To kill her traducir turco
4,654 traducción paralela
She was in a holding cell. She's obviously, uh, stockpiling her meds. I mean, I don't think she wanted to kill herself.
Belli ki, ilaçlarını biriktirmiş Bence amacı intihar değildi.
You went to the Industrial Park- - not to pay Kitty, but to kill her.
Sanayi bölgesine kediciğe para vermek için değil, öldürmeye gittin.
Well, maybe he didn't go over there to kill her.
Belki de oraya onu öldürmek için gitmedi.
He tried to kill her after he shot the Captain.
Yüzbaşı'yı vurduktan sonra onun peşine düşmüş.
You know, if she was and Alan knew it, that's a pretty strong motive for him to kill her.
Alan bunu öğrendiyse onu öldürmek için sağlam bir nedeni var demektir.
When are you going to kill her?
Onu ne zaman öldüreceksin?
Cotton, we have to kill her.
Cotton, onu öldürmemiz lazım.
Not a step have I not foreseen, right down to your bringing the girl here to the woods to kill her.
Öngöremediğim tek bir an bile yok, senin o kızı bu ormana getirip öldürmen dahil.
He threatened to kill her.
Onu ölümle tehdit etmiş.
Because you tried to kill her.
- Onu öldürmeye çalıştınız.
You mean, to kill her?
yani, onu öldürmek mi?
Trace elements of those were found on our victim from the weapon used to kill her. Okay, wait, wait, wait.
Bu elementler maktulü öldüren silahta bulunmuştu.
Germany is dead, and you have conspired to kill her!
Almanya yok oldu. Ve sizler onu yok etmek için işbirliği yaptınız.
But you'll give them an excuse to kill her.
Ama onlara öldürmeleri için bahane veriyorsun.
You kidnapped Rebecca and you tried to kill her.
Rebecca'yı kaçırıp öldürmeye teşebbüs ettin.
And if I don't find her before they smuggle her off the island, they're going to kill her, do you understand?
Ve onu adadan gizlice kaçırılmadan önce bulamazsam onu öldürecekler, anlıyor musun?
I'm going to kill her!
Onu öldüreceğim!
I never meant to kill her. Anyway, that's what I've been telling myself.
Neyse, bu kendime anlatıp durduklarım.
I had to kill her.
Onu öldürmek zorundaydım.
Even if you manage to kill her, the cops are gonna grab you up.
Onu öldürmeyi başarmış bile olsan polisler seni yakalayacaktır.
If we go with my theory that Martha's death wasn't a random mugging That would mean someone actually paid Miller Beck to kill her.
Teorime göre... Martha'nın ölümü rastgele bir soygun değildi Bu aslında birisinin O'nu... öldürmek için Miller Beck'e para ödediği anlamına gelmektedir.
- Angie was a fighter. She got a piece of whoever tried to kill her.
Angie dövüşçüydü, bunu kendisine yapandan bir parça almış.
How do you want me to kill her? I don't want you to do anything of the sort.
Bu tarz bir şey yapmanı istemiyorum.
I'm here to kill her.
Onu öldürmek için buradayım.
Did you know that secretary that tried to kill her boss with an aspirin?
Patronunu aspirinle öldürmeye çalışan sekreteri tanıyor muydun?
And if she really believed that Silvie was having an affair with Richard, well, that's motive to kill her, right?
Eğer Silvie ile Richard'ın bir ilişkileri olduğuna gerçekten inandıysa bu, onu öldürmek için gerekçe olur değil mi?
Did you threaten to kill her, too?
Onu da mı öldürmekle tehdit ettiniz?
They're gonna kill her if I don't take you to them.
Seni onlara götürmezsem öldürecekler onu.
If you don't bring what they want up to this cabin, I'm gonna kill her.
Onların istediklerini kulübeye getirmezsen, onu öldüreceğim.
I want to kill whoever did this to him.
Bunu yapan her kimse öldürmek istiyorum.
I mean, if he did want to kill Lucy to keep her from talking, why use a toy truck?
