Those are mine traducir turco
325 traducción paralela
- Those are mine.
- Bunlar benim.
- Hey, those are mine.
- Hey, onlar benim.
Those are mine, too!
Bunlar da benim.
Those are mine. I will mend them.
Sanırım o çoraplar benim.
Those are mine!
Benim dedim!
Those are mine!
Onlar benim!
God damn you, you bet me I wouldn't let you put those holes in my ears, and I did, so those are mine!
Lanet olsun sana... kulaklarımda şu delikleri açmana... izin vermeyeceğime dair bahse girdin... ben ise izin verdim ve bunlar benim oldu!
Those are mine!
Onlar benimdi!
Oh, those are mine.
Onlar benim.
Come on, Frank, those are mine.
Yapma Frank, o benim.
- Those are mine.
- Onlar benim.
Hey, those are mine!
Hey, onlar benim. Böyle olmaz ki.
Those are mine.
Benim onlar.
Those are mine.
Onlar benim ki.
Those are mine. - He's got a girl. Let's go!
- Evet, onlar benim anahtarlarım.
Come on, those are mine!
Bırak, onlar benim!
Look, Arthur, it's no big deal, but I did buy the cereal, so technically... those are mine.
Bak, Arthur, önemli değil ama mısır gevreğini ben aldım, yani teknik olarak o gözlük benim.
Those are the postcards that I sent to a friend of mine.
Bunları arkadaşıma göndermiştim.
But only when those cheeks Are yours and mine
Ama sadece senin ve benim Yanağımız birleşiyorsa
Those strong horses, young man are nobody's business but mine.
O güçlü atlar, genç adam benim dışımda kimseyi ilgilendirmez.
Those eight men are mine. Those seven are his.
Bu sekiz adam benimkiler, yedi kişi de onun.
Those furs are mine!
Ayrıca o mücevherler zaten benim.
Those five pennies are mine.
O beş kuruş benim.
- Those, Professor Challenger, are mine.
- Onlar, Profesör Challenger, benim.
Those that are mine will know me.
Benimle olanlar, beni tanıyacaktır.
Those men are a lot better than mine with a gun.
O adamlar silahlarıyla benden çok daha iyiler.
Those are doctor's orders, not mine.
Bunlar doktorun emirleri, benim değil.
Those animals are mine.
O hayvanlar benim.
N.C. Those are my initials, but it's certainly not mine.
N.C. Bunlar benim adımın ilk harfleri, fakat o kesinlikle bana ait değil.
N.C. Those are my initials, but it's certainly not mine.
"NC" baş harflerim, ama kesinlikle benim değil.
Those are his arrangements, not mine.
Bunları o ayarladı, ben değil.
Are those mine?
- Onlar benim mi?
Tom, some of those cows in there are mine.
Tom, şu ineklerden bazısı benim.
I begin to wonder if those dreams are really mine, or if they are part of a totality, of a gigantic collective dream of which the entire city may be the projection.
Merak etmeye basliyorum, bu rüyalar bana mi ait gerçekten yoksa, bir bütünün, tüm bir kentin de bir projeksiyondan ibaret oldugu devasa kollektif bir rüyanin mi parçasi?
Those are mine!
O benim!
They're mine. Those gates are locked.
Kapılar kilitli.
" It was worth saving those kids because their lives are worth more than mine.
" O küçük çocukları kurtarmaya değerdi. Hayatları benimkinden daha değerli.
oh dary mine those stun cannons are knoking our people unconscious we must stop them!
Aman tanrım. Şu sersemletici silahlar insanlarımızı sersemletiyor. - Onları durdurmalıyız.
- I identified with the character immediately he's a strong guy but he's insecure as well an those two traits are are definitely very prevalent in uh in the teenage years, they were in mine anyway
" Seni seviyorum. Karakterle kendimi hemen özdeşleştirdim. Güçlü, ama kendine güveni tam olmayarı biri.
Those boys over there are friends of mine.
Şurada gördüğünüz çocuklar benim arkadaşlarım.
Those phrases are mine.
Bu ifadeler benim.
- Whose are all those clothes? They're mine.
- Bütün bu giysiler kimin?
- Those... are mine!
- Bunlar benim!
Those are mine.
Onlar benim.
Those debts are mine now.
O borçlar artık bana ait.
- Hey, are those all mine?
- Hey, hepsi bizim mi bunların?
Those boys over there are friends of mine.
Oradaki çocukların hepsi arkadaşımdır.
- Mine ears are open to the pleas of those who speak ye old English.
- Kulaklarım sadece eski İngilizce konuşanlara açık.
Those trees are mine!
Bu ağaçlar bana ait!
Actually, those costumes are mine.
Bu kostümler bana ait.
Those are her words, not mine, Mrs Tate.
Bunlar onun kelimeleri, benim değil, Bayan Tate.
those are nice 21
those are beautiful 26
those are 90
those aren't mine 30
those are my friends 16
those are my terms 27
those are your words 18
those are good 20
those are the rules 96
those are my orders 22
those are beautiful 26
those are 90
those aren't mine 30
those are my friends 16
those are my terms 27
those are your words 18
those are good 20
those are the rules 96
those are my orders 22
those are for you 19
mine 1637
mines 24
miner 18
mineral 18
minerva 46
miney 32
miners 19
minerals 25
mine too 218
mine 1637
mines 24
miner 18
mineral 18
minerva 46
miney 32
miners 19
minerals 25
mine too 218
mineral water 25
mine is 46
mine was 21
mine's 26
those eyes 49
those 395
those were good times 17
those lips 16
those were the days 74
those two 110
mine is 46
mine was 21
mine's 26
those eyes 49
those 395
those were good times 17
those lips 16
those were the days 74
those two 110