The police traducir turco
53,260 traducción paralela
I apologize about any inconvenience and just want to thank you again for all the work your parish has done with the police athletic league.
Sıkıntı yarattığımız için özür dilerim ve kilisenizin, Polis Atletizm Kurumu'yla yaptığı bütün çalışmalar için size yeniden teşekkür etmek isterim.
I feel like that's the nicest the police have ever treated me.
Bu, şu ana dek bir polisin bana en iyi davrandığı zamandı.
That if you're an upstanding member of society, then the police will treat you with respect.
Toplumun namuslu bir üyesiysen, polis sana saygılı davranır.
Elliot, open the goddamn door or I'm calling the police.
Elliot şu lanet kapıyı aç yoksa polis çağıracağım.
Because my dream is for the police force to team up with Batman.
Çünkü benim hayalim, polis gücünün Batman'le bir ekip olması.
Half the police force are fish!
Polis gücünün yarısı balığa döndü.
- I'm calling the police.
- Polisi arıyorum. - Hayır.
You can talk to the police. That's who you can talk to.
Anca polisle konuşursun.
- We have to call the police.
- Polisi aramalıyız.
Okay, you need to go to the police.
O hâlde polise gitmelisin.
We have to call the police.
Polisi aramalıyız.
There is a little thing called "notifying the police."
"Polise haber vermek" diye bir şey var.
I'm not turning her over to the police until I find out what I want to know.
Bilmek istediklerimi öğrenene dek polis yok.
The police?
Polis mi?
I've placed her in confinement until we can be sure that turning her over to the police will get us the right results.
Onu polise teslim etmenin bize doğru sonuçlar vereceğinden emin olana dek onu bir yere kapattım.
We call the police?
Polisi mi arayacağız?
let's call the police.
- Ward'a yardım gerekiyorsa polisi ara.
We can't wait for the police.
- Onları bekleyemeyiz.
I need to report this to the police.
Bunu polise ihbar etmem gerek.
- You mean without the police?
- Polis olmadan mı diyorsun?
Run until you get a signal, and then call the police.
Sinyal gelene kadar koş ve polisi çağır.
I respect the police force!
- Hayır! Polise saygım var.
Like I told the police, uh, Mac and I were watching a movie back at the apartment, and then I went to the bar.
Polislere söylediğim gibi Mac ve ben, evde film izliyorduk ve sonra da bara gittim.
How did you get to the police station tonight?
Bu gece polis merkezine nasıl geldin?
I'm going to hand you back to the police now, Trish.
Şimdi seni tekrar polislere yönlendireceğim Trish.
The police can be here quickly. No-one will mind you using it.
Polis anında burada olacaktır kullanmaktan sakın çekinme.
The police have just been here.
Polis az önce buradaydı.
And you called the police, didn't you?
- Siz de polisi aradınız, değil mi?
And where did the police find young Mr. Riva and Diane?
- Evet. Peki polis genç Bay Riva ile Diane'i nerede buldu?
The people we stole that case from, never could've gone to the police.
Çantayı çaldığımız kişiler polise gitmeyebilirdi.
- I'm gonna call the police if you don't leave.
- Eğer hemen burdan gitmezsen polisi arayacağım.
I'm gonna call the police right now, you need to leave!
Şimdi polisi arıyorum, buradan gitmen gerek.
You need to leave now or I'm gonna call the police.
Buradan hemen gitmen gerek ya da polisi arayacağım
I'll called the police!
Benimle geliyorsun! Polisi arayacağım!
Go back and wait in the police car.
Git ve polis arabasında bekle.
Tell the police you were doing blow.
Polise kokain çektiğini söyle.
This is the police.
Polis konuşuyor.
Oh, not to mention- - not to mention the throwing up, the bar brawl, breaking and entering my ex-girlfriend's new home, running from the police- -
Kusmuktan, bar kavgasından eski sevgilimin evine gizlice girmekten ve polisten kaçmaktan bahsetmiyorum bile.
Okay, this, uh... is a moment for me to call the police.
Tamam, bu, uh... benim için polis çağırmamın bir anı.
And under what conditions the SAS would take over from the police.
Bir de SAS'ın olayı polisten hangi şartlarda devralacağına.
The police are operating with their customary caution.
Polis her zamanki gibi çok dikkatli davranıyor.
Fewest possible details of the police operation have been disclosed.
Polis operasyonuyla ilgili ufak ayrıntılar da ortaya çıkmaya başladı.
Our police intercepted and arrested them on the highway.
Polis memurlarımız otobanda önlerini kesip onları tutukladılar.
I've been with the Philadelphia Police Department for 24 years, 12 of which were with the Homicide division.
24 senedir Philadelphia Polis Teşkilatı'ndayım. 12 senedir de cinayet büroda çalışıyorum.
Trying to find any evidence... In the area Hazmat crews, fire and police are on the scene.
Olay yerindeki tehlikeli madde uzmanları, itfaiye ve polis ekipleri... işe yarayacak deliller bulmaya çalışıyorlar.
Police are settling in tonight for a long wait around the embassy in Kensington.
Polis, Kensington'daki elçilikte bu akşam için tertiplenmeye başladı.
No sooner did the Iranians burst into the Iranian embassy, police interpreter made the first contact with them and began the delicate task of trying to get the hostages released and find out what precisely the raiders wanted.
İranlılar, elçiliğe girer girmez polis eylemcilerle derhal temasa geçti rehinelerin serbest bırakılmasını sağlamaya ve eylemcilerin ne istediklerini öğrenmeye çalışıyorlar.
Police are keeping the foreign office informed of developments, but they are in full charge.
Polis, gelişmeleri Dışişleri Bakanlığı'na anlık olarak iletse de şu an sorumluluk onlarda.
He reiterated that police aid the release of the hostages without bloodshed.
Amaçlarının kimsenin burnu bile kanamadan serbest bırakılmaları olduğunu yineledi.
Look, I need to talk to the bloody police.
Bakın, hemen polisle konuşmam gerekiyor.
One of the mad police. He's gonna get himself killed.
Deliye bak, gebertecek kendini.
the police are here 92
the police are coming 33
the police station 24
the policeman 19
the police came 16
the police are on their way 50
the police are looking for you 21
police 2934
policeman 131
police radio chatter 156
the police are coming 33
the police station 24
the policeman 19
the police came 16
the police are on their way 50
the police are looking for you 21
police 2934
policeman 131
police radio chatter 156