Those are beautiful traducir turco
144 traducción paralela
Those are beautiful.
Çok güzeller.
Those are beautiful.
Ne kadar güzeller!
Oh, those are beautiful.
Oh, bunlar harika.
Those are beautiful. A thornless kind.
Dikensiz bir türdür.
- Those are beautiful. - So, tell me more about Corinne.
Peki, Corinne'den söz et biraz.
Ooh, those are beautiful.
Ne güzelmiş bunlar.
I mean, those are beautiful images.
Demek istediği, onlar çok güzel görüntülerdi.
Those are beautiful shoes.
Güzel ayakkabılar.
- Those are beautiful.
- Bunlar güzelmiş.
Those are beautiful.
Hoşça kal. Bunlar çok güzel.
Those are beautiful. I love tulips.
Laleleri severim.
Hon, those are beautiful flowers.
Tatlım, şu çiçekler harika.
- Yeah, those are beautiful. - Yeah.
Onlar çok güzel.
Oh, those are beautiful, aren't they?
O çiçekler çok güzeller değil mi?
Those are beautiful antlers.
Çok güzel geyik boynuzları.
God those are beautiful.
Tanrım, bunlar çok güzel.
Oh, those are beautiful.
- Haydi ama. - Tamam. - Çok güzeller.
So, you're telling me that those goddesses are being pushed out by a single ghost? A scary ghost is more shocking than beautiful goddesses.
Bir hayalet kız, güzel kızlardan daha etkileyici.
Those are such beautiful nipple covers.
Bunlar çok güzel göğüs ucu kapatıcıları.
Those flowers are so beautiful.
Bu çiçekler ne kadar güzel.
The most beautiful things in life are those we don't understand.
Hayattaki en güzel şeyler anlamadığımız şeylerdir.
- Those motors are beautiful.
- Bu motorlar harika.
Those slippers are absolutely beautiful, my darling.
O terliğin kesinlikle çok güzel sevgilim.
I can never forget those beautiful days but they are gone forever.
O hiç aklımdan çıkmayacak güzel günler bir daha geri gelmemek üzere gitti.
Those two nights are perhaps the most beautiful memories of my life.
Bu iki gece belki de hayatımın en güzel hatıralarını saklıyor.
Those around me, apart from beautiful ladies are famous generals too
Ayrıca sadece güzellere değil bundan başka... en iyi generallere de sahibimdir
Those flowers in the lobby are beautiful.
Girişteki çiçekler çok güzel.
Those are the most beautiful things I've ever saw.
Gördüğüm en güzel şey bunlar.
I think those beautiful children are lucky to have you for a mommy.
Bu güzel çocuklar, onların annesi olduğun için çok şanslılar.
I love those. Some of them are beautiful.
Onlara bayılıyorum, bazıları çok güzel.
- Are those beautiful?
Güzeller mi?
Oh? Oh, those are quite beautiful.
Çok güzeller.
Those are the most beautiful eyes I've ever seen.
Bunlar benim şu ana kadar gördüğüm en güzel gözler.
So are you going to settle on those, ma'am? They look beautiful on you.
Karar verebildiniz mi hanımefendi?
And to do those are beneth you there are many young and beautiful women out there who would love jumping into your... wife's place.
Oğlunuz dürüst biri midir? Öyledir. Ancak o şey elindeyse belki de ona direk inanmam yanlış olurdu.
Some of those old hymns are beautiful.
Bazı eski ilahiler gerçekten güzeldir.
Those girls are still there, the ones that, even as you grow up, will remain the most beautiful girls you have ever seen close up.
O kızlar da duruyordu. Büyüseniz bile yakından gördüğünüz en güzel kızlar olarak kalacak kızlar.
The last thing he'll see are all those beautiful, hungry smiles as they rip him to...
Son göreceği şey bütün o aç ve güzel gülümsemelerin onu parçalarken...
Those hieroglyphs... are beautiful.
Bu odayı süsleyen hiyeroglifler muhteşemdir.
Those frames are so beautiful!
Bu çerçeveler çok güzel!
WELL, FOR ONE THING, MOST OF THOSE BEAUTIFUL YOUNG MEN ARE ONLY INTERESTED IN THEMSELVES.
Öncelikle, o yakışıklı genç erkeklerin çoğunun umurunda olan tek şey kendileri.
Those are so fucking beautiful.
O şey çok güzel.
What are you talking about? You put on all those beautiful weddings at the inn.
Otelde bir sürü güzel düğün ve konferans düzenledin.
"Hearts are not had as a gift but hearts are earned by those that are not entirely beautiful." That is a line from a W.B. Yeats poem.
"Kalpler, hediye olarak alınmaz, kalpler, büsbütün güzel olmayanlar tarafından kazanılır." Bu W.B. Yeats'in....... şiirinden bir dize.
Look how beautiful those are.
Ne kadar güzel gözüktüklerine bak.
He wraps you in those arms, whispers how beautiful you are..
Seni o kollarıyla sarar, ne kadar güzel olduğunu fısıldar.
Those jackets are beautiful.
Ceketler harika!
Those shoes are beautiful, sir, and they fit her well.
O ayakkabılar çok güzel, efendim ve ona çok iyi uyacaklar.
Why are you crying such big tears out of those beautiful eyes?
Bu güzel gözler neden böyle... hüngür hüngür ağlıyor?
Just gives me a warm feeling to know that all those young beautiful actors are now dead
Sadece tüm bu genç ve güzel aktörlerin öldüğünü bilmek rahatlatıyor.
Oh, those earrings are beautiful.
Ah şu küpeler ne muhteşem.
those are nice 21
those are 90
those are mine 77
those are my friends 16
those aren't mine 30
those are my terms 27
those are your words 18
those are good 20
those are the rules 96
those are my orders 22
those are 90
those are mine 77
those are my friends 16
those aren't mine 30
those are my terms 27
those are your words 18
those are good 20
those are the rules 96
those are my orders 22
those are for you 19
beautiful 3039
beautiful boy 45
beautiful day 103
beautiful eyes 27
beautiful morning 18
beautiful mind 19
beautiful baby 17
beautiful wife 24
beautiful house 19
beautiful 3039
beautiful boy 45
beautiful day 103
beautiful eyes 27
beautiful morning 18
beautiful mind 19
beautiful baby 17
beautiful wife 24
beautiful house 19