English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ T ] / Then who

Then who traducir turco

11,613 traducción paralela
Then who did?
O zaman kim öldürdü?
Oh, but if you're out of commission, then who's delivering the toys?
İkiniz de görevinizi yapamayacağınıza göre oyuncakları kim dağıtacak?
If they didn't sell us a lemon and you didn't break it, then who did?
Bize bozuk mal vermedilerse ve sen de bozmadıysan, kim yaptı o zaman?
And then who'd look after my little Mr Cuddles?
- Bay Küçük Kucak'ımla kim ilgilenirdi sonra?
If LabCorp didn't stick the needle through the top, then who did?
Tüpe iğneyi LabCorp'takiler batırmadıysa kim batırdı o zaman?
Well, if he didn't erase them, then who did?
O silmediyse kim sildi peki?
Then who placed the call?
Peki, siparişi kim verdi?
Then who?
O zaman kim?
Then who is it up to, Mr. valenti?
Peki neden ona kalmıyor Bay Valenti?
Then who did you hide it from?
- Kimden sakladın peki?
If you're not here, then who the hell are you?
Şu anda burada değilseniz, bir hiçsiniz demektir.
Then who are they?
- O zaman kim bunlar?
Then who did?
Kim yaptı o zaman?
And then his comrades realized that the landowners are scoundrels who sold Korea to the Japanese aggressors.
Sonra yoldaşları, toprak sahiplerinin Kore'yi Japon işgalcilere satan hainler olduklarını anladılar.
- Yes, tell your story, then mention the students who've joined the Children's Union.
- Evet, öykünü anlat. Sonra da Çocuk Sendikası'na katılan öğrencileri anlat.
Yeah, the engineer who killed his wife and then broke out of Rikers.
Evet, karısını öldürüp Rikers'dan kaçan mühendis.
And... And then I was stuck waiting on a neuro attending who couldn't be bothered...
Sonra sonra uzman beyin cerrahı zahmet edip de gelene kadar bekledim.
She jumps to arson, presumably because she got herself pregnant, then she loses the baby, and then she jumps right back onto Truck, serving under the officer who may or may not have fathered the child,
Kundaklama birimine gidiyor. Muhtemelen hamile olduğu için ve o zaman içinde bebeğini kaybediyor sonra itfaiyeye geri dönüyor. Dedikodulara bakarsam bebeğin babası burada hizmet veren biri olmalı.
Then again, you bleed out, one less person who gets a cut of my money.
Sonra tekrar, sen kanadığı Paramı bir kesim alır bir tane daha az kişi.
They write one smashing success, and then they get scared that they're gonna be ghettoized as populists, so they take a decade to write the second book, and by that time, nobody remembers who they are or why we cared.
Olağanüstü başarılı bir şey yazarlar ve sonrasında popülist olarak ayrıştırılacaklarından korkarak, ikinci kitabı yazmak için on yıl beklerler ve o zamana kadar onların kim olduğunu ya da bizim neden umursadığımızı artık kimse hatırlamaz.
Figure out who committed this arson... then maybe we'll figure out who committed this one.
Bu kundaklamayı kimin yaptığını bulursak belki bunu yapanı da bulabiliriz.
And then they showed that to Mrs. Beerntsen... who said, "Yeah, that's him."
Sonra da Bayan Beerntsen'e göstermişler. O da "Evet, bu o" demiş.
And then there are those... like cold stone, who force their strength and fury and win the title by fear and intimidation.
Ve bazıları soğuk taş gibilerdi. Güç ve öfkelerini kullanarak korku ve tehdit isimlerini kazandılar.
So the quickest, easiest thing to do is get up in the air and pick up the signal from a long ways away, and then, we'll radio those locations to our ground teams, who will come in with their Land Rovers and follow the dogs on the ground and collect all sorts of critical information on them.
Bu yüzden en hızlı ve kolay seçenek, havalanmak ve çok uzaklardan da olsa bir sinyal elde etmek ve sonra bu konumları Land Rover'ları ile gelen yer ekiplerine iletmek ve köpekleri karadan takip edip haklarında her türlü hayati bilgiyi toparlamak.
And then when lo and behold there's this woman who disappears and one of the last people she saw was Steven Avery... now we've got him.
Ve o zaman işte bak, bir kız kayboluyor Ve onun son gördüğü Steven Avery... Şimdi onu yakaladık.
Why would you erase the messages of a woman who is missing and later then found to have been killed, um... when those messages might have clues to her whereabouts, to where she went, where she was going, perhaps.
Neden kayıp olan ve sonradan öldürülmüş olduğu anlaşılan bir kadının mesajlarını silesiniz? O mesajlar belki de kadının en son yerine, nerelerde bulunduğuna nereye gittiğine dair ipuçları verebilecekken?
Because unless the State's prepared to establish that Mr. Avery had her password, then he's not the one who's listening to her messages on Wednesday, November 2nd at 8 : 00 a.m.
Çünkü Savcılığın elinde Bay Avery'nin şifreyi bildiğine dair kanıt yoksa şayet 2 Kasım Çarşamba günü sabah saat 8 : 00'de mesajları dinleyen kişi o değil.