Yani, konuşmaması için Lucy'i öldürmek istediyse neden bir oyuncak kamyon kullansın?
And then, when it's finally over, you take the last thing that I give you and use it to kill my brothers.
Her şey bitince de, size verdiğim son şeyi kardeşlerimi öldürmek için kullandınız.
Didn't stop her from trying to kill me.
Yine de beni öldürmeye çalışmaktan vazgeçmeyecek.
I want to kill the person who did this to her.
Bunu ona yapan her kimse onu öldürmek istiyorum.
Tell her! They really tried to kill that little boy?
Oğlanı cidden öldürmeye mi çalıştılar?
She's planning to kill us... and we wait for her.
O bizi öldürmeyi planlıyor... ve biz onun hamlesini bekleyeğiz.
But Yang's partner who wanted it all for himself paid us to kill Yang.
Ancak her şeyi kendine isteyen Yang'ın ortağı onu öldürmemiz için bizi tuttu.
Did Polly have any idea who else might have known about her plan to kill Chelsea?
Polly'nin Chelsea'yı öldürme planından haberi olan başka biri var mıymış?
A narcissistic manipulator who gets men to steal and kill for her.
Kendisi için hırsızlık yapan ve cinayet işleyen adamlar bulan narsist bir manipülatör.
Why would I kill her? The McNamaras were good to me.
McNamara'lar bana iyi davrandı.
I think Randy knew about the affair, tried to kill them both in the federal building, missed, finished the job in the hospital.
Bence Randy onların ilişkisini biliyordu, her ikisini federal binada öldürmeye çalıştı, başaramadı, ve yarım kalan işi hastanede sonlandırdı.
The Founder wants to use the Machine to kill every man, woman and child on the planet.
Kurucu, Makine'yi dünyadaki her erkek... -... kadın ve çocuğu öldürmek için kullanmak istiyor.
If they find Norman before we do, we'll have no one to trade for Joan, and then your friends at Le Milieu will kill her.
Eğer Norman'ı bizden önce bulurlarsa, Joan için takas yapacak hiçbir şeyimiz olmaz, sonra da Le Milieu'daki arkadaşların onu öldürür.
He's gonna line the van with plastic, kill her, and drive her dead body to a landfill.
Karavanı naylonla kaplayıp onu öldürecek ve cesedini araziye gömecek!
I'm going to fucking kill her.
Onu geberteceğim.
But the Founder wants to use the Machine to kill every man, woman and child on the planet.
Ama Kurucu, Makineyi gezegendeki her erkek kadın ve çocuğu öldürmek için kullanmak istiyor.
The Founder wants to use the Machine to kill every man, woman and child on the planet.
Kurucu, Makineyi gezegendeki her erkek kadın ve çocuğu öldürmek için kullanmak istiyor.
Shana tried to kill Ezra, and she would have killed all of us if you didn't stop her.
Shana, Ezra'yı öldürmeye çalıştı. Onu durdurmasaydın hepimizi öldürürdü.
He was going to kill you both.
Her ikinizi de öldürecekti.
Wouldn't be the first wicked stepmother to try and kill her stepchildren.
Üvey çocuklarını öldürmeye çalışan ilk kötü üvey anne olmazdı.
If something happens to her then I'm coming back to kill you.
Ona bir şey olursa seni öldürmek için geri dönerim.
to kill a mockingbird 18
to kill me 55
to kill you 42
to kill him 33
to kill 63
kill her 345
here 35434
hermes 98
here we go 9033
hermano 85
to kill me 55
to kill you 42
to kill him 33
to kill 63
kill her 345
here 35434
hermes 98
here we go 9033
hermano 85
heroin 209
herbert 132
herself 49
hercules 220
hertz 45
hershey 18
here we go again 374
herring 17
here goes nothing 99
heroic 33
herbert 132
herself 49
hercules 220
hertz 45
hershey 18
here we go again 374
herring 17
here goes nothing 99
heroic 33
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
hermann 78
here it is 2313
here she comes 366
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
hermann 78
here it is 2313
here she comes 366