Then traducir turco
477,920 traducción paralela
Zeb, get her to Medical, and then get on the guns.
Zeb, onu doktora götür ve silahların başına geç.
If it cannot divulge the location of their rebel base, then I will use it to lead us there.
Eğer ondan asilerin üssünü deşifre edemeyeceksem o zaman onu bizi oraya götürmesi için kullanırım.
All right, then, this should be a painless flight back to base.
Pekâlâ, o zaman bu acısız bir üsse geri dönüş olacak.
Okay, then, well done, all of you.
Tamam o zaman, hepinize aferin.
Then I heard him use an Imperial term.
Sonra onun bir İmparatorluk terimi kullandığını duydum.
It is only a matter of time before the astromech leads us to Phoenix Squadron and then their rebel base.
Astromekin bizi Anka Filosu'na sonra da asi üssüne götürmesi artık bir zaman meselesi.
If you define yourself by your power to take life, a desire to dominate, to possess, then you have nothing.
Eğer kendini can alma gücüyle hâkim olma arzusuyla ve sahip olmakla tanımlıyorsan o zaman hiçbir şeyin yoktur.
Then you should end it with the American.
O zaman Amerikalıyla bitirmelisiniz.
And then we'll all be together again.
Ondan sonra tekrar hep birlikte olacağız.
You'll walk away, then?
Öyleyse uzaklaşacaksın.
It takes some work. You wash down the area with bleach, and then you have to use this epa-approved disinfectant...
Alanı çamaşır suyu ile yıkarsın ve sonra da EPA onaylı dezenfektanı kullanman gerekir.
Then what are you doing here? Someone wants to see you.
Birisi seni görmek istiyor.
Okay, then we cut to the end and what does it say?
Tamam, en son geldiğimizde ne diyor?
Well, then maybe I should be the one to go with him.
O zaman belki de onunla giden ben olmalıyım.
If we track them, then we may have a chance at catching her and saving the innocent people.
İzlerini bulabilirsek onu yakalama ve masum insanları kurtarma şansı yakalamış oluruz.
♪ Then nearly 14 billion years ago expansion started...
Ardından, 14 milyar yıl önce Genişleme başladı.
If Reid can swear under oath that he saw Scratch in that motel room, then we're a go putting him on the terror watch list.
Reid Tırmık'ı otelde gördüğüne dair yeminli ifade verirse terörist izleme listesine almayı kabul ettiler.
Well, then, Mom, how did you get here?
- O zaman buraya nasıl geldin?
All right, well, if it's in the sink, then it went down the drain.
Lavaboda varsa borulardan da gitmiş olmalı.
And he's been in a medically induced coma since then, which would give her time to hit another victim.
O zamandan beri de komada, bu da yeni bir kurbana saldırması için yeterli süre demek.
Then, reminder, showering at home.
VE evede duş almayı hatırla.
Oh, I see. You need me to be the bad cop who kicks all the ass and then I'm supposed to be quiet about it?
Anlıyorum.Benden herkesi pataklayan kötü polis olmamı ve bunun hakkında sessiz kalmamı istiyorsun öyle mi?
And then he split up with me... I know, with me... simply because I'm not Jewish.
Sonra benden ayrıldı, biliyorum, bendenayrıldı, sırf Yahudi değilim diye.
If you just converted and you were Jewish as well, then maybe we could be together. "
Din değiştirsen ve sen de Yahudi olsan "belki birlikte olabiliriz." dedi.
And then, a few months ago, Nicki Minaj, a very curvaceous black rapper...
Sonra, birkaç ay önce, Nicki Minaj, çok yuvarlak hatlı siyahi bir rapçi...
I went home with him, and then he didn't call me for three days.
Onunla eve gittim, sonra üç gün beni aramadı.
But then they had a really nice summer, and we won.
Ama çok hoş bir yaz geçirdiler ve biz kazandık.
Except when I wear a topknot, girls, and then I am a unicorn. Hey.
