The nanny traducir turco
1,088 traducción paralela
With the kids. and the nanny and the goiter.
Çocuklar, dadı ve guatrla beraber.
Did the nanny tell you?
Dadım mı söylüyordu?
- It's the nanny.
- Bakıcı.
The nanny cam tape.
Dadı kamerası kaseti.
The nanny cam is motion-activated, so it should have caught anyone coming in or out of the house.
Dadı kamerası hareket sensörlüdür. Eve giren ve evden çıkan herkesi çekmiş olmalı.
There's a remote control for the nanny cam.
Dadı kamerasının uzaktan kumandası var.
You knew about the nanny cam, didn't you?
Trina, dadı kamerasını biliyordun değil mi?
Where's the nanny?
nerede Dadısı nerede?
I don't know. Maybe Biff ran off with the nanny. Who cares?
Bilmiyorum ; belki de kocası Biff dadısıyla kaçmıştır.Kim takar?
The nanny will get it.
Dadın temizler nasıl olsa.
The nanny that we trusted so much took off with him
Güvendiğimiz dadısı çocuğu aldı ve gitti.
Yes, but we last heard the nanny was heading west.
Evet, ama dadının batıya gittiğini duyduk.
No one has seen the nanny, Sonya, for weeks.
Haftalardır dadıyı kimse görmemiş.
A surprise to see how the nanny is moving up.
Zaten dadının nasıl bu kadar yükseldiği de sürprizdi.
So you've met the nanny?
Demek, dadıyla tanıştın...
She thinks that if we do a deal with the Dutch she'll end up with nothing and the nanny will get it all.
Sanıyor ki, eğer biz Hollandalılar'la anlaşma sağlarsak... her şeyi dadı alacak ve ona bir şey kalmayacak.
- Don't call her the nanny.
- Ona dadı demesene.
Alberto thinks it's better to screw the nanny - than marry her. - Really?
Alberto dadıyı becermeyi... sonra da onunla evlenmeyi düşünüyor.
The nanny told me that she only took one shirt... one the kid wouldn't even wear.
Nanny'nin söylediğine göre, sadece bir tane t-shirt almış o da kızın hiç giymediği.
I don't want the nanny from hell in my house.
Cehennemin dadısını evimde görmek istemiyorum.
This is Martine, the nanny I was telling you about.
Bu Martine, sana telefonda anlattığım dadı.
Oh my God, I'm so sorry about the nanny and everything.
Aman Tanrım, dadı için çok özür dilerim.
What, the nanny?
Ne, dadı mı? Aman Tanrım.
I ran in... the nanny... is like watching some "Looney Tunes" cartoon
Koştum... dadı "Looney Tunes" çizgi filmini seyrederken...
Well, apparently this lovely girl came home to find her husband giving the nanny a nice little bonus package.
- Anlaşılan o tatlı kız, eve gelince kocasının dadıya "ikramiye" verdiğini görmüş. İyi bir çalışan bulmak zordur, diyorlar.
Oh, honey, you'd have to ask the nanny.
Hayatım, dadına sormalısın.
I will have the nanny bring him down.
Onu yeniden uyumadan aşağı indirelim.
What about the nanny?
Peki ya dadı?
And do you blame the nanny?
Dadıyı suçluyor musunuz?
I'm thinking the nanny, with an accomplice.
Dadıyı suç ortağı olarak düşünüyorum.
Danny's polygraphing the nanny.
Danny dadıyı yalan testine soktu.
A casual meal with Eric from yoga discovering a mutual love for long drives up Maine coasts and reruns of Nanny and the Professor.
Uzun araba gezileri ve "Dadı ve Profesör"'filminin tekrarlarına bayıldıklarını keşfettikleri, yogadan Eric'le bir yemeğe çıktı.
I'll be the waiter, but not your nanny.
Garson olurum ama dadılık yapmam.
- Carol, your nanny's on the phone.
- Carol, bakıcın telefonda.
Here is the culprit, as photographed by our nanny-cam satellite.
İşte, dadı uydu kameramızdan görüntülenen zanlı.
Hey, you're in the heart of nanny central here.
Bakıcı merkezi Central Park'ın ortasındasınız. Size de bir şey satılmıyor.
Ilena wanted to come to the US, we needed a nanny.
Ilena Amerika'ya gelmek istiyordu, bizim de bakıcıya ihtiyacımız vardı.
I've got a nanny like all the other kids.
Diğer çocuklar gibi, bakicim var.
Yes, he was in the care of our nanny at the time.
Evet, dadısı bakıyordu.
She must be going for the First Internet Nanny.
O ilk internet ünlüsü olmayı kafaya koymuş.
Check on the nanny's alleged disappearance.
Dadının kaybolup kaybolmadığını araştır.
Ali-Palli it's not nice to play with your puppy when nanny's in the room
Ali Palli annen odadayken hayalarınla oynaman hoş değil.
She's the best nanny ever.
Dünyanın en iyi bakıcısı.
You remember Martine, the Mellons'nanny?
Martine'i hatırladın mı, Mellon'ların dadısı?
- Dr. Corday, your nanny's on the phone.
- Bakalım. Dadı telefonda Dr. Corday
Your nanny called, said they're just leaving the hotel.
Dr. Corday, dadı aradı. Otelden çıktıklarını söyledi.
She was the nanny.
O dadıydı.
You know, I don't mind a male nanny.. but I do draw the line at male wet nurse.
Erkek dadıya aldırmam ama ıslak erkek hemşirede noktayı koyarım.
My nanny hasn't seen her husband since he left the house a few days ago.
Bakıcım kocasını birkaç gün önce evden ayrıldığından beri görmemiş.
I'm thinking we talk to the other nanny first... then we go back and talk to Rosa.
Önce diğer dadıyla sonra dönüp Rosa ile konuşalım.
Enter the third nanny, the one that Rosa and Maria told us about.
Burada Rosa ve Maria'nın bahsettikleri üçüncü dadı giriyor.
nanny 164
the night of the murder 53
the new yorker 37
the new york times 60
the notebook 36
the night of the fire 17
the night before 47
the night is young 64
the night shift 17
the noise 65
the night of the murder 53
the new yorker 37
the new york times 60
the notebook 36
the night of the fire 17
the night before 47
the night is young 64
the night shift 17
the noise 65
the not 21
the night before last 20
the nose 48
the night she died 20
the night 83
the next time i see you 21
the night he died 19
the no 36
the next one 38
the next thing i knew 36
the night before last 20
the nose 48
the night she died 20
the night 83
the next time i see you 21
the night he died 19
the no 36
the next one 38
the next thing i knew 36