And then somebody who knew the cops would be very interested in pinning this on Steven, dumped most of the bones, probably thought he was dumping all of the bones in a pile in Steven's burn area and then sort of sprink... you know, sprinkled them around in the grass so there'd be no missing them.
Sonra da polisin suçu Steven'a yıkmaya çok hevesli olacağını bilen birileri kemiklerin çoğunu oraya döktü. Muhtemelen kemikleri Steven'ın evinin yanındaki çukura varille dökerken tüm kemikleri döktüğünü düşünüyordu. Ardından kemiklerin birkaçını çimenlerin üzerine serpiştirdi ki polislerin gözünden kaçmasın.
And then they arrange for Brendan to be interrogated again the next day on tape by the very same police officers who manipulated him before, um... without Len Kachinsky being present.
Ardından ertesi güne, daha önce Brendan'ı itiraf etmeye zorlayan aynı polislerle kamera önünde sorgulanması için bir görüşme ayarlıyorlar. Yanlarında Len Kachinsky olmadan.
Then it turns out he's a cop, so it'll be his word against yours, and who do you think the judge is gonna believe?
Sonra o bir polisle karşılaşıyor, ve seninkine karşıIık onun sözü ve jüri kimin dediğine inanır? Ha?
Then you know who Zlatan is.
Zlatan kim, biliyorsunuz öyleyse.
Then they have to call the cops, who have to then get here, all in less than two hours.
Daha sonra polisi arayacaklar ki onlar da buraya iki saatten az sürede gelmek zorunda.
I remember I spent the last two weeks of that summer, Showing off the bus ticket they sent me, to anybody who looked at it And then came the night before I was supposed to leave,
O yazın son iki haftasını bana yollanan otobüs biletini insanlara gururla göstererek geçirdiğimi hatırlıyorum.
Tell both of them the other one is the father and then if the one who isn't the father is upset about it...
İkisine de diğerinin baba olduğunu söyle ve eğer baba olmayan kişi üzülürse...
And who do we have here, then?
Burada kimler varmış bakalım?
First the children who accused her and their families, then others.
İlk önce onu suçlayan çocuklar ve aileleri sonra da diğerleri.
Well, why don't you take a look at me, and then take a look at everybody else who lives here?
Neden bir bana bakıp bir de dönüp burada yaşayan herkese bir bakmıyorsun?
And they went to england, and then through the descendants of the man who brought them there.
Daha sonra İngiltere'ye gittiler. Onları buraya getiren de torunları oldu.
Well, then, guess who's coming at you.
Peki, tahmin et bakalım kim sana gelecek.
Yeah, maybe... But then again, you're not flying to Manhattan with a $ 5,000-a-night Brazilian who's gonna turn your suite at the Carlyle into a sexual Slip'n Slide.
Evet, olabilir, ama şunu da unutma, senin yanında şu an Manhattan'a götürebileceğin ve gece otel odasını striptiz kulübüne çevirecek geceliği 5 bin dolarlık bir Brezilyalı yok.
Then let us hope the man who courts me will have an interest in zoology... and all things spiritual.
O zaman bana kur yapacak erkeğin zooloji ile ilgili olmasını ve ruhani yönden her şeye sahip olmasını umalım.
I just don't know if I have the nerve, you know, to take all the money and go down to Mexico and then be on the run from the law and who knows what else will come up out of this.
Cesaretim var mı bilemiyorum. Yani tüm parayı alıp Meksika'ya gitmek, kanundan kaçmak falan başımıza ne geleceğini kim bilebilir?
The first appeared to be Jim Datsun, who was shot in the head and then cut into small pieces.
İlk ortaya çıkan Jim Datsun başından vurulmuş ve lime lime doğranmıştı.
Then, who will I be?
O zaman benden geriye ne kalır ki?
But Judah if they don't matter, then tell me who they are.
Ama, Judah, madem önemli değiller, o zaman kim olduklarını söyle.
And if you can't do that, then I need you to tell me who our enemies are.
Ve bunu yapamıyorsan o zaman düşmanlarımız kim bunu bana söylemene ihtiyacım var.
But then you wouldn't know of the honored guest who now resides at the House of Te.
Ama o zaman sen de şu an Te Hanesinde bulunan onur misafirinin kim olduğunu öğrenemezsin.
So, who's paying for all this, then?
Bütün bunların parasını kim ödüyor o zaman?
Gets rich, grows lazy, lets his millstones fall into disrepair and then... then one day, a local discovers a tooth in his bag of flour and he realizes who's responsible for the spade of disappearances in the area.
Zenginleşir, tembelleşir, değirmen taşlarını bakımsız bırakır, sonra da sonra da bir gün, civardan biri un çuvalından tırtıkladığını fark eder ve bölgedeki kayıplarda kimin dahli olduğunu idrak eder.
Who is my father then?
Babam kim o halde?
Then there's a Frau else Wernicke who just lives around the corner, and then..
Sonra köşede yaşayan Frau Else Wernicke var ve sonra da...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]