Toilet paper traducir turco
1,142 traducción paralela
I wanna show you how to fold the toilet paper into a point.
Tuvalet kağıtlarının nasıl içine doğru katlandığını göstereyim.
But because every now and then someone walks out of the bathroom with a little bit of toilet paper on their shoe.
Arada bir, biri lavabodan çıkarken ayakkabısında tuvalet kağıdı oluyor.
Your teacher's salary Won't pay for the toilet paper!
Ben çalışıyorum. Senin öğretmen maaşın tuvalet kağıdına bile yetmez!
I need some toilet paper.
Biraz tuvalet kâğıdı lâzım.
And there's a special on toilet paper, four for $ 1.29.
Kendini rehine gibi göstermeye çalışıyor. Ve tuvalet kağıtlarında indirim var.
That's a lot of toilet paper.
1.20'ye dördü bir arada.
And you made one out of a whole roll of toilet paper.
Sen de tuvalet kağıdı rulosundan yapmıştın.
" Yes, I've chosen A4 paper instead of toilet paper.
"Evet, tuvalet kağıdı yerine A4 kağıdı seçtim."
The toilet paper out there is very coarse, so I exchanged sugar coupons so I exchanged sugar coupons for extra toilet paper
Tuvalet kağıtları çok adi. Bu yüzden şeker kuponlarını bozdurdum. Bozdurdum ki fazladan tuvalet kağıdı alabileyim.
Then again, maybe you're just like the rest of us, except you were riding around on flowers made of toilet paper.
Ama belki de bizlerden bir farkınız yoktu. Tuvalet kağıdından yapılma çiçeklerle uğurlanmanız dışında.
Then get me a toilet paper roll, a corkscrew and some tin foil.
O zaman bana bir rulo tuvalet kağıdı, tirbuşon ve biraz folyo getirin.
I hope you need lots of toilet paper back home.
Umarım epey tuvalet kağıdına ihtiyacınız olur.
Yo, they're out of toilet paper.
Hey, tuvalet kağıdı bitmiş.
They didn't have toilet paper.
Ama tuvalet kağıdı yoktu.
You might as well have sent little pieces of toilet paper.
Bunların yerine tuvalet kağıdı da göndersen olurdu.
I need toilet paper!
Tuvelet kağıdına ihtiyacım var!
I stole her last roll of toilet paper
Son tuvalet kağıdı rulosunu yürüttüm.
I can't rip toilet paper.
- Senin için ben yırtarım.
Inside the tent they got this mouse city made out of old boxes and toilet paper rolls, little windows so you can look in.
Çadırın içinde bir fare şehri var. Kutular ve tuvalet kağıdı rulolarından yapılmış ve insanların bakması için pencereleri var.
Toilet paper.
Tuvalet kağıdı.
This is toilet paper!
Ve şimdi, ders 2. Bu bir tuvalet kağıdı! Kullanın!
I'm back with the toilet paper you needed.
İstediğiniz tuvalet kağıdını getirdim.
I mean, it's like not having toilet paper.
Demek istediğim, bu tuvalet kağıdının olmaması gibi bir şey.
Almost everything here is from Confederated Products from the toilet paper to the candles to the ham.
Buradaki hemen herşey, tuvalet kağıdından, muma, köfteye kadar Birleşik Ürünlerden.
Do you have any idea what toilet paper feels like in Egypt?
Mısır'da tuvalet kağıdının nasıl olduğunu biliyor musun?
... to kiss a person who leaves the new roll of toilet paper... ... on top of the empty cardboard roll!
Tuvalet kağıdını hiçbir zaman değiştirmeyen biriyle ateşli bir şekilde öpüşülemeyeceğini.
That reminds me. We need some toilet paper.
Biraz tuvalet kâğıdı almamız lazım.
And they didn't have toilet paper in those days she had to use a series of pinecones.
Ve o günlerde tuvalet kağıtları yoktu bir dizi kozalak kullanmak zorunda kalıyordu.
I must have gone through a whole roll of toilet paper.
Bir rulo tuvalet kağıdı bitirmişimdir.
We need some more toilet paper.
Bizim de tuvalet kağıdına ihtiyacımız vardı.
No. Grace. you're out of toilet paper.
- Hayır, tuvalet kâğıdın bitmiş.
I won't get sick. No. no. the toilet paper is another one of the boxes.
Hayır, tuvalet kâğıdı kutulardan birinde.
- You get the toilet paper.
- Gir al. - Ceketimi getir.
Get the toilet paper.
- İçeri götür. - Asansörü çağır.
He's got toilet paper on his face, and he's sweating like a pig.
Yüzünde bir tuvalet kağıdı var ve bir domuz gibi de terliyor.
"Roll'em up in toilet paper Kick'em to the moon!"
Tuvalet kağıdına sarıp aya gönderelim! "
Ran out of toilet paper, son.
Tuvalet kağıdımız bitmiş evlat.
You better have some toilet paper.
Umarım tuvalet kağıdınız vardır.
I can't find the toilet paper.
Tuvalet kağıdını bulmaya çalışıyorum.
- If I were really heartless I wouldn't tell you that there's toilet paper stuck to your shoe.
- Gerçekten kalpsiz olsaydım ayakkabının altına tuvalet kağıdı yapıştığını söylemezdim.
You're talking to a guy who uses his tongue for toilet paper.
Sanki dilini tuvalet kağıdı yerine kullanan biri gibi konuşuyorsun.
We played this one game where everyone's in groups, then each group dresses one person in a bridal gown made out of toilet paper.
Bir tanesinde gruplara ayrıldık. Her grup bir kişiye tuvalet kâğıdından gelinlik giydirdi.
"Toilet Paper Bridal Gown."
- "Tuvalet kâğıdından gelinlik". - Evet, oydu.
'Course, your dress won't be made out of toilet paper.
Tabii gelinliğin tuvalet kâğıdından olmayacak.
If you don't like it here in America... why don't you go stand in line for toilet paper in the USSR?
Amerika'yı sevmiyorsan, neden gidip SSCB'de tuvalet kağıdı için sıraya girmiyorsun?
While we're going crazy, we should get toilet paper and a plunger.
Hazır çılgınlık ederken, tuvalet kâğıdı ve lavabo pompası almalıyız.
One toilet, no paper.
Bir tuvalet, kağıt yok.
- They're gonna need toilet paper.
- Tuvalet kâğıdı soracaklar.
- Toilet paper's in there- -
- Ceket senin dairende.
They've got the toilet paper. where's my jacket?
- Verdim, ceketim nerede?
It's stocked with paper towels, toilet tissue and soap.
Bol bol kâğıt havlu, tuvalet kağıdı ve sabun da var.
paper 440
papers 151
paperwork 95
paper cut 16
paper clips 18
paper rustles 16
toilet 109
toilets 26
toilet flushing 19
toilet flushes 63
papers 151
paperwork 95
paper cut 16
paper clips 18
paper rustles 16
toilet 109
toilets 26
toilet flushing 19
toilet flushes 63