olduğuna dair.
The high sheriff of the county investigated the murders. Then passed the case to the church.
İlçenin yüksek şerifi cinayetleri araştırmış ve sonra da dava kiliseye geçmişti.
An hour ago they claimed the murders and released their manifesto.
Bir saat önce, cinayetleri itiraf ettiler ve bir bildiri yayımladılar.
Edward Tripp, you're under arrest for the murders of Greer Wilson and Maurice Night.
Edward Tripp, Greer Wilson ve Maurice Night'ı öldürmekten tutuklusun.
Grandma, do you remember anything about the murders?
Babaanne, cinayetler hakkında bir şeyler hatırlıyor musun?
I mean, the movie defined Texarkana just as much as the murders did.
Film, cinayetler kadar Texarkana'yı da anlatıyor.
Carroll was convicted in 2004 for the murders of 14 young women.
Carroll 2004'te 14 genç kadının cinayetinden mahkum olmuştu.
I'll bet this scumbag did the Florida murders, too.
- Florida'daki cinayetleri işleyen şerefsiz de bu!
Now, the elements in common to both murders aren't giving us much.
İki cinayetteki ortak unsurlar bize hiçbir şey kazandırmıyor.
- Three separate murders in the same room at the Sky View Motel.
- Üç ayrı cinayetler Sky View Motel aynı odada.
Four murders in the same room over a three-month period.
Aynı odada dört cinayet üç aylık bir süre içinde.
Specifically, the tarp and firearm information that was entered linked to a series of murders that I'm covering.
Özellikle, takibini yürüttüğüm seri bir katille bağlantılı tente ve ateşli silah bilgileri girilmiş
But now that the police think that he might have Committed other murders, she's got some questions.
Ama şimdi polis onun başka cinayetlerle ilgisi olabileceğini düşününce, bazı soruları var.
There have been a few murders recently... all the victims were people who was involved in what happened to us fourteen years ago.
Bir çok cinayet işlendi. Hepsi de 14 yıl öncesiyle ilişkili.
Because there have been thousands of racially motivated murders in the South, including those four girls.
Çünkü güneyde şu dört kızın da dahil olduğu ırk temelli binlerce cinayet oluyor.
For we know that it is this darkness that murders the best in us and the best of us.
Bunu yasaklıyoruz. Biliyoruz ki içimizdeki en iyiyi ve en iyilerimizi öldüren bu karanlıktır.
Tonight at 11 : 00, after the discovery of two mutilated members of a Colorado biker gang, bearing a grisly similarity to the Cannibal Kid murders, a frightened nation is asking, where is Cayden...
Bu gece 11 : 00 de, Colorado motor ekibinden iki kişinin keşfinden sonra, Yamyam Çocuk cinayetleri artıyor, korkmuş olan millet soruyor, Cayden nerede- -
So you're happy to air murders as long as you've got the exclusive, Bob?
Yani görüntüler özel olduğu sürece, katil olması bir sorun teşkil etmiyor.
Yeah, murders the neighbor next door.
Evet, yan komşusunu öldürüyordu.
The ex-prostitute is suspected of 7 murders and 5 attempted murders of patients.
Eski fahişe yedi hastasını öldürmek ve beşini öldürmeye teşebbüsle suçlanıyor.
Even if we prove this, we can't prove the other murders.
Bunu kanıtlasak bile diğer cinayetleri kanıtlayamayız.
Statistics, compulsion and criminal profile carry such weight... we can link the other murders directly to the digoxin murder.
İstatistikler, baskı ve suçlu profili öyle ağır basıyor ki diğer cinayetleri de direkt olarak digoksin cinayetiyle bağdaştırabiliyoruz.
In the case against Lucia de Berk... after lengthy deliberation, the court... finds her guilty of seven murders and attempted murders.
Lucia de Berk'e karşı açılan davada uzun müzakereler sonucunda, mahkeme onu yedi cinayetten ve cinayete teşebbüsten suçlu buluyor.
The other murders are a chain linked to the digoxin.
Diğer cinayetlerle digoksin arasında nedensellik bağı var.
Colin Evans, convicted of voluntary manslaughter for one of the most brutal murders in recent history, is up for parole today.
Tarihteki en vahşi adam öldürme suçundan... mahkum edilen colin evans bugün şartlı... tahliye için kurulun karşısına çıkıcak.
Information from the lone survivor of the previous attack on the college campus, has lead authorities to Colorado, arrested three young men and looking for the fourth in connection with three murders...
Kampüsteki saldıradan hayatta kalan tek kişinin verdiği bilginin ortaya çıkardığı üç kişinin tutuklandığı olayda dördüncü zanlı aranıyor...
In a shocking development today Francis Allen Visser, a suspect in the terrifying burial murders of several young women in the Chicago area, was released from custody this morning.
Bugün şok edici bir gelişme oldu. Francis Allen Visser Chicago bölgesinde bir seri korkunç genç kadın cinayetinin şüphelisi olarak gözaltında tutulurken bu sabah saatlerinden serbest bırakıldı.
He wants us to arrest him and connect him to all those murders so he gets the fame and the credit and all that shit, so the whole world can see how fucking brilliant he is.
Onu tutuklamamızı istiyor. Böylece tüm cinayetlerle bağlantısı ortaya çıkacak. Bu sayede ünlü olacak ve ilgi görecek.
The fact is, boy, I'd hate to see how a couple of murders could impact people running to buy your jams and quilts.
Aslında birkaç cinayetin reçellerini almak için yarışan insanları nasıl etkilediğini görmek hoşuma gitmezdi.
Among the three murders you thought to be fictional, one was Real.
Üç cinayetin hayali olduğunu düşündün, biri gerçekti.
With this weapon three murders were perpetrated by the Chernov family.
Chernov ailesiyle baglantili üç cinayetle eslesiyor.
Murders that happened in the city around the canal.
Kanalın oralarda işlenmiş cinayetler.
In the spring of 1946, in the small town of Texarkana, on the Texas-Arkansas border, a series of horrific murders were committed by a masked assailant known only as "The Phantom Killer."
1946 baharında Texas-Arkansas sınırında bulunan Texarkana'nın küçük bir kasabasında "Hayalet Katil" olarak bilinen maskeli bir saldırgan tarafından bir çok korkunç cinayetler işlendi.
In 1976, a film inspired by the infamous Moonlight Murders was released.
1976 yılında, bu kötülükten esinlenilen "Ay Işığı Cinayetleri" adında bir film yayınlandı.
My thoughts and prayers go out to the victims and their families, but with regards to the subway murders and Joe Carroll,
Kurbanlara ve onların ailelerine, düşüncelerimi ve dualarımı iletmek için burdayım metroda olanlar ve
murders 106
the mentalist 91
the more the merrier 116
the message 46
the moon 186
the middle east 33
the merrier 49
the music 166
the man 273
the mask 38
the mentalist 91
the more the merrier 116
the message 46
the moon 186
the middle east 33
the merrier 49
the music 166
the man 273
the mask 38
the money's gone 37
the money 459
the men 76
the moment of truth 36
the money's good 16
the more i think about it 71
the mall 39
the maid 51
the man himself 21
the mother 105
the money 459
the men 76
the moment of truth 36
the money's good 16
the more i think about it 71
the mall 39
the maid 51
the man himself 21
the mother 105
the movie 102
the map 56
the more 64
the master 100
the music box 16
the manager 72
the mirror 38
the military 42
the monster 64
the murder weapon 51
the map 56
the more 64
the master 100
the music box 16
the manager 72
the mirror 38
the military 42
the monster 64
the murder weapon 51