Ama saçımı topuz yaptığımda tek boynuzlu at oluyorum kızlar.
If you want to go with camel, then be, like, "Camel, head to toe."
Deve esprisi yapacaksanız "Tepeden toynağa deve." yazın.
Like, if you want someone to ever, ever love you, then you need to move home and be normal like us. "
Bir gün birinin seni sevmesini istiyorsan "eve geri taşınmalı ve bizim gibi normal olmalısın." dediler.
Then, instead of looking away, as you or I would, girls, he focused in.
Sonra kızlar, bizim gibi başını çevirmek yerine, odaklanmış.
If you want to rank things, fellas, then you do it, but don't announce it, like, "Oh, you are any one of the top four..."
Bir şeyleri sıralayacaksanız durmayın beyler, ama şu şekilde açıklamayın : "Gördüklerim arasında en iyi dört..."
Then just, like, a picture of me and the TOWIE kids. "
"Sonra benim ve TOWIE çocuklarının bir resmi."
And then this side of the room, you'll be the groom's friends and family.
Salonun bu tarafındakiler de damadın arkadaşları ve ailesi olacak.
From then on, Kerrie was my baby.
O günden sonra Kerrie benim bebeğim oldu.
And then, when she was just 14, I left.
Sonra, o daha 14 yaşındayken evden ayrıldım.
But I feel like if I just make those noises... then they will understand that I feel bad.
Ama sadece o sesleri çıkarırsam... kendimi kötü hissettiğimi anlarlar diye düşünüyorum.
Then, in a second, she just threw it all away.
Ve sonra bir saniyede her şeyi çöpe attı.
What did they do back then?
Peki o zaman ne yaptılar?
- Well, then, do you know what to do?
- Peki, ne yapılacağını biliyor musun?
You know, instead of kicking yourself for not taking action then, be grateful that you're sober now and you have a voice.
Biliyor musun, harekete geçmek yerine kendine yüklenmektense ayık olduğun ve bir sesin olduğu için için minnettar ol.
Uh, I get the Goblet of Yar and then
Değil mi? Yar'ın Kadehini alıp sonra da Condor'un Kanı'nı içiyorum.
And once we remove it, then the winch should catch.
- Ve çıkartıldığı zaman... -... vincin yakalaması gerek.
Now, you and Happy get up on the roof, hang onto the cable, and then we'll sever the cable to detach the gondola.
Şimdi Happy'le birlikte kabinin üstüne çıkın kabloya tutunun ve ardından kabini ayırmak için halatı serbest bırakacağız.
Then we better hightail it back to that gun store we passed about a mile back.
O zaman koşar adım iki kilometre önce önünden geçtiğimiz silah...
Okay, then go already!
Tamam, gidin haydi!
And then you'll wrap your foot and we'll alternate all the way up.
Sonra sen ayağını dolayacaksın ve yukarı kadar değişerek gideceğiz.
Then we help them grip it tighter.
Biz de halata daha sıkı tutunmalarını sağlarız.
Go to the clock tower. Then you'll know what your up against.
Saat kulesine bir gidiver de neyle karşı karşıyasın anla.
You've obviously made up your mind, so why did you come here then?
Belli ki sen kararını vermişsin niye geldin o zaman?
Then we've got a date with destiny!
Sonra kaderimizle buluşacağız!
then nearly 94
then don't 282
then you're an idiot 17
then what 1564
then prove it 86
then you're wrong 16
then i'm leaving 17
then you know 40
then it's a date 18
then i 166
then don't 282
then you're an idiot 17
then what 1564
then prove it 86
then you're wrong 16
then i'm leaving 17
then you know 40
then it's a date 18
then i 166
then you 156
then leave 77
then i'll wait 16
then do it 228
then it's settled 125
then you're right 18
then i will 133
then yes 211
then you die 16
then what are you doing here 94
then leave 77
then i'll wait 16
then do it 228
then it's settled 125
then you're right 18
then i will 133
then yes 211
then you die 16
then what are you doing here 94